PKK’ya Ağır Darbe! 6 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Remzi Çayır: “PKK’yı, İmralı’yı Kürdün temsilcisi kabul etmek başlı başına bir aymazlıktır”
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “PKK’yı, İmralı’yı Kürdün temsilcisi kabul etmek başlı başına bir aymazlıktır. Kürt’e hakarettir, Türk’e hakarettir, bu vatana hakarettir. Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Bey, diğerleri, yan oyuncular, yardımcı oyuncular artık ortaya koyduğunuz filmler film olmaktan çıktı. Film bile değil, kurgusu bile yanlış. Kürt’ün, Türk’le problemi yoktur. Birlikte yaşamamızı kimse engelleyemeyecektir” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, şunları kaydetti:
“Hep beraber ilginç, tuhaf, gerçekten isimlendiremediğimiz, manalandırmadığımız bir oyunu seyretmeye devam ediyoruz. Bu oyunda ne istediğini ne söylediğini amacının ne olduğunu bilen taraf var. Gerçekten her görüşmeye dosyalarla gittiklerini hemen hemen görebiliyorsunuz. Koltuk altlarında dosyalar ve benzeri yazışmaların olduğu aşikar, yani DEM Heyeti İmralı’ya giderken Edirne’ye giderken siyasi partilerle görüşme yaparken ne istediğini ne istemediğini dosyada bulunanları bulunmayanları tek tek orada ifade etmekte çok mahir ve gerçekten de en akıllı gibi görünen grup onlar. Peki perdenin gerisinde kim var? Sayın Cumhurbaşkanı. Perdenin önünde kim var? Sayın Devlet Bahçeli. Sağında ve solunda, mecliste güya barış olsun, savaş olmasın güya ülke terörden kurtulsun diye işe yardım edeceklerini ifade eden partiler particikler var. Tam bir hepimizi vicdanlarımızı kanatan bir tiyatro oynanmaktadır.
Tam anlamıyla yola çıkarken, görüşmeler yaparken her adımda ne istediğini bilen bir grup var. Kandil açık ve aleni bir şekilde yani elinde silah tutanlar bu ülkede nasıl yaşayacaklarını, nasıl güya barış edeceklerini, silahı nasıl bırakacaklarını aleni açık bir şekilde ifade ediyorlar. Yani burada herhangi bir sıkıntı gözükmüyor onlar açısından. Ne yazık ki ülke yönetenler ve bu oyuna iştirak edenler bu gerçeği milletten kamuoyundan gizlemektedirler. Kandil, ‘öz yönetim’ diyor, DEM’in koltuk altına aldığı dosyada öz yönetim yazıyor. Kandil, federatif federasyon istiyor. DEM’in heyeti, koltuk altına aldığı dosya içinde bunlar yazıyor. Millet bilsin, millet gerçekleri birilerinden öğrensin. Milleti niye aldatıyorsunuz. Millete neden yalan söylüyorsunuz? Niye olup biteni başkalaştırıp milletin önüne koyuyorsunuz? Niye gerçekleri milletimizle paylaşmıyorsunuz?
”Sizler siyasetin iki yüzlü aktörlerisiniz, sizler bu milleti hak etmiyorsunuz”
Kandil, ‘resmi dil Kürtçe olsun’ diyor. ‘Eğitim dili Kürtçe olsun’ diyor. ‘Anayasa’da ismimiz geçsin’ diyor. Biz bu ülkede en azından bir ülkenin bir toprağının bir bölümünde kendi geleceğimizi kendimiz kurmalıyız. Kendi kararlarımızı kendimiz vermeliyiz. Yerel yönetimler, öz yönetim istiyoruz diyor mu? diyor. Peki Devlet Bey, Saygıdeğer Cumhurbaşkanı bu talepler ve sözler karşısındaki tutumunuz nedir? Millet sizden gerçeği öğrenmek istiyor. Ne diyorsunuz, muhataplarınıza ne diyorsunuz, muhataplarınıza ne diyorsunuz? Hadi buyrun, öz yönetimi kabul edecek misiniz? Federatif bir yapıyı onaylıyor musunuz? Anayasa da iki dili, iki toplumu, iki devleti kabul ediyor musunuz? Buna razı mısınız? Sizler siyasetin iki yüzlü aktörlerisiniz, sizler bu milleti hak etmiyorsunuz. Sizler bu milletin yönetimini, bu milletin iktidarını hak etmiyorsunuz.
”Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli burası senin babanın sana kalan tarlası değildir”
Bir toplumda eğitim dili iki olursa; iki toplum çıkar, bölünme çıkar, ayrışma çıkar. Anayasa’da resmi dil bir değil de iki olursa iki devlet çıkar. Üç olursa üç devlet çıkar. Buna karşı dik duracağız, kabul etmeyeceğiz, onurlu bir şekilde mücadele edeceğiz. Türk Devleti ve milleti sizin oyuncağınız değildir. Sizin babanızın çiftliği de değildir. Sizin arsanız değildir. Burası vatandır, vatan toprağıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Devlet Bahçeli burası senin babanın sana kalan arsası, tarlası değildir.
Elinde silah olanlar, aleni açık ve göğsümüze silahı dayatarak ifade ediyorlar. Gittiğiniz yol bulanık bir yoldur. Müzakerelerinizin sonucu bu milletin ayrışmasıdır. Yalan söylemeyin. Milleti aldatmayın. Yürütmekte olduğunuz bu politikaların sonucunda milletimizde ayrışma, milletimizde bir bölünmeye yol açarsınız. Bunu kabul etmek bunu uygulatmak mümkün değildir.
PKK’yı, İmralı’yı kürdün temsilcisi kabul etmek başlı başına bir aymazlıktır. Kürde hakarettir, Türk’e hakarettir, bu vatana hakarettir. Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Bey, diğerleri, yan oyuncular, yardımcı oyuncular artık ortaya koyduğunuz filmler film olmaktan çıktı. Film bile değil, kurgusu bile yanlış. Kürdün Türk’le problemi yoktur. Birlikte yaşamamızı kimse engelleyemeyecektir. Bu topraklar, bu ülke, bu devlet, Türkündür, Kürtündür, Lazındır, Çerkezindir. Sonuçta Türk milletinindir.
“ABD’ye ‘Senin Fırat’ın doğusunda ne işin var?’ diyen bir Allah’ın kulu yok”
Şu anda PKK’nın ve YPG’nin Fırat’ın doğusundaki kurulmuş olan silahlı gücün terör gruplarının hamisi ABD ve kısmen uzantısı AB üyeleri ülkeleridir. Karşımızda şu an ne yazık ki ABD Fırat’ın doğusunda bayraklarını takmış tanklarla devriye atıyor. Dünyanın bir tane ülkesi demiyor ki ‘ey Amerika, Almanya’da varsın, Fransa’da varsın, Ürdün’de varsın, Mısır’da varsın, Türkiye’de varsın; üs kurmuşsun tepemizde boza pişiriyorsun. ‘Senin Fırat’ın doğusunda ne işin var?’ diyen bir Allah’ın kulu yok. Türkiye’de yaşayan herkesin bu anlamda ortak çağrı yapması gerekiyor. ‘Yeter’ demesi gerekiyor. Hiçbir sömürgecinin, hiçbir emperyalin, hiçbir kan emicinin boyundurluğuna razı olmaması gerekiyor.”
“Bugün başka partide, öbür gün başka partidesin”
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, isim söylemeden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik eleştirilerde bulundu. Çayır, şunları söyledi:
“Siyasetin içini değil, her tarafını kirletmişsiniz. Dün başka partidesin, bugün başka partide, öbür gün başka partidesin. Adına siyaset demişsin bu mu ya? Bu mu millete inanmak, hizmet etmek. Sen yalancısın, siyasetin yalancı, siyasi yolun yalancı. Partin alavere dalavere partisi. Başbakanlık yapmış adam ya. ‘Değiştim veya siyasetine inanmadım’ diye parti kuruyor. Sonra dönüyor gözümüzün içine baka baka ‘aslında ben hiç ayrılmamıştım, ruhum orada, bedenim burada sağım orada solum burada’ diyor. Bunun milletvekilleri de bir oraya gidiyor bir buraya gidiyor. Siz de hiç mi insaf yok?”
Kaynak: ANKA