Tzob Genel Başkanı Bayraktar: “Tüketiciler, Zeytinyağı Diye Litresine 80-100 Lira Ödediği Yağın Çok Daha Ucuz Olan Pamuk Yağı, Kanola, Aspir Yağı Olduğunun Farkında Bile Olmamaktadır”
Sahte mi gerçek mi? İşte sofralarımızdaki zeytinyağı gerçeği!
Doğanın altın sıvısı olarak bilinen zeytinyağını sofralarımıza taşırken, kalite ve gerçeklik konularına dikkat etmek her zamankinden daha önemli hale geldi. Peki, zeytinyağını sahte ürünlerden ayırt etmek mümkün mü? İşte uzmanından iyi bir zeytinyağı ile ilgili püf noktaları.
Zeytinyağı, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezlerinden biri olarak mutfaklarımızdaki yerini korurken, sahte ürünler konusundaki tartışmalar da gündemden düşmüyor. Tüketiciler, doğal ve gerçek zeytinyağına ulaşma konusunda daha bilinçli hale gelse de sahtecilik yöntemleri de her geçen gün karmaşıklaşıyor. İyi bir zeytinyağında “meyvemsilik, acılık ve yakıcılık” aranması gerektiğini belirten Neslihan Yıldızcan, doğru tercihler yapmak için bilinmesi gerekenleri sıraladı.
“Taze ve meyvemsi bir kokusu vardır”
Hakiki bir zeytinyağında kokunun çok önemli olduğunu ifade eden Yıldızcan, “Zeytinyağı herhangi bir yoğun kimyasal işlemden geçmediği için genellikle ilk halini olabildiğince muhafaza eder. Bu nedenle hakiki zeytinyağının çok daha taze ve meyvemsi bir kokusu vardır. Eğer tercih ettiğiniz zeytinyağında fazlasıyla ağır, acımsı ve yoğun bir koku alıyorsanız muhtemelen bu hakiki bir zeytinyağı değildir” dedi.
Yıldızcan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hakiki zeytinyağını sahte zeytinyağından ayıran en belirgin özelliklerinden birisi de ağızda bıraktığı tattır. Çoğu zaman sırf tadına bakarak bile ayırt edebileceğiniz hakiki zeytinyağı içeriğinde az da olsa asit barındırır. Bu asit ve zeytinyağının kendine özgü aroması sayesinde tadına baktığınız zeytinyağı eğer genzinizde hafif bir yanma hissi bırakıyorsa hakiki zeytinyağı buldunuz demektir. Aynı zamanda ağızda yayılan hakiki zeytinyağı dilinizin arka kısmında bir acılık ve burukluk bırakıyorsa bu zeytinyağını tercih edebilirsiniz.”
“Çamurlu tortu, posa, metalik, küflü, rutubetli ve ekşi”
Zeytinyağının renginin ya da donmasının bir kriter olmadığını söyleyen Yıldızcan, “Özellikle son yıllarda gıdalar üzerinde uygulanan hilelerin artması nedeniyle pek çok özellik birebir taklit edilmekte ve tüketiciyi yanıltabilmektedir. Doğal bir zeytinyağı kimyasal yollardan ve rafinasyon gibi işlemlerden geçmez. İçeriğinde bulunan yüksek moleküllü birleşikler sayesinde sofralarımıza ulaşır. Görsel analizler insanı zeytinyağı konusunda yanıltabilir. Zeytinyağının hakiki olup olmadığını anlamamız için en doğru test duyusal analizdir. Bahsettiğim pozitif duyusal özelliklerin yanı sıra negatif duyusal özellikleri de vardır. Bayat okside ve ransit (en yaygın kusurdur, halk arasında makina yağı kokusu olarak adlandırılır) kızışma, çamurlu tortu, posa, metalik, küflü, rutubetli ve ekşi hisler de sahteliği konusunda ayırt edicidir” şeklinde konuştu.
Kaynak: FLASH HABER TV
