Spor bilimcisi ve WalkActive yönteminin kurucusu Joanna Hall, herkesin daha iyi yürüyebileceğini söyledi. Hall, insanların kaldırımda yürürken yaptığı ve sadece fitness hedeflerine ulaşmayı engellemekle kalmayıp aynı zamanda vücuda büyük zararlar veren dört yaygın yanlış adımı açıkladı.

KAS DENGESİZLİKLERİ

Yapılan en yaygın hatalardan biri vücuttaki kas dengesizlikleri. Yanlış veya kötü formda yürürseniz, bazı kasları aşırı çalıştırırken diğerlerine zarar verebilirsiniz. Gergin olan kalça fleksör kaslarını aşırı kullanmak iskelet sistemine zarar verebiliyor. Kalça fleksörlerinize çok fazla yaslandığınızda ve kalçalarınızı ve karın kaslarınızı içeri çektiğinizde, sıkılaştırma hareketi adım uzunluğunuzu sınırlar ve sert, robotik bir yürüyüşe yol açar. Araştırmalar kalça fleksörlerini aşırı kullanmanın yürüyebildiğiniz mesafeyi kısaltabileceğini gösteriyor.

PASİF AYAKLAR

Sırada düz taban yürüyüş veya Hall’un dediği gibi “pasif ayak vuruşu” var. Her ayakta, darbeyi emerek ve sizi ileriye doğru iterek denge, esneklik ve vücut ağırlığını desteklemek için tasarlanmış tam 26 kemik ve 33 eklem bulunur. Eklemimiz nerede olursa olsun, hareket ettirmemiz gerekir. Ancak yanlış yürüdüğümüzde, pasif ayak vuruşu yaptığımız ve kalça fleksörlerimizi aşırı kullandığımız için bu, ayaklarımızdaki tüm eklemleri kullanma yeteneğimizi ortadan kaldırır.

Düz ayakla yürümek özellikle dizlerde ağrı ve rahatsızlığa yol açabilir. Ayrıca hamstringlerin düzgün çalışmasını engelleyerek yürüme mekaniğini daha da bozabilir.

BAŞ POZİSYONU

Ayaklarınızla yürüyor olabilirsiniz, ancak kafanız da oyunda önemli bir oyuncudur. İnsanlar başlarından öne doğru eğilme eğilimindedir. Bunun da vücudun hareket etme biçimi üzerinde büyük etkileri vardır. Uzmanlar, dik durduğunuzda başınızın yaklaşık 10 ila 11 pound ağırlığında olduğunu, ancak öne doğru eğildiğinizde çok daha ağır hissedebileceğini ve üst sırtınızdaki kaslara büyük bir baskı uygulayabileceğini, omurganın tam olarak dönme yeteneğini sınırlayabileceğini söylüyor.  Başınızı öne eğmek de derin nefes alma yeteneğinizi kısıtlar. Nefes aldığınızda diyaframın 10 santimetrelik bir aralığa sahip olması gerekir, ancak öne eğildiğinizde diyaframın hareketi 3 ila 4 santimetre azalır. Bu, vücuda giren oksijen hacminin azalması anlamına geliyor.

Ayrıca başınızı dik tutmak optik akışı (yürürken yanımızdan geçen nesnelerin algılanması) artırır ve bunun da beynin stres ve kaygıdan sorumlu bölgelerini sakinleştirmeye faydası olur. Uzmanlara göre bir kişi zihinsel sağlığı için yürüyüşe çıkarsa, ancak kötü bir teknikle ve aşağı bakarak yürürse, çok da fayda göremez.

KOLLARINIZI İHMAL ETMEK

Yürürken çoğu zaman kollarımız öylece asılı kalır ve yürürken hiçbir şey yapmaz. Kol hiçbir şey yapmadığında, tüm vücudu hareket ettirme yeteneğimizi kaybediyoruz. Özellikle karın kaslarını kullanma ve bel çevresinde şekil oluşturma yeteneğimiz kısıtlanıyor. Tempolu yürüyüş sırasında kollarınızı kullanmanız, üst ve alt vücut kaslarınızı harekete geçirerek daha fazla kalori yakmanıza yardımcı olur. Ancak kollarınızı ihmal etmek duruşunuzu bozabilir ve omurganızın dönüşünü sınırlayabilir.

Kaynak: FLASH HABER TV