Özgür Özel: “Ben de ENAG’ın Enflasyonu Kadar Hissediyorum”
Erdoğan’dan İmralı açıklaması!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “İmralı ile DEM Parti görüşsün” çağrısına yatın verdi.. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Dünya yeni ve köklü bir değişimin eşiğinde olmanın sancılarını yaşıyor. Tablo Cumhur İttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemlidir. Kendini bu millete karşı mesul hisseden herkesin bu mücadeleye katkı sunması en azından yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir.
Söz konusu vatan millet ve devletse gerisi teferruattır. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatımızın tamamında bunu savunduk. Türkiye küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektir. İsrail ile Lübnan arasında sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. İsrail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze’de katliamın durması için her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Milletimizin desteği ile Türkiye Yüzyılı hedefimize mutlaka ulaşacağız. Ülkemizde kendisi maalesef tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi, her şeyi engellemeye çalışan marazi bir muhalefet söz konusu.
Bugün de bu hastalıklı anlayışın yeni hezeyanlarıyla uğraşıyoruz. Bunlar için ayırdığımız her nefesin beyhude olduğunu biliyoruz. CHP’nin eski genel başkanının davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar bunun en son örneğidir.
Karşımıza çıktığı istisnasız bütün seçimleri kaybeden bu zat kendi partisi içinde de her türlü hakarete uğrayan ve sürgüne gönderilen siyasetçi. Yenilen pehlivan güreşe duymazmış.
Bu zatın nasıl koşa koşa FETÖ’cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasından sıvışarak gittiği evinde kahvesini yudumlayarak FETÖ’cülerin darbeyi tamamlamasını bekledi. Zoraki olarak İstanbul’daki mitinge gelmiş ardından fabrika ayarlarına dönerek FETÖ’cülerin davullarını çalmaya devam etmiştir.
Nereden tutarsanız tutun elinizde kalan başarısızlık, kifayetsizlik örneği ile karşı karşıyayız. Bu zat siyaset sanatını, siyaset etiğini, teamüllerini bir türlü kavrayamadı. Bugün geçen anlara baktığında ülkemizin 14-28 Mayıs seçimlerinde nasıl bir varta atlattığını görüyoruz. Milletimiz bu zata ve altılı masa denilen derme çatma yapıya ülkemizi emanet etmedi. Bunun için Allah’a ne kadar şükretsek, millete teşekkür etsek azdır. Bu zat kendisini partisinin attığı çukurdan çıkarmak için bize sataşıyor. Sana bu kapıdan ekmek yok. Git yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver. Senin muhatabın biz değiliz yargıdır.
KREŞ MESELESİ ÜZERİNE
Yeni genel başkanlarının eskisinden geri kalır tarafı yok. (KREŞ MESELESİ ÜZERİNE) Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi burada da kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda istismar siyasetine savruldu. Yeni CHP genel başkanı ve kimi belediye başkanları abuk subuk ifadelerle bize meydan okuyor. Kreş anaokulu ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular anladılar diyelim bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.
TEĞMENLER MESELESİ
Benim birincilere diploma vermemi gündeme getiriyorlar. E birinci olmuş huzuruma getirilmiş. Yapmam gereken nedir? Diplomalarını vermek. Disiplinsizlik suçlamalarıyla disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlerle ilgili de bir durum içine girdiler. Disiplin TSK için hayati derecede önemli bir durumdur. Komutanların açık talimatına rağmen buna uymayan teğmenlerin yarın diğer emirlere uyup uymayacağını kim bilebilir. CHP’nin bugün de orduyu kışkırtma geleneğinden kurtulamadığı görülüyor. Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına eyvallah demeyiz.”
Pensilvanya’dan emir alan asker üniforması giyen militanların ülkeyi nasıl bir eşiğe getirdiğini hep beraber gördük. Komutanlarına disiplinsizlik yapan komutanların neler yapabileceklerini 15 Temmuz’da gördük. 15 Temmuz’da yenilmeselerdi darbecilerin ülkeyi nasıl bir iklime sürükleyeceğini bilmeyen var mı? CHP’nin tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de orduya siyaset bulaştırma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Bu ordu bir zümrenin, partinin değil milletin ordusudur.
Karası denizi ve havası ile TSK’nın gıptayla takip edilen başarılarına istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. 3-5 oy için ‘Mustafa Kemal’in itleri’ hakaretini sineye çekeceksiniz, Meclis kürsüsünde bölücü terör örgütü yandaşlarından ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız, Pensilvanya’dan gelen destek mesajlarına bir çift laf demeyeceksiniz, utanmadan bize çıkıp vatan ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz… Siz gidin önce kara sicilinizle yüzleşin. Sizin haddinize mi?
CHP’nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu nizamsızlık, intizamsızlık disiplinsizlik tehditleriyle karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız.
Bu süreçte şu değişmez gerçeğe bir kez daha şahitlik ediyoruz. CHP zihniyetinin çarpık ve kirli yüzünü açığa çıkartıyoruz. Düşünün ikinci büyük partisi, bir anlamda iktidarın alternatifi olan partinin kadrolarının hali bu. Eskisi ve yenisiyle CHP genel başkanlarına hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp da ülkeyi bunlardan birine emanet edebileceğine inanan aklı başında tek bir kişi var mıdır acaba?
‘CHP’NİN BU KADAR OY ALMASINA SEBEP BİZİZ’
Peki buna rağmen CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor? Nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor nasıl bu kadar cüret kazanabiliyor? Açıkçası bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Açık ve net. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Önce sorunu kendimizde arayacağız. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kendi eksiklerimiz ve hatta yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanı istemeye istemeye CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Belki de oy vermediler ama netice ortada. Halbuki CHP tek parti faşizminden beri bu ülkenin partisi olamamıştır. Böyle bir gayreti de olmamıştır.
Nasıl belediye imkanlarını terör örgütünün emrine verenler birer ikişer yargının önüne çıkıyorsa, hırsızlar da belgeleri tekemmül ettirildiğinde kendilerini yargının huzurunda bulacaklar. Hiç kimsenin, millete hizmet için tahsis edilen kaynaklar kendi şahsi reklamı için yağmalama karanlık mahfillerde dağıtma hakkı yoktur.
Geçtiğimiz günlerde, ben de belediyecilik yaptık, belediyecilik dışında şu anda devleti yönetiyoruz. Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının görünen kısmıdır. Suyun altında çok daha büyük hırsızlıklar vardır. Halkçı belediyecilik sloganı altında nasıl bir soygun düzeninin işletildiğini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz.
BAHÇELİ’NİN İMRALI ÇAĞRISINA NE DEDİ?
Sayın Bahçeli’nin kendisinin ve partisinin yarım asrı aşkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çağrının Cumhur İttifakına şaşı bakanların iştahını kabarttığını görüyorum. Tabii bu içten pazarlıklı tipler hep olduğu gibi yine hüsrana uğradılar. Her istişaremizde sayın Bahçeli ile sadece iç siyaseti değil dış siyasete dair pek çok konuyu ele alıyor fikir teatisinde bulunuyoruz.
Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile uyum içerisindeyiz. Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de Cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi, sosyal bölgesel sonuçlarıyla tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız değerlendirmelerimize zemin teşkil edecek çalışmaları detay atlamadan yürütüyor.
Kürtlerle Türkler arasına açılmak istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Bu hedefimizde samimiyiz kararlıyız. Terör örgütün siyasi uzantısı olarak hareket eden parti Örgütün güdümünden kurtulup Türkiye’nin partisi olma yönünde somut ve ikna edici irade sergilemediği müddette hukuk önünde hesap vermeye devam edecek.
“SİLAHLARI GÖMDÜĞÜNÜZ ANDA ÖNÜNÜZ AÇILIR”
Terör belasını tüm imkanları kullanarak bertarafa etmekte kararlıyız. Türkler ile Kürtler arasında örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra Kandil’den DEM’den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Bu kafanın değişmesi gerekiyor.
Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim, gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmezseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir. Sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceğiz. Terörsüz Türkiye idealini gerçeğe dönüştüreceğiz.
Kaynak: FLASH HABER TV