
Uzmanı Açıkladı: Gün Işığı Miyopu Engelliyor!
İlkbaharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte güneş ışığına maruz kalmanın genel sağlığınız üzerinde büyük etkileri olabilir.
Kaliforniya Üniversitesi ve Loma Linda Üniversitesi tıp fakültelerinde yoğun bakım uzmanı, akciğer uzmanı ve doçent olan Dr. Roger Seheult, güneş ışığına maruz kalmanın faydalarını anlattı. Seheult, güneş ışığının uykuyu, sirkadiyen ritmi ve ruh halimizi düzenleme yeteneğimizi artırdığını belirtti.
Tıp uzmanları 1920’li yıllara kadar iyileşmeyi desteklemek için ışık maruziyetinden yararlanıyorlardı. Seheult, hastanelerin hastaların güneş ışığı ve temiz hava alabilmeleri için belli aralıklarla taşınabilecekleri güneşlenme teraslarından yararlandığını söyledi. Ancak penisilinin ve modern tıptaki diğer ilerlemelerin gelişmesiyle birlikte doktorlar bütünsel yöntemlere daha az güvenmeye başladı. Seheult, güneşin ultraviyole B (UV-B) ışığının ciltte kimyasal reaksiyona yol açarak vücutta D vitamini ürettiğini belirtti.
RİSKLERİ VE FAYDALARI DENGELEMEK
Doktor Seheult, tıp uzmanlarının güneş ışınlarının cilt kanserine yol açtığı yönündeki uyarılarının, maruziyetin azalmasına neden olmuş olabileceğini belirterek elbette, uzun süre güneşte, korumasız bir şekilde kalınınca cilt hasarlarına maruz kalabileceğimizin de altını çizdi. Ancak doktor, son zamanlarda yapılan bazı araştırmaların, dışarıda güneş ışığında geçirilen zaman arttıkça, kanser dahil her türlü nedenden ölme ihtimalinin azaldığını gösterdiğini söyledi.
WELLER’İN ÇALIŞMASI
Edinburgh Üniversitesi’nde dermatoloji profesörü olan Dr. Richard Weller de, Ağustos 2024’te Journal of Investigative Dermatology’de bu verileri ve güneşin etkisinin yeniden düşünülmesi gerektiğini dile getiren bir makale yayınladı. Weller, çalışma özetinde “UVR bir cilt kanserojenidir, ancak hiçbir çalışma güneşe maruz kalmanın her türlü ölüme yol açtığını göstermemektedir” ifadelerini kullandı.
SEHEULT DESTEK VERDİ
Seheult, Weller’i destekleyerek insanları “güneşin ölümcül bir lazer olduğu fikrini yeniden düşünmeye ve eğer ölçülü ve akıllıca yapılırsa güneşe çıkmanın aslında bazı faydaları olduğunu” söylemeye teşvik etmenin önemine değindi. Seheult, “Kızılötesi ışık, uzun dalga boylu, düşük enerjili bir ışık olduğu için yalnızca cildinize ve vücudunuzun derinliklerine nüfuz etmekle kalmıyor, aynı zamanda giysilerinizin içinden de kolayca geçebiliyor” dedi.
Seheult, bulutlu ve yağmurlu günlerde ve kentsel alanlarda da güneş ışığının varlığını sürdürdüğünü kaydetti ve ekledi:
“Bir binanın içindeki ışık miktarı genellikle 100 lüksten fazla değildir. Parlak, güneşli bir günde dışarı çıktığınızda, bu 100 bin lükstür. Bu bin kat daha parlaktır.”
Sehuelt, bulutlu günlerde veya kış aylarında bu maruziyetin azalacağını ancak iç mekan kadar “düşük” olmayacağını da sözlerine ekledi.
SABAH VE AKŞAM GÜNEŞLENİLEBİLİR
Kızılötesi ışığın faydalarından risk almadan yararlanmak için Seheult, sabah veya akşam güneş batarken bile olsa dışarı çıkıp yaklaşık 30 dakika boyunca güneşlenmemizi öneriyor.
Seheult, “Bunlar, evinizin içinde alabileceğinizden çok daha fazla kızılötesi ışığın bol olduğu zamanlardır. Sadece 15 ila 20 dakika kızılötesi ışığa maruz kalmak yeterli. Etkilerinin günlerce sürdüğünü görüyoruz” diye konuştu.
Seheult, tıbbi oksijen ve antibiyotikler gibi gelişmeler de dahil olmak üzere modern tıp ile bütünsel sağlık trendleri arasında bir denge kurulması umudunu dile getirmeyi de ihmal etmedi.
Mayo Clinic’e göre D vitamini, bağışıklığı, kas ve beyin fonksiyonlarını destekleyen bilinen bir anti-inflamatuar ve antioksidan. Güneşin ayrıca ağrı ve iltihabı hafiflettiği gösterilen kızılötesi ışık ürettiği de biliniyor.
Kaynak: FLASH HABER TV