Bizi benzersiz bir şekilde insan yapan birkaç şeyden biri olsalar da, gözyaşları birçok yönden bir muamma olmaya devam ediyor. Çünkü duygularımız sanıldığından çok daha karmaşık. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki ağlamanın uzun vadede ruh halini iyileştirici etkisi var.

Duygusal gözyaşları döken dünyadaki tek türüz. Üzüldüğümüzde, hayal kırıklığına uğradığımızda, bunaldığımızda, mutlu olduğumuzda ya da duygulandığımızda gözyaşı dökeriz. Hepimiz ağlarız. Kadınlar, erkekler, çocuklar, bebekler… Kim Kardashian bile ağlar. Diğer türler de gözyaşı üretir, ama gözbebeklerini korumak için. Bir ayrılıktan sonra, mezuniyet töreninde ve film izlerken, yani duyguları ifade etmek için de ağlayabilen tek tür bizimkidir.

Bizi benzersiz bir şekilde insan yapan birkaç şeyden biri olsalar da, duygusal gözyaşları birçok yönden bir muamma olmaya devam ediyor. Yapılan son araştırmalar, duygularımızın bir zamanlar sinirbilimcilerin düşündüğünden daha da karmaşık olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü beyinde üzüntü ya da öfke duygularından sorumlu tek bir bölge yok ve bilim insanları henüz insanların beyinlerini inceleyerek, ağlarken neler olduğunu görebilmiş değiller.

Ağlamanın kendini yatıştırma, ağrı ve stresi hafifletme, ruh halini iyileştirme gibi faydaları var. Peki gözyaşı dökmek neden daha iyi hissetmemize yardımcı olur? Duygusal gözyaşları; derin beyin yapısı, duygusal yoğunluk ve ardından gelen gözyaşı salınımı ile ilgilidir, kortizol ve endorfin gibi stres hormonları da içerir. Bu tür gözyaşları faydalıdır çünkü duygusal bir rahatlama sağlar. Sizi strese sokan ve üzen hormonlar ağladıktan sonra azalır, böylece kendinizi daha iyi hissedersiniz.

Hollanda’daki Tilburg Üniversitesi’nden Asmir Gracanin ve ekibi, bir grup katılımcıyı duygu yüklü Hayat Güzeldir ve Hachi filmlerini izlerken videoya kaydetti. Daha sonra ağlayan 28 katılımcıya ve gözyaşı dökmeyen 32 katılımcıya filmin ardından 20. ve 90. dakikada nasıl hissettikleri soruldu. Araştırma ile amaç, kontrollü bir laboratuvar ortamında ağlamanın ruh hali üzerindeki hem anlık hem de gecikmeli etkisini incelemekti.

RUH HALİNİ İYİLEŞTİRİYOR

Çalışmanın sonucuna göre ağlayanların psikolojisi, 90 dakika sonrasında ağlamayanlara kıyasla çok çok daha iyiydi. Bu çalışma ağlamanın uzun vadede ruh halini iyileştirici bir etkisi olduğunu gösterdi. 90 dakika sonra, ağlayanlar, filmler başlamadan önceki durumdan bile daha iyi bir ruh hali içindeydiler. Ruh hali değişimi, film sırasında kaç kez ağlandığına bağlı değildi. Çalışma, ağlayanların genel ruh halinde de iyileşme yaşadıklarını, ancak bunun daha uzun süre sonra gerçekleştiğini ortaya koydu.

TOKSİNLERİ SERBEST BIRAKIYOR VE STRESİ AZALTIYOR

Araştırmalardan bir diğeri, ağlamanın insanlar üzerinde doğrudan, kendi kendini yatıştırıcı bir etkisi olabileceğini ortaya koyan bir çalışma. Bunu, ağlamanın insanların rahatlamasına yardımcı olan parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek yaptığını açıklıyor. Bir başka çalışma, duygusal gözyaşı dökmenin oksitosin ve endorfin salgılattığını (ruh halini iyileştiren kimyasallar) ve bu kimyasalların insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayarak hem fiziksel hem de duygusal acılarını hafiflettiğini ortaya çıkarmış. Yani kısacası ağlamak acının azalmasına ve iyileşme hissinin gelmesine yardımcı oluyor. Ağlamak toksinleri serbest bırakır ve stresi azaltır. İnsanlar strese tepki olarak ağladıklarında, gözyaşları bir dizi stres hormonu içerir.

UYKUYA YARDIMCI OLUYOR

2015 yılında yapılan küçük bir araştırma, ağlamanın bebeklerin daha iyi uyumasına yardımcı olabileceğini ortaya koymuş. Ağlamanın yetişkinler üzerinde aynı uyku artırıcı etkiye sahip olup olmadığı henüz net değil. Bununla birlikte, ağlamanın sakinleştirici, ruh halini iyileştirici ve ağrı giderici etkilerinin bir kişinin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olabileceği sonucuna kolayca varılabilir.

GÖZYAŞI GÖRME YETENEĞİNİ DE GELİŞTİRİYOR

Gözyaşları lizozim adı verilen bir sıvı içerdiğinden, ağlamak bakterileri öldürmeye ve gözleri temiz tutmaya yardımcı olur. 2011 yılında yapılan bir araştırma, lizozimin şarbon gibi biyoterör ajanları tarafından ortaya çıkan riskleri bile azaltmaya yardımcı olabilecek kadar güçlü antimikrobiyal özelliklere sahip olduğunu ortaya koymuş. Gözyaşı görme yeteneğini de geliştirir. Her göz kırptığımızda salınan bazal gözyaşları, gözlerin nemli kalmasına yardımcı olur ve mukoza zarlarının kurumasını önler. National Eye Institute Trusted Source’un açıkladığı gibi, bazal gözyaşlarının kayganlaştırıcı etkisi insanların daha net görmesine yardımcı olur. Membranlar kuruduğunda, görüş bulanıklaşabilir.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler

MURAT BUYRUK: İSİMLİ TIP KURUMU’NUN ALDIĞI BİRÇOK KARAR TIBBİ GERÇEKLİKTEN UZAK

Doğal kurtarıcı, çatlakları yok ediyor

Hekimler Ve Sağlık Emekçilerinden Sağlık Bakanlığı Önünde Sağlıkta Şiddete Protesto: “Önerdiğimiz Sağlıkta Şiddet Yasasının Değiştirilmeden Kabul Edilmesini İstiyoruz”