TİP SAMSUN VİLAYET ÖRGÜTÜ: “HER GÜN BAYAN CİNAYETLERİ HABERİYLE UYANDIĞIMIZ, ŞİDDET FAİLLERİNİN CEZALANDIRILMADIĞI BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ”
4 Yılda çok Şey Başardım, Şimdi Sıra Türkiye’de”
Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu İBB Meclisi’ne sundu. Yalnızca 4 yılda İstanbul’da çok şey başardıklarını, artık sıranın Türkiye’de olduğunu belirten İmamoğlu, “14 Mayıs’ın Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Motamot İstanbul’un bütçesinde olduğu üzere, ulusal bütçemize rahmet gelecek. 15 Mayıs’tan itibaren, bu devletin tekrar kimsesizlerin kimsesi olması kayıtsız, kuralsız amacımız olacak. 15 Mayıs’tan itibaren, merkezi yönetim-yerel yönetim iş birliğini, parti ayırt etmeksizin sağlayacağız. Ve böylesi bir süreci, bütün Türkiye’nin belediyelerine yaşatacağız. 15 Mayıs’tan sonra, yeni yönetimle hizmetler ve projelerin nasıl katlandığını izlemekten yorulacaksınız” dedi.
İBB Meclisi’nin nisan ayı toplantılarının son birleşimi Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane’deki başkanlık binasında yapıldı. Toplantıda İBB’nin 2022 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Toplantı öncesinde CHP, YETERLİ Parti, AKP ve MHP kümelerini ziyaret eden İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu sunduğu konuşmasına, “Sizlerle paylaşacak olduğum faaliyet raporu, tıpkı vakitte 16 milyon İstanbulluya her yıl nisan ayında hesap vermek zorunda olduğumuz bu sürecin son oturumu” sözleriyle başladı. İmamoğlu şunları söyledi:
“HİÇBİR KİRLİ ELİN DEĞMEDİĞİ, TERTEMİZ, BEREKETLİ BİR BÜTÇEMİZ VAR: 2022 yılı, ‘projeler ve açılışlar yılı’ oldu. İstanbullu hemşerilerimize her gün yeni bir proje, her gün yeni bir çözüm sunmanın memnunluğunu yaşadık. Biz, çok yüksek tempoda çalışmak üzere organize olmuş bir yönetimiz. Yılmadan çalışıyoruz. Çünkü İstanbul’un yakın tarihinde, özellikle son 10-15 yılında, ne yazık ki kaybedilen, çok vakit ihmal edilen işler ve yarım bırakılan çok fazla projeler vardı. Ve bizim tek bir vakit kaybetmeye hakkımız da yoktu. Ortak aklın ve halkın çıkarlarının yol göstericiliğinde çalışan, katiyetle eminim ki memleketimizin liyakatli, işinin ehli evlatlarıyla çalışıyoruz. Bu takımla da gurur duyuyorum. Hiçbir kirli elin değmediği, tertemiz, bereketli bir bütçemiz var. Bize güvenen, emeklerimizin karşılığını her gün büyüyen sevgileriyle, dayanaklarıyla söz eden çok değerli hemşerilerimiz var. Yani, başarmak için her şeye sahibiz. Başardık ve başarıyoruz. Başarısız olmamızı isteyen, bu yolda çaba sarf edenlere karşın başarıyoruz. 4 yıl önce bu göreve talip olduğumda, İstanbul’a bir değişim vaat etmiştim. ‘Bu kentte eski defterleri kapayacağız. Yeni bir başlangıç yapacağız’ demiştim. Çok şükür, bunu başardık. İstanbul başardı. İstanbul, değişmeyi başardı. Değişim bu kentin bütün hücrelerine kadar yayıldı. Değişim kök saldı.
MİLLETİN PARASINI, BU KENTİN BEBEKLERİ OLAN ANNELERİNE VERİYORUZ: Kendi yönetim dönemimizde İstanbul ‘yeni normallerle’ tanıştı. Evvelden İstanbul’da dere yataklarında yapılaşma olağan kabul edilirdi. Artık, dere yataklarının ömür vadileri haline getirilip, devasa yeşil alanlara dönüştürülmesi olağan oldu. Evvelden, İstanbul’da su baskınları, seller, taşkınlar olağandı. Artık bu görüntülerin yaşanmaması, yağmur suyu ve atık su kanallarının ayrılması, derelerin ıslah edilmesi, altyapının sürekli güzelleştirilmesi olağan. Evvelce, imara açma hevesiyle, kent ormanlarının vatandaşa kapatılması olağandı. Artık milyonlarca metrekare kent ormanının vatandaşın kullanımına açılması olağan. Evvelce, Büyükşehir Belediyesi’nin kreşlerinin, öğrenci yurtlarının, kent lokantalarının olmaması olağandı. Artık, olması çok olağan. Evvelce, Büyükşehir Belediyesi’nin kütüphanelerle ilgilenmemesi olağandı. Artık neredeyse her semtte kütüphane açmak olağan. Evvelce, 0-4 yaş ortası çocuğu olan annelerin toplu taşımada ücret ödemesi olağandı. Hatta, ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ diye bu proje açıklandığında suçlanmıştım. Artık ise ödememesi olağan. Çünkü biz, milletin parasını, bu kentin bebekleri olan annelerine veriyoruz. Evvelden bayanların İBB’de yönetici olamaması ya da otobüs şoförü, itfaiyeci, cankurtaran, denizci olarak çalışamaması olağandı. Artık İBB’nin her kademesinde bayanların olması çok olağan. Evvelce, yılda ortalama 3-4 kilometreden metro yapmak olağandı. Bugün yılda ortalama en az 13 kilometre metroyu hizmete açmak olağan. Evvelden, bu kentte yaşamış kadim uygarlıklardan miras kalmış tarihi yapıtların terkedilmesi, bakımsızlıktan yıkılıp gitmesi olağandı. Artık bu kentin ortak zenginliği yüzlerce tarihi mirasa sahip çıkmak olağan. Evvelden, İBB’nin İstanbullu çiftçilerle ilgilenmemesi olağandı. Artık fidesiyle, mazotuyla, buğdayıyla, gübresiyle çiftçinin desteklenmesi olağan.
2022 YILINDA KENTİMİZE 31 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK: Özetle, ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyerek tanım ettiğimiz şey, aslında bir zihniyet değişimidir. Biz, işbaşı yaptıktan sonra, öncelikle İBB takımlarının hizmete bakış açısını değiştirmeye odaklandık. Yaşı, kimliği, kişiliği, kökeni, siyasi görüşü, ömür üslubu ya da inancı ne olursa olsun her vatandaş eşit hizmete layıktır bakış açısını getirdik. ‘Zor anında İBB yanında’ diyerek, ihtiyaç sahibi vatandaşımıza hak temelli kamu güvencesi sağladık. Bunu yaparken de 16 milyon vatandaşın mahallî yönetime bakış açısını değiştirdik. Vatandaş, bu kadim kentte asıl iradenin kendisinde olduğunu anladı. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak; yapılan her işte beşere saygıyı, kente özeni talep edecek. İsrafa, ihmale ve partizanlığa asla geçit vermeyecek. Bu anlayışla 2022 yılı ortasında, ‘150 günde 150 proje’ diye başlattığımız açılış ve temel atma maratonunda süratimizi alamayıp, 190 projeye ulaşmıştık. 161 noktada 27 altyapı, 9 kültürel miras, 44 çevre ve kentleşme, 80 toplumsal hizmet, 13 kültür-sanat, 11 ulaşım ve 13 spor ve sıhhat projesi olmak üzere, kentimize tam 31 milyar liralık yatırım yaptık. 16 milyonun takdiri ve talebi, bizi el büyütmeye götürdü. 2022 sonuna geldiğimizde, ‘300 günde 300 proje’ diyerek, kendi rekorumuzu kırdık. Özetle; 16 milyon İstanbullu, 23 Haziran 2019’da sergilediği güçlü iradeyle sağladığı değişimin meyvelerini almaya başladı. Onun için ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyebiliyoruz rahatlıkla.
DEPREMZEDELERE YARDIM İÇİN 507 MİLYON LİRALIK BÜTÇE KULLANDIK: 6 Şubat sabahı 11 vilayetimizde tarihimizin en yıkıcı afetlerinden birini yaşadık. On binlerce insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce insanımız, evsiz-barksız kaldı. Milyonlarcası, başta İstanbul olmak üzere, öteki kentlere göç etti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize baş sıhhati diliyorum. İBB olarak afet haberini aldığımız andan itibaren seferber olduk. Tüm kaynaklarımızı milletimiz için harekete geçirdik. Şahsen ben de bölgeye 10 sefer gittim. 2 haftadan fazla vaktimi afetzedelerle geçirdim. İBB olarak; 8 bin 264 işçimiz, bin 551 iş makinamız afetzedelere yardımda görev aldı. Arama-kurtarma gruplarımız, 561 vatandaşı enkazdan canlı olarak çıkarabildi. Bölgeye gönderdiğimiz Osmangazi ve Orhangazi feribotlarıyla, depremzedelere konaklama, sıhhat, rehabilitasyon ve kreş imkânı sağladık. Toplamda 838 bin 150 bireye iaşe, 100 bin bireye taşınabilir büfe hizmeti verdik. Bölgeye toplam 52 TIR Halk Ekmek, 124 TIR Hamidiye Su, 768 yardım TIR’ı ve 8 bin 766 çadır ve 656 yardım aracı gönderdik. Hala ilçe belediyelerimizle birlikte kurduğumuz 25 aşevinde, günde 130 bin öğün yemek veriyoruz. Vatandaş, bağışlarını organize ederek, battaniyeden uyku tulumuna, ısıtıcıdan hijyen ürünlerine, elbiseden bebek bezine kadar, toplam 586 bin 210 koli ve 11 milyon 200 bin ürün gönderdik. 12 farklı noktada 223 tuvalet kabini, 94 duş kabini, 30 taşınabilir tuvalet kabini ve 1 çamaşırhaneyi afetzedelerin hizmetine sunduk. 14 çocuk oyun parkı, 105 seyyar oyun alanı ve atölyeler kurduk ve binlerce çocuğumuza dayanak olduk. Kıyafetten besine, çadır alımından iş makinası kiralama faaliyetlerine kadar, toplam 507 milyon liralık bütçe kullandık. Afet bölgesinde, bundan sonra da milletçe büyük görevlerimiz var. Depremzedelerin hayat şartlarını daima birlikte olağanlaştıracak; barınma, besin, eğitim, sıhhat ve kültür dahil ihtiyaçları eksiksiz karşılayacağız.
İSTANBUL’UN ZELZELEYE HAZIRLANMASINDA ÖNEMLİ KADEMELER KAT ETTİK: 2022 yılı boyunca İstanbul’un zelzeleye hazırlanmasında önemli evreler kat ettik. 39 ilçede, süratli tarama yöntemiyle yaptığımız incelemelerde, toplam 11 bin 786 binayı ziyaret ettik. Müsaade verilen 3 bin143’ünde inceleme yaptık. Tüm İstanbul’da gibisi kaç bin bina vardır, varın siz bu ortalamadan düşünün. Kahramanmaraş sarsıntılarından sonra, belediyemize kısa sürede yüz binlerce müracaat geldi. İBB olarak, bu müracaatlarla ilgili ağır formda çalışıyoruz. Kentsel dönüşümü özendirmek için hem malik hem de kiracılara kira yardımını 4 bin 500 liraya çıkarttık. Mart ayında binatespiti.ibb.istanbul sitemizi yayına açarak bina inceleme ve sonuç taleplerini hızlandırdık. Sultangazi, Eyüpsultan, Büyükçekmece, Kağıthane, Beykoz, Şişli ve Kadıköy’de 5 buine yakın bağımsız ünitenin kentsel dönüşüm projelerini tamamlayıp, uygulama kademesine geçtik. Unkapanı Köprülü Kavşağı’nı yine inşa ederek, sarsıntı ve su baskını risklerine karşı güçlendirdik. İGDAŞ’ın geliştirdiği ve zelzele sonrası ikincil afetleri önlemek ismine gaz akışını otomatik kesecek, ‘Akıllı Zelzele Risk Azaltma Sistemi’ni kullanıyoruz. Afet anında lojistik hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için çok önemli olan, Habibler Mahallesi’ndeki ambarımızı hizmete açtık. Alibeyköy Lojistik Merkezi’ni de kısa sürede hizmete açacağız. Okullarda bini aşkın öğrenciye, temel afet şuuru eğitimi verdik. İştirak şirketimiz KİPTAŞ’ı, tarihinde görülmediği kadar riskli yapıya çözüm üreten hale getirdik. 9 farklı ilçede, 12 projede çözüm ürettik. ‘İstanbul Yenileniyor’ projemizle, 39 ilçemizden 490 bin bağımsız üniteye çare üretiyoruz. Engelleme ve çok maliyet artışlarıyla boğuştuğumuz bu dönemde, 37 farklı projede, 16 bin 500 bağımsız ünitenin inşaatını tamamlıyoruz. Silivri 4. Etap Konutları, İzmit Çınar Konutlar ve Tuzla Meydan Meskenler projeleri ile Eyüpsultan’da 50 yıllık mülkiyet sorununu uzlaşıyla çözerek temel attığımız projenin 1. etabını tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik. Türkiye’nin en önemli kentsel dönüşüm projelerinden Karanfilköy’de kördüğüm olmuş sıkıntıları uzlaşıyla çözdük; tahliye ve yıkımlara başladık. Yakında temel atacağız.
ELİNİZİ TUTAN MI VARDI? DURMAYIN, YAPIN ALLAH AŞKINA. SON 21 YILDIR NEREDEYDİNİZ?: Göreve geldiğimiz birinci günden bu yana merkezi hükümete, tekraren sarsıntıya karşı güç birliği çağrısında bulunduk. İlgili kurumların hepsiyle hesapsız, kitapsız birlikte çalışma isteğinde olduğumuzu söyledik. Birebir çağrıyı yineliyorum. Gelin ‘Marmara Zelzele Konseyi’ni daima birlikte kuralım. Ortak akılla bir yol haritası hazırlayalım. Gelin İstanbul’a ve Marmara’ya özel bir kanun çıkaralım. İmar aflarını, memleketin ve insanlarımızın hayatından çıkaralım. Gelin imar planlarında ‘toplanma alanı ve kent içi park alanı, sıhhat alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı’ olarak belirtildiği halde, üzerinde bina bulunan yerler için ‘Acil Kamulaştırma Programı’nı hayata geçirelim. İmar düzenlemeleriyle ilgili 25 yasa, 11 yönetmelik ve 19 farklı kuruma dağıtılmış yetkiyi gözden geçirip, stratejik bakış açısıyla, kolay ve süratli uygulanabilir mevzuata geçelim. Gelin ‘İstanbul İmar Yönetmeliği’ni daima birlikte yenileyelim. Biz, mümkün zelzele için ‘Devlet, belediye, millet ortaklaşa çalışalım’ derken, Sayın Şehircilik Bakanımız bakın ne yapıyor? Bizi duymak yerine, gazetelere ilginç demeçler veriyor. Ekranda da gördüğünüz üzere, İstanbul’da kentsel dönüşümü ‘5 yılda yapacağını’ söyleyebiliyor. Elinizi tutan mı vardı? Durmayın, yapın Allah aşkına. Son 21 yıldır neredeydiniz? Haydi 21 yılı bir kenara bırakalım, son 5 yıldır neredeydiniz? Popülizm yapacağım derken, komik durumlara düşme durumudur bu. İnşallah 14 Mayıs’ta bu büyük millet karar verecek, ‘milletin hükümeti’ işbaşı yapacak; Marmara sarsıntısına hazırlık seferberliğini başlatacak, Boğaz’ın kıyısında, Kuşkonmaz Camii etrafındaki barakalara imar vermeyecek bir Şehircilik Bakanı göreve gelecek. Sayın Bakan, 5 yılda yapamadığı görevle sanki İstanbul’da diğer arayışlar içinde mi diye merak ediyorum.
DİSİPLİNLİ BÜTÇE YÖNETİMİ PRENSİPLERİ SAYESİNDE, ÇOK BAŞARILI BİR FİNANSAL PERFORMANS SERGİLEDİK: Yönetim olarak, disiplinli bütçe yönetimi prensipleri sayesinde, çok başarılı bir finansal performans sergiledik. 64 milyar 314 milyon lira büyüklüğündeki sarfiyat bütçemizin, 26 milyar 824 milyon liralık en büyük hissesini yatırımlara harcadık: 10 milyar 198 milyon lirayı raylı sistem yatırımlarına, 6 milyar 997 milyon lirayı fen işleri yatırımlarına, 4 milyar 409 milyon lirayı ise yol bakım ve asfalt üretimine ayırdık. Bu sayede yıl içinde hizmete açtığımız parklar, kreşler, kütüphaneler, öğrenci yurtları, halk sıhhati merkezleri, mahalle konutları, kent lokantaları, hizmet binaları, altyapı tesisleri, alt ve üst geçitler, hayat vadileri, yeşil alanlar, kültür merkezleri, caddeler, meydanlarla İstanbul’un yatırımla güçlendiği bir yılı geride bıraktık. Faaliyet masraflarımıza sektörel bazda baktığımızda; ulaşıma toplam 31 milyar lira, çevreye toplam 7,8 milyar lira, sıhhat ve toplumsal hizmetlere 5,5 milyar lira, spor, eğitim ve kültüre 4,3 milyar lira yatırım yaptık. Ayrıyeten toplu ulaşıma, yaklaşık 11 milyar liralık sübvansiyon takviyesi verdik. İstanbul’un ulaşım yönetiminin merkezine insanı koyarak, bisiklet ve yaya güzergahları, kara ve deniz ulaşımına yenilikçi ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi kurduk. 2022’de, ihtiyaç sahibi İstanbullulara, toplam 1 milyar 763 milyon lira toplumsal yardım dayanağı verdik. İstanbulkart’la; 718 milyon lira toplumsal yardım, 220 milyon lira yiyecek yardımı ve 69 milyon lira nakdi yardım, 33 milyon liralık besin takviyesi, 16 milyon liralık giysi takviyesi, üniversitelilere 393 milyon lira, çocuklara 41 milyon lira eğitim dayanağı, engellilere 59 milyon liralık takviye sağladık.
BÜTÜN BUNLARI, OLAĞANDIŞI KUR VE FİYAT ARTIŞLARINA KARŞIN GERÇEKLEŞTİRDİK: Bütün bunları, ne yazık ki bugünün yanlış iktisat siyasetlerinin sebep olduğu, olağandışı kur ve fiyat artışlarına karşın gerçekleştirdiğimizin de altını çizmek isterim. Kaynaklarımızın hakikat yönetilmesi sayesinde, göreve geldiğimizden bu yana, yaklaşık olarak 1,2 milyar euro dış borç ve 10 milyar TL iç borç öderken, ödemelerimizin bir gün bile gecikmesine müsaade vermedik. Bir yandan da İstanbul’un her tarafında büyük proje ve açılışlar gerçekleştirdik. Çok şükür, israfa son verdiğimiz için, bütçemize hem rahmet hem hareket geldi. Önümüze çıkarılan zorluklar ne olursa olsun, bundan sonra da irademizden taviz vermeyecek; bize emanet edilen kaynakları, kamu faydası ve mali disiplini gözeterek yönetmeye devam edeceğiz. Bildiğiniz üzere, kötü iktisat yönetimi tüm Türk halkı üzere çalışanlarımızı da derinden etkiledi.
ÇALIŞANLARIMIZA 6 AYLIK ENFLASYON FARKININ YANINDA YÜZDE 10 REFAH HİSSESİ VERECEĞİZ: Bu tesirleri en aza indirebilmek için 2022’de tüm gücümüzle çalışanlarımızı esirgeyici önlemler de aldık. Bu çerçevede; 2022 başında yaklaşık 40 bin kişilik ‘Doğrudan Hizmet Alım’ işlerinde çalışanlarımızın yemek ve yol ücretlerini daha yüksek standartlara taşıdık. Yaklaşık 17 bin çalışanımızı ilgilendiren 13 tane toplu iş sözleşmesini, yetkili sendikalarımızla akdettik. Ayrıyeten 2022 yılı içerisinde 43 adet orta protokol yaptık. Bu protokoller ile çalışma kurallarında çeşitli iyileştirmelerin yanında, tüm çalışanlarımız için ücret artışlarının yılda iki kere, 6 şar aylık dilimde düzenlenmesini sağladık. Çalışanlarımız hem erken bir artış almanın hem de otomatik oluşan enflasyon üzerinde refah hissesinin memnunluğunu bize ve işlerine yansıtmışlardır. Enflasyonun yıkıcı tesiri hala sürüyor. Bütçemizde sağladığımız rahmetin bir sonucu olarak çalışanlarımızın standardını yükseltmek için de elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Örneğin, yürürlüğü devam eden Toplu İş Sözleşmeleri kapsamındaki çalışanlarımızın ücretlerine, sözleşmede bulunan 6 aylık enflasyon puanına ek, refah hissesi olarak 10 puan daha ekleyeceğiz.
14 MAYIS, TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK: Ulaştığımız muvaffakiyetlerin, oluşturduğumuz İstanbul Modeli’nin, gerçekleştirdiğimiz her yeniliğin bütün Türkiye’ye tesir edecek sonuçlar ürettiğini biliyor, bu özen ve sorumlulukla davranıyoruz. 14 Mayıs Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağına tüm kalbimle inanıyorum. O gün geldiğinde de Türkiye için yeni bir başlangıç yapacağız. Akabinde devletimizi süratle toparlayacağız. Devletimizi, kurallar ve kurumlar devleti haline getireceğiz. Devlet yönetiminin her kademesini hesap verebilir, devlet yönetiminin her sürecini denetlenebilir kılacağız. Kamu yönetimini israftan, gösterişten ve şatafattan tümüyle uzak tutacağız. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılı, ülkemizi dünyanın birinci ligine çıkarma yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; hamasetin değil aklın, vizyonun, bağırarak konuşanın değil, dinleyerek anlayanın yüzyılı olacak. Birliğin ve huzurun yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; müreffeh Türkiye’nin yüzyılı olacak. Asla iftira ceddin, bağırarak konuşanın olmayacak. İkinci yüzyılımız; milletimizin tekrar ve özgürce konuşabildiği bir yüzyıl olacak. Tabir özgürlüğünün önündeki bütün manileri kaldıracağız. Demokrasimizi, dünya için ilham alınacak düzeye çıkaracağız. Milletimizin sesi olan Meclisimiz, yine bu ülkedeki en yüksek siyasi irade olacak. Adalet sistemimiz korkulan değil, güven duyulan, itimat edilen, tarafsız ve bağımsız bir hale gelecek. Kuralların ve kanunların herkes için eşit halde uygulandığı bir Türkiye’yi daima birlikte inşa edeceğiz. Adamına göre suç, adamına göre hak, adamına göre makama son vereceğiz.
HERKESİ MAKBUL VE MUTEBER GÖREN BİR DEVLET ANLAYIŞINI HÂKİM KILACAĞIZ: Dış siyasette hamaseti bitirip aklı selimi tesis edeceğiz. Türkiye, söylediğini yapacak, yaptığını da söyleyecek. Dış siyasette ‘Türkiye’nin sözü’nü muteber kılacağız. Avrupa Birliği ile üyelik sürecini, süratle tekrar canlandıracağız. Enflasyonu, canavar halinden çıkarıp, kuyruğunu sıkıştırmış tek haneli bir hale dönüştüreceğiz. Türk lirasına tekrar prestij ve istikrar kazandıracağız. Beş yılın sonunda, dolar cinsinden kişi başına ulusal gelirimizi, en az iki katına çıkaracağız. Gençlerimiz işi, aşı, umudu bu topraklarda arayacak ve bulacak. Motamot İstanbul’da yaptığımız üzere, tarım sektörünü stratejik olarak destekleyeceğiz. Çiftçilerimizin borçlarının faizlerini derhal sileceğiz. Çiftçilere mazot, gübre, tarım ilacı ve sulama elektrik dayanağı vereceğiz. Hakikat planlanmış ve devlet tarafından desteklenen tarım atağı ile Türkiye’de besin ucuzlayacak, çok büyük bir ziraî üretim seferberliği başlatacağız. Bağırarak, çağırarak değil, dinleyerek öğrenmeyi size öğreteceğiz. Ay-yıldızlı pasaportumuzu, tek yön gidiş bileti olmaktan çıkaracağız. Türkiye pasaportu, dünyanın hürmet duyulan pasaportlarından biri olacak. Vatandaşların ‘yerli ve ulusal olan ve olmayan’ diye ayrılmasına son vereceğiz. Bu ülkede yaşayan istisnasız herkesi ulusal, herkesi yerli göreceğiz. Herkesi makbul, herkesi muteber göreceğiz. Ne kadar bağırıp çağırsan da seni de yerli ve muteber göreceğiz.
İSTANBUL’DA YAPTIĞIMIZ ÜZERE, TÜRKİYE’DE DE İSRAF DÜZENİNE SON VERECEĞİZ: Yine motamot İstanbul’da yaptığımız üzere, Türkiye’de de israf düzenine son vereceğiz. Devlet bütçesindeki kayıp ve kaçakları bitirip, toplumsal adaleti yine tesis edeceğiz. Motamot İstanbul’un bütçesinde olduğu üzere, ulusal bütçemize rahmet gelecek. 15 Mayıs’tan itibaren, bu devletin yine kimsesizlerin kimsesi olması kayıtsız, kuralsız maksadımız olacak. 15 Mayıs’tan itibaren, merkezi yönetim-yerel yönetim iş birliğini, parti ayırt etmeksizin sağlayacağız. Ve böylesi bir süreci, bütün Türkiye’nin belediyelerine yaşatacağız. İstanbul’da her şey, çok lakin çok güzel olacak. İstanbul’da hizmetler ve projeler katlanacak. Yalnızca 4 yılda İstanbul’da çok şey başardık. Artık sıra Türkiye’de. 15 Mayıs’tan sonra, yeni yönetimle hizmetler ve projelerin nasıl katlandığını izlemekten yorulacaksınız. Yalnızca İstanbul’da değil, tüm kentlerimizde kutuplaşma yerine uzlaşmayla, partizanlık yerine kucaklaşmayla hizmet ve proje yarışı başlayacak. Mutlaka burada bulunan muhalefet partisinin üyelerinin ömürlerine da huzur gelecek. Sözlerime son verirken; bu seyahatte gece-gündüz çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her kademesindeki mesai arkadaşlarıma ve ailelerine çok teşekkür ediyorum. Siz kıymetli Büyükşehir Belediye Meclis üyelerimize, bağıran bağırmayan herkese teşekkür ediyorum. İlgi ve takviyeleriyle, ikaz ve talepleriyle bizi daima enerjik ve hassas tutan, yanlışsız yolda yürümemizi sağlayan, bu cennet vatanın, o güzel İstanbul’un 16 milyon hemşerisine yürekten teşekkür ediyor, önlerinde hürmetle eğiliyorum.”
