22 Kasım 2024 Cuma

Özel’in Bahçeli’yle Diyaloğu, ‘Dış Kamuoyuna Mesaj’ Olarak Değerlendirildi

MHP kanadında, Bahçeli’nin Özel’e yönelik sözleri “İç politikada birbirimizi eleştirebiliriz. Sözlerimizi de söyleyeceğiz ancak dış kamuoyuna karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu dış kamuoyuna net bir şekilde göstermeliyiz” yorumları yapılıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile “samimi diyaloğu”, Özel tarafından “Ben sabah söylediğim şeyi siyaseten söyleyip, akşam telafi edecek hiçbir söz söylemedim” diye değerlendirilse de MHP kanadı bu değerlendirmeye itiraz ediyor.

MHP kanadında, Bahçeli’nin Özel’e yönelik sözleri “İç politikada birbirimizi eleştirebiliriz. Sözlerimizi de söyleyeceğiz ancak dış kamuoyuna karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu dış kamuoyuna net bir şekilde göstermeliyiz.

Birlik olamayan her toplum dağılmıştır. Yan yana durmak şart. Bu nedenle Özel’in genel kurulda Erdoğan’a karşı tavrını ‘dış kamuoyuna karşı mesaj’ olarak görüyor ve önemli buluyoruz. Genel Başkanımızın sözleri bu çerçevede değerlendirilmeli” yorumları yapılıyor.

“TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK TEHDİT”

MHP kanadında Bahçeli’nin Özgür Özel’e yönelik sözleri için şu değerlendirme yapılıyor:

“Devlet Bahçeli’nin her zaman altını çizdiği bir ifadesi bulunuyor. ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben.’ Tarihsel süreçte değerlendirildiğinde Anadolu’da Türk coğrafyasını yok etmek isteyen güçlere karşı Kurtuluş Savaşı mücadelesi verilmiş ve yeni bir devletin temelleri atılmış.

Türkiye Cumhuriyeti devletini her türlü tehlikeye karşı korumak bu ülkede yaşayan her vatandaşın asli görevidir. İçinde bulunduğumuz coğrafya sadece bu zamanlarda değil, tarih boyunca ele geçirilmek istenen topraklardır. Hemen yanı başımızda çok değil, 2000’li yılların başında Irak’a yönelik bir müdahale oldu.

ABD’nin bu müdahalesinin ardından Irak bir türlü belini doğrultamadı. İran’ın durumu ortada. Kuzeyimizde devam eden bir Rusya-Ukrayna savaşı var. Hemen güneyimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sözünü ettiği Suriye ile çok yakın sınırımız var ve burada PKK, PYD gibi terör unsurlarına karşı Türkiye’nin yürüttüğü mücadele var.

Ayrıca İsrail sadece Lübnan, Gazze, İran, Mısır gibi ülkeler için değil, Türkiye için de çok büyük bir tehdit haline dönüştü. Netanyahu ‘vaat edilmiş topraklar’ diyerek tüm bölgeyi ele geçirmeyi hedefliyor.

Gazze’de yaşananlar malum. Aynı şeyin yarın Türkiye’ye olmayacağını söylemek, hayalcilik. Türkiye bu nedenle birlik ve beraberlik içinde hareket etmeli.”

Kaynak: Cumhuriyet

İlgili Haberler