CHP’de yeni tüzük kabul edildi!
‘Bu tüzük ne benimdir, ne Kemal Bey’indir’
CHP’nin 20. Olağanüstü Kurultayı bugün Ankara Ticaret Odası Congresium Salonu’nda saat 10.00’da başladı.
CHP’nin Tüzük Kurultayı bugün Ankara’da başladı. Sembolik açılışı Sivas Kongresi’nin 105’inci yıldönümü nedeniyle Sivas’ta yapılan Tüzük Kurultayı’nın resmi açılışı, Ankara’da gerçekleşiyor. “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” adı altında yapılacak Tüzük Kurultayı’na sadece delegeler ile onur kurulu üyeleri ve eski genel başkanlar davet edildi.
Divan Başkanlığı’na Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in seçilmesi beklenen kurultay, Genel Başkan Özgür Özel’in açılış konuşmasıyla başladı.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN DİKKAT ÇEKEN MESAJLAR
‘Memleketin dört bir yanında altı oklu bayrağı göndere çekip, orada tutanlara merhaba’
Özel’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
TÜRKİYE İTTİFAKI’NA MERHABA
“Merhaba. Memleketin dört bir yanında altı oklu bayrağı göndere çekip, orada tutanlara merhaba.
81 ilde baba ocağının kapısını açık tutanlara, 14 yıldır yaptığım gibi 10 aylık genel başkanlığımda da gittiğim her ilde, her ilçede, olağanüstü bir engel, mani yoksa örgütümüze uğradım. Girdiğim her ilçede ve il başkanlığında mutlaka önce onları yanıma çağırdım. Baba ocağını erkenden açıp çayı koyanlara, çorbayı kaynatıp bacayı tüttürenlere, birazdan gelirler deyip bizi bekleyenlere, bu örgütün emekçilerine merhaba.
Bu örgütün emekçilerine merhaba. Yarım asırdır iktidar yüzü görmeyen vefakar cefakar örgütümüze merhaba. Kısa zamanda büyük işler başalran kırılmaz denen yüzde 25’lik cam tavanı tuzla buz eden belediye başkanlarıma meclis üyelerime Cumhuriyet Halk Partisi evlatlarına, Atatürk’ün askerlerine merhaba. 47 yıl aradan sonra belki de ilk kez şu anda Türkiye’nin 1’inci partisinin kurultayını izlemekte olan milyonlara merhaba. Artık daha çoğuz. Umudunu bize bağlayan 4 milyondan fazla yeni seçmenimize merhaba. Rengini al yıldızlı bayraktan alan, siyasi partilerle değil, milletin gönlünde kurulan Türkiye İttifakı’na inanlara, muhafazakâr, sosyal demokratlara, milliyetçi demokratlara Kürt demokratlara Türkiye İttifakı’na merhaba.
Bizim burada değişim anlayışını partimizin yazılı belgelerine yansıtmak daha ilerici bir tüzüğü yapmak ve partimizin iktidar programının çalışmalarını başlatmak üzere bir araya geldik. 81 ilden gelen tüm yol arkadaşlarımız hepiniz hoş geldiniz.
‘CHP DEĞİŞECEK TÜRKİYE DEĞİŞECEK’
Bir yıl önce 6 siyasi parti ittifak halinde girdiğimiz seçimlerde maalesef kaybettik. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra büyük bir umutsuzluk dalgasına dönüşen bir ruh hali vardı. Büyüklerimizin omuzu düşmüştü. Yaşlılarımız Türkiye’de iktidar göremeyecek miyiz derken gençler artık bu ülkede yaşayamayacak mıyız diye bizden hesap soruyordu. Hep birlikte yeni bir yol almak için yola çıktık. Ve büyük bir değişimi görerek şunu söyledik ‘CHP değişecek Türkiye değişecek’ Bizim kurultaylarımız liderlere kadrolara talimat verirler.
1972 kurultayı Bülent Ecevit’i genel başkan seçmiş ona ve kadrolarına partimizi işçilerle ezilenlerle hak arayanlarla buluşturma sosyal demokrasiyi iktidar yapma görevi vermişti ve 1970’lerde girdikleri 4 seçimden de partimizi birinci parti olmayı çıkardılar. Biz de partimizi birinci ve iktidar yapma görevi vermişti. Parti Meclisi’mizde çalışmaya başladık. İdari MYK ve Gölge Kabine adı altında 24 kişilik bir merkez Yönetim Kurulu belirledik. Tüm bakanlara denk gölge kabine oluşturduk. Gölge Kabine İktidardaki partinin kabinedeki bakanların karşısına millete dönüp biz olsak böyle yapardık bu sorunları yaşamazdık diyecek bakanlardan oluşuyor.
“ADLİYEYİ DE BİZ YÖNETECEĞİZ MÜLKİYEYİ DE”
Aramızda bir fark var. Erdoğan’ın 18 kişilik kabinesinde 1 kadın vardır ve Aile’den sorumludur. AKP’deki tüm kadın siyasetçilere açık söylemek lazım ki az da oylarını almadığı kadınlara şunu söylemektedir. Sizin yeriniz ailedir engelliye çocuğa bakmaktır. Bu ülkede yerel yönetimlerle ilgili bir karar alınacaksa onu da biz alacağız, adliyeyi de biz yöneteceğiz mülkiyeyi de. Bu ülkenin kurucu kadrolarının zihinlerinde bu yoktu. Bu olsaydı şu anda dünyanın ileri gitmiş demokrasisiyle övünen ülkeleri ağzına alamazken Latife Hanım yanında kadın haklarının konuşulması. O ülkeler 40 yıl beklenecekken kadına seçme ve seçilme hakkının tanınması belki bu ülkeyi yönetenler idrak edemez ama bu ülkenin kuruluş kodlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en ilerici bakış açısında vardı. Bunun bilinciyle CHP Gölge Kabine de olduğu gibi yarın kurulacak Kabinede eşit temsil edilecek.
“PARTİMİZİ AŞAĞIYA ÇEKMEYE ÇALIŞANLARI O ÇUKURDA BIRAKTIK”
Yerel seçimler yaklaşırken, morallerimizi ve birliğimizi bozmak isteyenler oldu. Partimizin yerel seçimlerdeki başarısızlığı üzerinden kendilerine kariyer hesabı yapmaya heves edenler oldu. karşımızdaki iktidarın gayeleriyle paralel olan bu çabalara, ‘Bir damla alın terini damlatmamışlar ki’ her zaman karşımızda olmuş alay etmişler şimdi gelmiş CHP’li oluvermişler, diyerek o twtter kahramanlarını ve partimizi paçasından aşağıya çekmeye çalışanları o çukurda bıraktık yolumuza baktık.
Ancak önümüzde iki risk vardı. İktidarın CHP ile kutuplaşma siyasetini sürdürdüğünü ve artırarak devam ettirmek istediğini hep beraber gördük. Dedik ki sizinle kavga etmeyeceğiz, edeceksek, çiftçiler için yoksullar için edeceğiz. Bu seçimi yerel seçim olmaktan çıkarmayacak, belediye başkanlarımızın kendilerini ifade etmelerini gölgelenmesine asla izin vermeyecek, yerelde bir kutuplaşma yaratarak, son derece liyakatli birbirinden temiz belediye başkan adaylarımızın sizinkilerle kantara çıkmasından duyduğumuz endişeyi göremezden gelmeyeceğiz dedik.
“HAK ETSELER DAHİ CEVAPLARINI VERMEDİK”
Böyle yaptık, onların suni gündeminin peşine takılmadık, hak etseler dahi cevaplarını vermedik. Eski dostlarımızın benzer yaklaşımları oldu. Öyle şeyler oldu ki ittifak siyasetinin Türkiye İttifakı’nın temellerini bombalamaya yönelik oldu. Çok sıkıştığımızda ‘canınız sağ olsun’ dedik. Partimiz 2018, 2019 ve 2023 seçimlerine ittifakla gitti. 2024’ün de ittifaksız kazanılmayacağına inananalar çoktu. Daha çok zorlayıp ittifak olmazsa felaket geliyor diyorlardı. İttifakı reddeden parti olmadık, ittifak arayışlarıyla ilgili üzerimize ne düşüyorsa yaptık. Ama sırf ittifak yapmak için olmayacak tavizler vermedik, bu örgütün hakkını veya bir belediye başkanımızın hakkını kimseye yedirmedik. Biz ittifakın partilerle değil milletin kendisiyle yapılamasının gerektiğini gördük. Türkiye ittifakının vatanına milletine bağlı olanları, Filenin Sultanları şampiyon olunca hep birlikte sevenlerin ittifakı olduğunu söyledik. Ve büyük başarıyı milletimizle birlikte elde ettik.
‘CUMHURİYET HALK PARTİSİ TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ PARTİSİ’
Yerel seçimlerde adaylarımızı belirlerken üç güce inandık. 199 noktada ön seçim yaptık. 106 mitingde sadece halkın gündemini konuştuk. Tüm bu mücadelenin sonunda ittifakla girilen son 3 seçimden daha yüksek bir oy kazandık. 7 bölgede 412 belediye kazandık. 47 yıl sonra partimizi yüzde 38 oyla birinci parti yaptık. Her birinizin her yerde tekrarlamanızı istiyorum ki ‘Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi’
Ayrıca bu seçimde aday gösterilip parti değiştirenler, eskisi gibi başka partilerde yer alıp da bize seçim kaybettirecek potansiyeli yakalayamadılar. Bu konuda seçim ve hukuk işleri bir partiden aday olan kişinin aday gösterilmediğinde başka partiye geçmesi durumuna yönelik kanundaki yasakların arkasından dolanılmasına engel olunması bu başarıda çok kıymetlidir. Bu seçimde aday gösterilmediği halde ertesi sabah seçim bütçesinin aday gösterilen arkadaşına teslim edenler, giydirdiği aracı sabah saatlerinde benim resmimi sök başkanı tak diyerek 60 gün boyunca kampanya yapanlar oldu. Geçmişten bu güne bu örgüte emek veren ihanet etmeyen ve kişisel beklentiler boşa çıksa da partiye sahip çıkan aday gösterilemeyen ama adaydan çok çalışan bu partinin gerçek kahramanlarına da kocaman alkış gönderiyoruz.
Aday gösterilmeyince, televizyonlara konuşanlara istifa edip gidenler, partide kalıp da soğuk yapanlar tarihteki yerini aldılar. Bu partiyi bırakıp bağımsız olarak bir yere gidip bizim partimize seçim kaybettirip AKP’nin kazanmasına katkı sağlamaya çalışanları da bir kenara not etmedik artık bizim onlarla işimiz gücümüz yok. Partiyi 100’ünü yılında ilk seçimlerinde Türkiye’nin bütün demokratları sahiplenmişken, kişisel hırslarından dolayı bu partinin karşısında adaylaşanlar, adaylaştıkları yerde kalsınlar. Bir daha onlar bu partide görev almayacaklardır bunu açıkça ifade ediyorum
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’A TEŞEKKÜR
Ayrıca Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş, Adana Mersin Antalya belediye başkanlarımız belediyelerini AKP ve MHP’den alıp o belediyelerinin bütün zorluklarına büyük bir dirayetle partili oldukların ı unutmadan sabırla yönettiler. Bu seçimlerde nasıl yapacaksınız deyince onlara bakın dedik.
“TÜM SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞTÜM”
Türkiye’nin birinci partisi olmanın sorumluluğuyla tüm siyasi partinin liderlerini teker teker aradım bayramlaştım. Her biriyle yüz yüze görüşmek üzere anlaştım. Anıtkabir’de siyasi liderlerin her biriyle, tüm bakanlarla ve Cumhurbaşkanı ile tokalaştım. Erdoğan’ı partisinde ziyaret ettim, kendisini genel merkezimizde ağırladım. Tüm liderlerle tamamlayabildiğimiz oranda görüşmeler gerçekleştirdim, görüşmeler de devam ediyor.
Kurduğum her temas, her cümlede sadece halkın sorunlarını ve beklentilerini dile getirdim. ‘Millet size son seçimde iktidar olma sorumluluğu verdi, o zaman emeklinin derdinin çözüm adresi budur. Asgari ücrete dört kez zam yapılabilir diyordunuz, enflasyon bu noktada temmuz zammını artık verin’ dedim. ‘Çiftçilerin alın terinin karşılığını verin ve ortaya koyacağınız her çözümde biz size Meclis’te destek olmaya hazırız’ dedim. ‘Esnafın faizlerini artırmayın, pandemiden beri gelen kredilere faiz yükseltmek nedir, esnafa bu zulüm nedir, bu işten vazgeçin’ dedim. ‘Enflasyon muhasebesinde inat etmeyin, boşu boşuna kazanılmamış paradan vergi almaya çalışmayın’ dedim. ‘Hasta hükümlü paşaları adli tıp raporlarına rağmen içeride tutmayın, onları tahliye edin’ dedim.
GEZİ TUTUKLULARI VE SİNAN ATEŞ
Gezi tutuklularının uğradıkları haksızlıkları birer birer anlattım. Tayfun Kahraman’ın yaptığı görüşmeden çıkışta darbe çağrısı değil, ‘ağaçları kesmeyecekler, topçu kışlasını dikmeyecekler, AKM’yi yıkıp AVM yapmayacaklar, mahkeme kararını bekleyecekler, o kötü bile gelse referandum yapacaklar, artık Gezi Parkı’nı boşaltmayı takdirlerinize sunuyorum’ ifadelerinden darbe çıkmayacağını söyledim. Emine Şenyaşar’a randevu verilmesini, o ananın yüreğindeki yangının hafifletilmesi gerektiğini söyledim.
Ayşe Ateş’i, ‘Bir siyasi parti Ankara’nın ortasında Sinan Ateş’in cenazesini yerde bırakmış olabilir ama eşi var, iki küçük kızı var, onlara randevu verin, adalet duygusunu zedelemeyin, bu millet Ayşe Ateş’i kardeşi bildi, siz de randevu verin’ dedim. Vatandaşın hizmet beklediği belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya çalışmanın bu milletten döneceğini söyledim. Tüm bu süreçleri şeffaflıkla halkımızla paylaştım. Yanımda hazır bulunan büyükelçimizin tuttuğu notları partinin kasasına, partinin kurumsal hafızasında yer almak üzere genel sekreterimize teslim ettim.
BAYRAĞI İNDİRECEKLER, EZANI DİNDİRECEKLER, VATANI BÖLDÜRECEKLER’ DİYENLERE
Normalleşme dediğimiz sürece birileri yumuşama dedi. Sonra onlar da normalleşme dedi. Halkın teveccühü araştırmalarda ortaya çıkıyor. Millet gidin hakkımı arayın, ben Türkiye’de bir denge kurdum siz de o dengeyi kurun demiştir. Bu yoksul ve aç millete işsiz millete, ‘Biliyorum açsın işsizsin ama tehlike büyük arkama geçmelisin’ siyaset bozulmuştur. ‘Oyu bana vermelisin bayrağı indirecekler, ezanı dindirecekler, vatanı böldürecekler’ diyenlere Türkiye İttifakı ile hakları verilmeyip de CHP’den yardım isteyen Diyanet İşleri mensuplarının, yani susturacaklar dediği ezanı okuyanların, vatanda bir bütün halinde sahip çıkarak ne milliyetçiliğimizi başka bir değerimizi bu sonradan görenlere sorgulatmayarak yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz.
Bu süre içinde iktidar tarafından olumlu birkaç adım atılamaya çalışılsa da, iktidar tarafında da muhalefet tarafında normalleşmiş bir Türkiye’de kendisine yer olmadığını düşünenlerin saldırlar süreci belirli noktalarda aksaklığa sıkıntıya uğratmıştır. Yaptığımız görüşme ne AKP ile ittifak görüşmesi ne de Cumhur İttifakı’na iltihak görüşmesi. Yapılan görüşme milletin derdini tasasını, ifade etme çözüm önerileri sunmak, müzakereden sonuç alınamazsa mücadele etme ve millete bunu açıkça gösterme görüşmeleridir. Siyasi rakiplerimizin de başka görüşü yok. Yeni Anayasa’ya ihtiyacı var diyenlere, mevcut anayasaya uyarsanız yeni anayasayı konuşabiliriz. Daha bundan 6 yıl önce her doğana yapılması gerekirken Erdoğan’a yapılan Anayasa’ya Erdoğan bile uymuyorsa, şimdi yeni bir Anaysa konuşmanın değil o Anayasayı yapacak yeni bir meclis birbirinin işine karışmayan güçlü bir yönetici idareye ihtiyaç var onun da zamanı CHP iktidarıdır demekten geri durmadım.
GEZİ TUTUKLULARI İÇERDE YATIYORKEN
Ama Gezi tutukluları içerde yatıyorken, AB’nin kararları uygulanmıyorken, Meclis’te neye el kaldıracağına iktidar grubu grupbaşkan vekilinden, grup başkanvekili Saray’dan talimat alınıyorsa, burada ne demokrasiden ne de bir Anayasa’dan söz edilemez.
Birileri istismar etmesin diye kamuoyunun merakını gidermek adına söyleyeyim. Daha üç dönem milletvekilliği mümkünmüş, efendim 5 dönem yapan 8 dönem yapacakmış. Öyle bir şey yok bu komisyon dönem sınırı 2 seçim önceye çekmiştir. Mevcut milletvekillerine bir dönem önceki milletvekillerini iki dönem saymıştır. Bundan sonrası için tüm milletvekillerini, sadece bu partide buçuklu dönem de belki bir dönem daha aday olma imkanı teklif edilmektedir. Çok ince bbir davranış gösterideler, yazalım CHP parlamenter demokrasiye inanan bir partidir. Bunun için genel başkanının milletvekili olmaması doğru bir durum değildir partiyi güçsüzleştirir hiç olmazsa genel başkanlar için muafiyet maddesi yazmayı önerdiler teşekkür ettim reddettim. 2015’e kadar milletvekiliydim. Yüzde 86 ile rekor kırdıktan sonra CHP’de grup başkanı da oldum bugün genel başkan da oldum. CHP’nin genel başkanı yardımcıları, bir şehre giderken elde bayrak beklenen isimleri kendi memleketlerinden ön seçimde çıkma kaygıları varsa o kişi de parti de bitmiştir. Genel başkan dahil herkes ön seçime girecek onay alacak.
TÜZÜK AÇIKLAMASI
Tüzük Komisyonu çalışmalarını dün akşam itibarıyla tamamlandı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun tahahhütleri bu tüzüğün içine konulmuştur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dışındaki önceki genel başkanlarımız seçildiğimiz günden beri katkı sağladılar. Bu tüzük ne benimdir, ne Kemal Bey’indir, ne önceki genel başkanlarındır. Bu tüzük, kapsayıcılığı bakımından bütün örgütümüzdür. Tüzük Komisyonu’nda oy birliğiyle kabul edildi. Bu tüzük geçince hiç kimse kaybetmez, bu örgüt kazanır.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ PARTİSİ
Bu başarıyı birlik ve beraberlik halinde sürdürerek Cumhuriyet Halk Partisi’ni bundan sonra gireceği tüm seçimlerde, özellikle Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde iktidar yapacağız. Bu yürüyüşümüde durmayan zamlarla ezilen çiftçinin var bir çaresi, geçim derdi çeken emeklinin var bir çaresi, geleceğe umutla bakamayan gençlerin var bir çaresi, Türkiye’nin her derdinin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi diyerek yapacağız. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir.
CANLI YAYINI İZLEMEK İÇİN – TIKLAYINIZ
Kaynak: FLASH HABER TV