Yerli kalp-akciğer makinesi gelecek yıldan itibaren kullanılacak
Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, ASELSAN ile geliştirdikleri kalp-akciğer makinesinin gelecek yıldan itibaren Türkiye’deki hastanelerde kullanılacağını bildirdi.
Kervan, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde TÜSEB ile ASELSAN işbirliğiyle geliştirilen, açık kalp ameliyatlarında kullanılmak üzere tasarlanan ve ilk testleri TÜSEB çatısı altındaki IDEA Laboratuvarlarında başarıyla tamamlanan yerli kalp-akciğer makinesinin tanıtım toplantısında konuştu.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü TÜSEB’in Bakanlık bünyesinde bir enstitüler topluluğu olduğunu belirten Kervan, TÜSEB bünyesinde 9 enstitü olduğunu aktardı.
Kervan, kanser, aşı enstitüsü, sağlık politikaları enstitüsü, yapay zeka enstitüsü gibi her bir enstitünün başkanının konusunda uzman profesyonel hocalardan oluştuğunu, son 8 aylık süreçte ekiplerin kendi konularında araştırmaları için büyük emek harcadığını söyledi.
Kurumun bütçesinin iki katına çıkarılmasıyla birlikte bu bütçenin yüzde 70’ini sadece proje desteklerine ayırdıklarını dile getiren Kervan, hedeflerinin, sağlık alanında AR-GE ve inovasyonların yapılması ve geleceğin teknolojilerinin geliştirilmesi olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda, kalp-akciğer makinesinin çok kıymetli olduğunun altını çizen Kervan, “TÜSEB olarak amacımız, Türkiye’de üniversiteler ve sağlık sektöründe çalışan özel sektör ile birlikte başarı hikayeleri yazabilmek. Bu başarı hikayelerinde her bir yapının kendi kabiliyeti doğrultusunda çalışmayı hedefliyoruz. Bu konuda da ASELSAN ile de bir araya gelmiştik.” diye konuştu.
“SONUÇLAR DİĞER CİHAZLARDAN DAHA İYİ ÇIKTI”
ASELSAN ile kalp-akciğer makinesinin geliştirilmesi için 2020’de bir fikir birliği oluştuğunu anlatan Kervan, şunları kaydetti:
“ASELSAN’daki mühendis arkadaşlarımız bizim ameliyathanelerimize geldiler. Açık kalp cerrahisi yapılan ameliyathanelerin her birini tek tek gezdiler. Bu makineyi kullanan ve açık kalp cerrahisi yapan kalp cerrahlarıyla birlikte istişareler yaptılar. Önce iyi bir fizibilite çalışması gerekiyordu. Bu fizibilite çalışmasından sonra ASELSAN’daki mühendis arkadaşlarımız, bizim klinisyen hekimlerin önerileri doğrultusunda çalışmaya ve ürünün oluşturulması kısmına başladı.”
Cihazın laboratuvar çalışmalarının Bilkent Şehir Hastanesinde yapıldığını aktaran Kervan, “ASELSAN ile yaptığımız kalp-akciğer makinesinin sonuçları diğer cihazlardan daha da iyi çıktı.” dedi.
Kervan, ASELSAN’ın geliştirdiği cihazın hayvan çalışmalarına başlanmadan, dizaynı, yapılış teknolojisiyle 3 ödül kazandığını bildirdi.
“TÜRKİYE’DE YILDA YAKLAŞIK 80 BİN AÇIK KALP AMELİYATI YAPILIYOR”
TÜSEB’in İstanbul’daki hayvan laboratuvarlarındaki çalışmaların çok başarılı geçtiğini vurgulayan Kervan, “Bu başarının çıkmasıyla birlikte bir sonraki adım kalp-akciğer makinesinin klinik çalışmalarda kullanılması. Bu cihaz bizim için hem kıymetli hem de çok stratejik bir ürün. Kalp-akciğer makinesi olmazsa, bugün açık kalp ameliyatlarını yapamayız. Ülkemizde yılda yaklaşık 80 bin açık kalp ameliyatı yapılıyor. Eğer bu cihaz olmaz ise bu ameliyatların yüzde 95’ini yapamayız.” bilgilerini verdi.
Türkiye’de yaklaşık 300 civarında açık kalp ameliyatı yapan merkez olduğunu belirten Kervan, şöyle devam etti:
“TÜRKİYE’DEKİ HASTANELERDE KULLANACAĞIZ”
“Her birinin yaklaşık 2 ile 4 arasında ameliyathane sayıları var. Her bir ameliyathanede bu cihazlar kullanılıyor. Umut ediyoruz ki 2026 yılında ASELSAN ile birlikte geliştirdiğimiz kalp-akciğer makinesini kendi ameliyathanelerimizde, Türkiye’deki hastanelerde kullanacağız. Yeni teknolojiyle birlikte eminiz ki uluslararası rekabet gücü yüksek olan bir cihazı geliştirmiş olduk. Önümüzdeki yıllarda bizim kalp-akciğer makinesinin ismini çok daha fazla duyacaksınız. Açık kalp ameliyatları devam ettiği sürece bu cihazın, günümüz teknolojilerini, yapay zeka sistemlerini kullanarak yeni jenerasyonlarını geliştirmeyi hedefliyoruz. Şu aşamada yeni bir jenerasyon çalışmasını da ASELSAN’daki mühendis arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz. Hedefimiz, dünyada sağlık teknolojisi nereye gidiyorsa, TÜSEB’de o teknolojiyle birlikte takip ediyor olacak. Bizler geleceğin teknolojisini dizayn eden, üreten bir kurumuz. O hedef doğrultusunda devam edeceğiz.”
“DÜNYADA ÜRETİCİSİ 3’TEN FAZLA DEĞİL”
Kendisinin de bir kalp cerrahı olduğunu ifade eden Kervan, makinenin ilk tıbbi direktörlüğünü de kendisinin üstlendiğini dile getirdi.
Türkiye’deki bilim insanlarının fikirlerinin bir araya geldiği bir ürünün oluşturulduğuna işaret eden Kervan, şunları kaydetti:
“Bu süreç yaklaşık 2 yıl sürdü. Yaklaşık 5 yıllık süreçte bu aşamaya gelmemiz büyük bir başarı. İleri bir teknoloji 5 yıl içinde bitirildi. Klinik çalışmalar aşamasına geldi. Bu çok büyük bir başarı. Dünyada kalp akciğer makinesinin üreticilerinin sayısı o kadar az ki 3’ten fazla değiller. İleri teknoloji gerektiren bir ürün. Bunu ASELSAN ile başarmanın heyecanını yaşıyoruz. Bizim için çok kıymetli. Geçen sene mekanik sistemlerini tamamlamıştık. İlk kan çalışmalarını da benim ekibimle birlikte tamamladık, yaptık. Bu yıl da hayvan çalışmalarına sıra gelişmişti.”
“İSTANBUL’DA BÜYÜK BİR HAYVAN LABORATUVARI AÇTIK”
Türkiye’de küçük hayvan deneylerinin yapılabildiği laboratuvar çalışmalarının olduğunu belirten Kervan, bu tür büyük sistemlerin, cihazların testlerinin yapılabilmesi için bugüne kadar yurt dışına gidilerek, çok büyük paralar harcandığına işaret etti.
İstanbul’da büyük bir hayvan laboratuvarının açıldığını anımsatan Kervan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık domuzlarda, koyunlarda çok daha büyük hayvanlarda tıbbi cihazların testleri yapılıyor. Bu testler, uzun süreli. Bizim orada üç tane ameliyathanemiz var. Anjiyografi laboratuvarımız var. Robotik cerrahi merkezi kuruyoruz. 7 gün 24 saat çalışacak bir laboratuvar haline getiriyoruz. Amacımız, Türkiye’de sağlık alanında üretici olan herkes hem bilim insanları hem de sektörde çalışan kişilerin orda çalışmalarını yapabilmesidir. Üretici olan Türk firmaları birçok ürünün testlerini bize getirmeye başladılar. Biz onlara mentörlük de yapıyoruz. Hayvan laboratuvarında, tamamen yerli üreticimizin ürününün uluslararası rekabeti artırabilecek standarda çıkması için onlara destek oluyoruz.”
YURT DIŞINA SATABİLİRSEK BÜYÜK BİR KAZANÇ”
Kervan, cihazın ekonomik getirisinin çok büyük olacağının altını çizerek, “Türkiye’de kalp merkezi sayısı çok fazla. Almanya’da yaklaşık 150 civarında bir kalp merkezi sayısı var. Biz de ise bu sayı 300 ve burada verilen sağlık hizmeti çok üst sınırda. Sağlık turizmi konusunda çok hastamız geliyor. Kalp-akciğer makinesinin yaklaşık 3 milyar dolarlık bütçesi var. Biz eğer bunu ülkemize kazandırabilirsek, yurt dışına da satabilirsek, ülkemiz için büyük bir kazanç olacak.” dedi.
Kaynak: AA