Büyükataman’dan Özgür Özel’e Sert Çıkış: “Bavulunu Toplaması Yakındır”
Ümit Özdağ, Karaman’dan seslendi: “Bahçeli, Öcalan çıktıktan sonra el ele kırlarda papatya toplayacağını düşünüyor”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Ne mozaiği ulan’ diyen Alparslan Türkeş’ten şimdi teröristlerle dağlarda papatya toplamaya soyunan Devlet Bahçeli’ye gelmiştir. Devlet Bahçeli, Öcalan İmralı’dan çıktıktan sonra el ele kırlarda papatya toplayacağını düşünüyor. Ama bu olmayacak çünkü Abdullah Öcalan İmralı’dan çıkmayacak” dedi.
Yeni çözüm süreciyle ilgili “Balta vuracağız” sloganıyla Türkiye’nin çeşitli illerinde “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitingleri yapacağını duyuran Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ilk mitingini yapmak üzere Karaman’a geldi. Miting öncesinde Karaman’da bir otelde basın toplantısı düzenleyen Özdağ, şunrları söyledi:
“Cumhur İttifakı ülkemizi büyük bir maceraya sürüklemektedir. Bu maceranın ne kadar büyük olduğunu bizzat Cumhur İttifakı’nın bu projedeki sözcülüğünü yapan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Mayıs 2023’de ‘Önümüzdeki süreçte çok şey değişecek İnşallah Türkiye değişmez’ diyerek ifade etmiştir: Demek ki girişilen proje o kadar büyük tehditler içermektedir ki ülkemizin birliği, bütünlüğü, dirliği bu projeden ötürü tehdit altındadır. Esasen iktidar yandaşlarının, iktidarın psikolojik harp elemanlarının televizyonlarda terörle yeniden müzakere sürecinin propagandasını yaparken Türk halkının aklına Annan Planı’nı kabul ettirmek için yapılan çalışmalar geliyor. Kıbrıs’ta kahraman Türk ordusunun büyük fedakarlıklarıyla ve Türk süngüsünün zaferiyle kazanılan büyük zafer sonrasında kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bir komplo olan Annan Planı’na nasıl feda etmek için AKP iktidarının o zaman çalıştığını yandaşlarının Kıbrıs’ın jeopolitik öneminin olmadığını iddia ettiklerini hala hafızalarımızda dehşetle taşıyoruz.
“Bugün eğer bir Doğu Akdeniz politikamız varsa bu AKP sayesinde değil AKP’ye rağmen olan bir politikadır”
Sonunda milli kahramanımız Denktaş’ı bile karalayarak, düşmanlaştırarak bu Birleşmiş Milletler, İngiliz, Yunan oyunu olan plan Rumların harisliğinden dolayı reddedildi de KKTC yıkılmaktan kurtuldu. Bugün eğer bir Doğu Akdeniz politikamız varsa bu AKP sayesinde değil AKP’ye rağmen olan bir politikadır. Eğer AKP’nin 2003’te istediği gerçekleşseydi bugün Türkiye, Doğu Akdeniz’de değil doğal gaz almak balık bile tutamazdık. Sonra aynı psikolojik operasyon teknikleriyle kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Ergenekon kumpasının ve Balyoz kumpasının nasıl kurulduğunu hatırlıyoruz. Bir terör örgütü ve casusluk örgütü ile işbirliği yapılarak yüzlerce generalin, albayın ve subayın nasıl hapislere atıldığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusunun Genelkurmay Başkanı’nın 33 tane silahsız eri, her birisine en az 55 kurşun sıkarak öldürten bir terörist ile mahkemeye getirilip o teröristin nasıl Genelkurmay Başkanı aleyhine şehitlik yaptırıldığını da hatırlıyoruz. Ve terörle müzakere adı altında Oslo’da düzenlenen toplantıları, PKK ile ve Öcalan ile yapılan pazarlıkları bu pazarlıklar konusunda kendileri uyardığımızda ‘terörle pazarlık yapılmaz, müzakere yapılmaz, mücadele yapılmaz’ dediğimizde ‘siz bilmezsiniz biz biliriz’ diyerek yola devam ettiklerini de unutmadık. Çok biliyorlar ya, sonunda müzakereler başarısızlıkla sonuçlanıp hendek teröründe 793 jandarma ve polis özel harekat mensubu gencimizi şehit verdik. Neden? Çünkü müzakere döneminde PKK’nın dağlara hakim olmasını, şehirlere yerleşmesini, ilçelere silah deposu yerleştirmesini, tüneller kazmasını adeta seyrettiler, izin verdiler. AKP’nin yapmış olduğu hataların bedelini Türk askeri ve Türk polisi kanıyla ödedi, canıyla ödedi, uzuvlarıyla ödedi.”
“Parlamentonun başkan vekili bir terör örgütü liderinin ayağına gidip görüşür mü?”
İmralı’ya giden ve Öcalan ile görüşen DEM Partili heyet içerisinde Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in olmasını eleştiren Özdağ, sözlerine şöyle devam etti:
“Bütün bunlardan ders almadan şimdi AKP iktidarının ve Milliyetçi Hareket Partisi ortağının özetle Cumhur İttifakı elemanlarının tekrar bu sefer Oslo değil, İmralı müzakerelerini başlattıklarını görüyoruz. İmralı’da, Abdullah Öcalan’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili olan şahıs görüşüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye’deki üç erkin birisidir, yasama-yürütme-yargı. Yasama organının başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanıdır yani Numan Kurtulmuş ve onun vekilleri vardır. Parlamentonun başkan vekili bir terör örgütü liderinin ayağına gidip görüşür mü? Bu parlamentonun gitmesi demektir. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İmralı’ya gitmesi demektir. Siz 22 seneden beri devleti yönettiğinizi zannediyorsunuz, siz devletin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Ve yanına daha 3 ay önce terörden dolayı görevden aldığınız, kayyum atadığınız Ahmet Türk’ü alıyorsunuz. Yani terörü durdurmak için terörden dolayı görevden aldığınız adamdan mı medet umar hale geldiniz? Ve Öcalan’ın 7 maddelik metnini okuyoruz. Bu metin Türkiye’nin bölünmesi talebiyle dolu. Bu metin Türkiye’ye tehditlerle dolu. Bu metin yeni bir devlet kurma talebiyle dolu. Ne diyor? Cümlenin içine yerleştirilmiş, Ne diyor? ‘Bahçeli ve Erdoğan tarafından desteklenen yeni paradigmaya ben de destek vermeye ehil durumdayım’, yani paradigma örgüt jargonunda devlet anlamına geliyor. Yeni bir devlet kurulacakmış bunu da Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli ve Erdoğan yapacaklarmış. Ama diyor ‘bunu yapmazsanız Gazze’de olanları, Suriye’de olanları unutmayın’ diyor. Esasen bir DEM’li milletvekili ve genel başkanın yapmış olduğu açıklamayı unutmadık. Nasıl tehdit edildiğimizi unutmadık.”
“Abdullah Öcalan’ın evlenmek istediği konuşuluyor. Binlerce delikanlı yavuklusuna kavuşamadan şehit oldu”
Öcalan’ın evlenmek istediğine dair iddialara ilişkin de konuşan Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Bütün bunlar olurken TUSAŞ’ta, PKK terör saldırısında şehit olan yurttaşlarımızın daha kanı kurumadı ve televizyonlarda Abdullah Öcalan’ın evlenmek istediği konuşuluyor. Binlerce delikanlı yavuklusuna kavuşamadan şehit oldu bu ülkede, böyle utanmazlık olur mu? Bakın dün Hatay’da, gaziler devlet övünç madalyasını çıkartarak iade ettiler. Daha bu başlangıç.
“Bugün Türk halkı 2015’te olduğundan çok daha öfkeli”
Eğer iktidar şöyle düşünüyorsa çok yanılıyor, ‘biz bir ekonomik krizle bu milleti açlıkla boğuşturuyoruz. Asgari ücretlinin, dar gelirlinin, emeklinin, dulun, yetimin aldığı maaş 10 bin lira, 14 bin lira. Bununla karnını zaten zor doyuruyor, bunlar ona odaklandıkları için böyle siyasi meselelerle uğraşamazlar, Öcalan falan düşünemezler biz de bu arada bir açılım yapar Öcalan’la anlaşır, hem Öcalan’ı çıkartır hem de DEM’in desteğini alarak yeni anayasayı yapar, bu anayasada 66. maddede Türklüğü çıkartır, 42. maddede Türkçe dışındaki eğitime izin verir, bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın ömrünün sonuna kadar Cumhurbaşkanı olmasını önündeki engelleri kaldırırsak yolumuza devam ederiz’ diye düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bay Erdoğan, Bay Bahçeli Türk milleti hiçbir milletin sahip olmadığı bir atasözüne sahiptir: ‘Allah devlete millete zeval vermesin’. Bu millet aç kalır susuz kalır ama devletine yönelik bir hadsizlik, terbiyesizlik saldırganlık olduğunda tokadı öyle bir çakar ki sesini dünyanın öbür ucundan duyarsınız. Unutmayın Sayın Erdoğan, Haziran 2015’te bu halk sizi iktidardan açılım maceranızdan dolayı düşürdü, 400 milletvekili diyordunuz iktidardan düştünüz ama her zaman yanınızda olan size açık ve örtülü destek veren Devlet Bahçeli o akşam da erken seçim diyerek duyduğumuza göre şükür namazı kılmanızı sağlamış. Bahçeli her zaman sizin gizli yardımcınız oldu 2002’den itibaren. Ama 2015 Haziran’ında yediğiniz bu halktan tokadı unutmayın. Bugün Türk halkı 2015’te olduğundan çok daha öfkeli. O zaman dur bakalım deyip izlemişti. Bu sefer halkın dur bakalım demediğini görüyoruz. Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli siz halkın arasına çıkıp dolaşmıyorsunuz. Bir pazara gidin dolaşın, yanınızda parti teşkilatlarınız olmadan, bürokratlarınız olmadan baş başa samimi bir konuşun. Bakın o torbasını elindeki çantada tuttuğu torbayı 130 lirayla dolduramayan teyze bile size ‘o adamı bırakacak mısınız’ diye soracak. Vatandaş aç ama devletine de sahip çıkıyor.
“Bütün Türkiye’yi parlamentoya çevirmeye karar verdik”
Zafer Partisi olarak ilk gün açıkladığımız gibi Anayasamızın değiştirilmemesi, Abdullah Öcalan’ın umut hakkıyla veya genel afla serbest bırakılmaması, PKK’lılara, FETÖ’cülere, IŞİD’cilere, uyuşturucu tacirlerine, tecavüzcülere af gelmemesi için bütün Türkiye’yi parlamentoya çevirmeye karar verdik. Sokaklar ve meydanlar vatandır. Biz de vatanı vatanın sokaklarında ve meydanlarında savunacağız. Anayasa’ya ve yasalara uygun şekilde Türk halkına kurulan komployu Türkiye’nin sürüklendiği büyük tuzağı anlatacağız.”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’na grup toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle teşekkür etti. Özdağ, “Müsavat Dervişoğlu’nun konuşmasını televizyonda izledim ve müteakiben kendisini arayarak konuşmasından dolayı tebrik ettim. Gerçekten hak edene hak ettiği cevabı verdi. Tekrar tebriklerimi kamuoyu önünde de paylaşıyorum” diye konuştu.
“Siyaseti küfrederek yapmaktan vazgeçip fikirler üzerinde yapmalarını öneririm”
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın kendisine ‘istihbarat aparatı’ demesine ilişkin soruya Özdağ, şu yanıtı verdi:
“Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri’ne gelince rahmetli Sinan Ateş’in manevi sorumluluğunu taşıyan bu zat benimle iki dönem Milliyetçi Hareket Partisi’nde milletvekilliği yaptı ve birlikte aynı divanda görev yaptık. O zaman benim istihbarat aparatı olduğumu biliyor muymuş, bilmiyor muymuş? Siyaseti küfrederek yapmaktan vazgeçip fikirler üzerinde yapmalarını öneririm. Yeni Milliyetçi Hareket Partisi Abdullah Öcalan’ı çıkartma ve PKK’ya af getirmekten sorumlu olduğunu ortaya net bir şekilde koymuştur. Bu politikasıyla da Türk milleti ve Türk devletiyle Türkiye’nin menfaatleriyle ters düşmüştür. Tarih Devlet Bahçeli’yi ve Devlet Bahçeli ile birlikte hareket eden MHP Genel Merkez kadrolarını çok ağır şekilde yargılayacaktır. Ve hak ettikleri yere oturtacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin vatansever, Atatürkçü, Türk milliyetçisi kitlesi olayları ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı’nın ve çevresinin almış olduğu kararları hayretle izlemekte ve utançla tepki göstermektedir.”
Bir basın mensubunun “Yeni Milliyetçi Hareket Partisi” ifadesini kullanmaya devam edip etmeyeceğini sorması üzerine Özdağ, şunları söyledi:
“Daha önce de kullandım, kullanmaya da devam edeceğim. ‘Ne mozaiği ulan’ diyen Alparslan Türkeş’ten şimdi teröristlerle dağlarda papatya toplamaya soyunan Devlet Bahçeli’ye gelmiştir. Devlet Bahçeli, Öcalan İmralı’dan çıktıktan sonra el ele kırlarda papatya toplayacağını düşünüyor. Ama bu olmayacak, çünkü Abdullah Öcalan İmralı’dan çıkmayacak.”
Erken seçimle ilgili soru üzerine Özdağ, “Zafer Partisi olarak biz erken genel seçimler haziranda olacakmış gibi çalışmalarımıza başladık ve 17-19 Ocak’ta Antalya’da bütün il başkanlarımızı erken seçim çalışmaları için kampa alıyoruz. Bizim için baskın olmayacak seçim” dedi.
“Aşağı yukarı 20 bine yakın MHP kökenli üye geldi son birkaç ay içerisinde”
MHP’den Zafer Parti’ye geçiş olup olmayacağı sorusu üzerine Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Rahatsızlıkları biliyorum. Bana doğrudan ve dolaylı ulaşan çok büyük rahatsızlıklar var. Aşağı yukarı 20 bine yakın MHP kökenli üye geldi son birkaç ay içerisinde Zafer Partisi’ne. Özetle evet büyük bir rahatsızlık var ve MHP’li kardeşlerimiz bu rahatsızlığı duymakta çok da haklılardır.”
Kaynak: ANKA