AKP’de Değişim Mesajı: Çakarlı Araba Kullanlara Görev Değişikliği!
Sırrı Süreyya Önder’den Erdoğan ve Bahçeli’ye Minnet
Bugün toplanan TBMM Genel Kurulu’nda açılışı yapan Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti.
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Cumhur İttifakı’nın ortakları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ‘teşekkür’ konuşması yaptı.
‘’BARIŞA GÖNÜL İNDİRDİLER’’
DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, DEM Parti’ye yönelik açıklamalarıyla ilgili teşekkürünü “Barışa gönül indiren, köklü tarihi meselemizi ilk defa bir konuşma eksinine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Devlet Bahçeli’ye ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş bir kardeşiniz olarak şahsım adına teşekkür ediyorum.” Sözlerle dile getirdi.
NELER YAŞANMIŞTI?
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Terörist başı buyursun terörün bittiğini, örgütün tasfiye edildiğini ilan etsin, ama devletin terörle masaya oturmasını kimse beklemesin” ifadelerini kullandı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise “O zaman tecridi kaldırın, sayın Öcalan’ın kendi örgütüne, kendi arkadaşlarına ne dediğini görelim” dedi.
Bu gelişmelrin üzerine Sırrı Süreyya Önder Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’ye teşekkürlerini dile getirdi:
“Ülkemiz önemli bir eşikte duruyor. Gerek bölgesel koşullar, gerek kendi iç koşullarımız itibarıyla. Ülkemiz, birçok meselesi itibarıyla bir kuyu içerisinde hapsolmuş vaziyettedir. Fakat aslında kuyu derin değil, ip kısadır çoğunlukla. Bu itibarla barışa gönül indiren, konuşmanın bu Meclis’in temel işlevi olduğunu vaaz eden ve bu köklü meselemizi ilk defa bir tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Bahçeli ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak teşekkür etmek istiyorum.
Temel yaklaşımımız ‘Hayır söyleyeceksen söyle, yoksa sus’ gibi bir düsturdan yola çıkıyor. Konuşmak, kendi fikirlerimizi karşıdan duymak anlamına gelmez ama açık bir el ‘elimde kötü bir şey yok’ anlamına gelir. Bunu kıymetlendiren ve bundan sonra kıymetlendirecek herkese de tarih önünde şüphesiz teşekkürlerimi ve şükran duygularımı belirtmek istedim. Kuyudan çıktığımız zaman önümüzde bir umman genişliğinde bir dünya var. Barış bu anlamda en büyük ummanlardan birisidir. Barışta herkes kazanır. Yeter ki dayatmalarla kendi fikirlerimizi ve kalıplarımızı karşıdan aynı şekilde görmek istememekle işe başlayalım, gerisi gelir. İyi niyeti aşan bir boyutu var. O da ciddiyettir. Bunda en etkili dil, gönül ve akıl dilidir.”
Kaynak: Serbestiyet