Dizlerdeki sıvı kaybı için kür!
Dizlerdeki sıvı kaybı için doğal kür! Kıkırdak iyileşmesine yardımcı oluyor
Dizde sıvı kaybı, diz eklemi içindeki kayganlaştırıcı sinoviyal sıvının azalması durumudur ve genellikle ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklem rahatsızlıkları ile kendini gösterir. Bu durum, yaşlanmanın doğal bir sonucu olabileceği gibi, yaralanmalar veya bazı eklem hastalıkları gibi çeşitli nedenlerle de oluşabilir.
Holistik Tıp ve Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Dinçer Erdinç, dizde sıvı kaybının görülen ilk belirgin semptomun eklem hareketi sonrası meydana gelen ağrı ve şişlik olduğunu, özellikle sabah saatlerinde dizde tutukluk yaşanmasının da dizde sıvı kaybı belirtileri arasında olduğunu söyledi.
Uzm Dr Dinçer Erdinç, dizde sıvı kaybının diğer belirtilerini şöyle listeledi:
• Hareket sonrası dizde şiddetli ağrı ve şişkinlik
• Özellikle sabah saatlerinde meydana gelen diz tutukluğu
• Dizde takılma hissi ya da oturma-kalkma sırasında çıkan çıtırtı sesi
• Yoğun ağrıyla birlikte hareket kısıtlılığı
• Merdiven çıkarken, tırmanırken, eğimli koşu yaparken ya da dizi bükme sırasında zorlanma
• Hasar gören eklem bölgesinde yanlış biriken azalmış sinoviyal madde nedeniyle ödem
• Yaşlılık
• Fazla kilolu veya obez olmak
• Genetik faktör
• Beslenme ve kişinin yaşam tarzı
• Yaralanma ve travmalar
• Hareketsizlik
• Ani hareket ve yoğun spor
• Dizde kireçlenme
• Kalsiyum eksikliği
• Damar hastalıkları
• Yeterli su içilmemesi
Uzm. Dr. Dinçer Erdinç, dizde sıvı kaybı nedenlerine dair şunları söyledi:
Normal şartlarda, diz eklemindeki kıkırdakların birbiriyle sürtünmesi sırasında aşınmayı engelleyici ve kayganlaştırıcı eklem sıvısı bulunur. Bu sayede eklemler yaralanma olmadan sağlıklı çalışabilir. Diz içindeki bu sinoviyal sıvı, saydam ve berraktır, içinde bol miktarda su yer alırken iskelet sistemindeki kıkırdağın beslenmesinde oldukça kritiktir.
Dizde sıvı kaybı eklem yüzeylerinin birbirlerine sürtünme katsayısının artmasına, kıkırdak dokusunun hasara uğramasına ve kişinin rahat hareket edememesine neden olur.
Eklem içindeki bu sulu sıvı maddenin ana bileşeni olan hyalüronik asit, eklemin dayanıklılığını ve kayganlığını da yükseltir. Dizde sıvı kaybı, eklem sağlığını olumsuz etkileyerek günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.
Dr. Dinçer Erdinç, tedavinin genellikle kaybedilen sıvının yerine konması ve altta yatan nedenin ele alınmasını içerdiğini, aynı süreçte kıkırdak dokusunun ve diz çevresi kaslar ile tendonların güçlendirilmesinin, genellikle gözden kaçan çok önemli bir terapi unsuru olduğunu belirtti ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Tedavide en çok kullanılan yöntem hyalüronik asit içeren steril sıvıların, steril bir ortamda diz içine iğneyle enjekte edilmesi şeklindedir. Etkisi 3 ile 6 ay süren bu uygulamaya ek olarak, sağlık bakanlığımızın onayladığı geleneksel tamamlayıcı yöntemler de destekleyici ve ağrıları azaltırken hareket kısıtlılığını da azaltan, böylece yaşam kalitesini arttırıcı etkidedir.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, diz içi enjeksiyonların haricinde yapılabilecekler ile ilgili yepyeni öneri ve uygulamalar tanımlanmıştır.
Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
ÖZEL EGZERSİZLER;
Özellikle diz ile kasık arasında kalan ön uyluk kas gruplarını güçlendirici diz açma-kapama egzersizleri. Kilo kontrolünde de etkili olan egzersizler, vücudun hafiflemesiyle bölgesel olarak binen yük ve basıncın %50 kadar azalmasına ve dizdeki iyileşmenin gerçekleşmesine yardımcıdır.
Kişiler fazla kilolarından kurtulmak için günlük kalori miktarı kısıtlanmış beslenmeye özen gösterirlerse, tahribatın azalmasıyla birlikte kıkırdak iyileşmesi ve sıvı artışına destek olmaktadır.
Enflamasyonu tetikleyebilecek hayvansal besinlerden uzak durarak ürikasit düzeyleri düşük tutulursa, iyileşmenin ve diğer terapilerin başarısının artacağı gösterilmiştir.
Ayrıca, metabolizmayı hızlandıran ya da elektrolit dengesini koruyan potasyum, magnezyum, kalsiyum mineralleri doktor kontrollünde vücuda alınabilir. Ayrıca, D3 vitamini de bu sürece katkı sağlar.
BİTKİSEL GIDA TAKVİYELERİ:
Akgünlük ağacı reçinelisi, defne yaprağı, karabaşotu, bamya tohumu, hardal tohumu bitkilerinin doktor kontrolünde uygun formda (ekstrat, çay vb.) ve dozlarda kişiye özel kullanımlarında, diz içi sıvı artışı ile kıkırdak iyileşmesi konusunda yardımcı olduğu Fitoterapi (bitkilerle terapi) çalışmalarında bilimsel olarak gösterilmiştir.
Beraberinde aynı süreçlerde glukozamin, msm ve kolajen takviyelerinin, eklem ve çevresindeki yumuşak dokuları onardığı bilinmektedir.
Bu tür destekler mutlaka bakanlık onaylı sertifikalı hekim önerisiyle kullanılmalıdır.
Kaynak: FLASH HABER TV