15 Mart 2025 Cumartesi

Yörük sandığından çıkan bin yıllık tarih

Adana’da tekstil tasarımcısı Belkıs Yakıcı, üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştığı dönemde yaşlı bir Yörük kadınının sandığında, anneannesinin annesinden kalma 400 yıllık Adana bezini keşfetti. Emekli olduktan sonra Verim Kadın İnisiyatifi İstihdam Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi’ni kurup, kadınlarla, doğal Adana pamuğundan üretilen iplerle bin yıllık tarihi olan Adana bezini gün yüzüne çıkaran Belkıs Yakıcı, 5 yıllık çalışmayla elde ettikleri ürünleri de açtığı sergiyle beğeniye sundu.

Adana Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tekstil Tasarım Bölümü’nü tamamlayıp uzun yıllar tekstil fabrikalarında desen şefi olarak görev alan Belkıs Yakıcı, ilerleyen yıllarda Çukurova Üniversitesi Dokuma Desen Bölümü’nde öğretim görevlisi oldu. Yetiştirdiği öğrencilerle sektöre yeni isimler kazandıran Yakıcı, Karaisalı ve Feke ilçelerinde Yörük kumaşlarını incelediği bir proje sırasında tarihi Selçuklu dönemine uzanan Adana bezini keşfetti.

SANDIKTAN ÇIKTI

Osmanlı Dönemi’nde yaygın olarak kullanılan bezi, Hediye adındaki yaşlı bir köy kadının sandığında bulan Belkıs Yakıcı, aldığı örnekle yaptığı incelemede, bezin 400 yıllık tarihe sahip Adana bezi olduğunu ortaya çıkardı. Hem bu geleneksel ürünü dünyaya tanıtmak hem de kadınları sosyal ve ekonomik hayata kazandırmak için, emekli olduktan sonra, Verim Kadın İnisiyatifi İstihdam Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi’ni kurup faaliyete geçiren Yakıcı, kadınlarla birlikte tarihi Adana bezini yeniden gün yüzüne çıkardı. Doğal Adana pamuğu ile üretilen iplikleri dokuyup elde ettikleri geleneksel bezden tekstil ürünleri üreten Yakıcı, Adana bezinin marka tescilini de almayı ihmal etmedi. Yakıcı, bu ürünleri Seyhan Çırçır Sanat Merkezi’nde açtığı Adana Bezi-Kamlo Dokuma Ağları Sergisi ile tanıttı. Sergiyi çok sayıda tasarımcı ve sanatsever ziyaret etti.

“KAFTANLARIN İÇERİSİNE ASTAR OLARAK KULLANILMIŞ”

Sergide konuşan Yakıcı, bin yıllık tarihin yeniden gün yüzüne çıkarılması ve tescillenmesine uzanan fikrin nasıl doğduğunu şöyle anlattı:,

“Üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yaparken Adana köylerindeki Yörük kültürüne ait kumaşların araştırmasını yapıyordum. Hediye adında yaşlı bir teyzeden bahsettiler. Onu ziyaret ettiğimde anneannesinin annesinden kalan kumaşların olduğu bir sandığı açtı. Tabii o sandıktaki kumaşlar benim için bir servet değerindeydi. Kumaşlardan örnekler alıp inceleyince 400 yıllık Adana bezi olduğunu saptadık. Tarihini araştırdığımızda Adana bezine Selçuklular Dönemi’nde ‘kamlo’ denildiğini öğrendim. Kamlo olarak başlayan bu bez, Osmanlı Dönemi’nde Adana bezi adını almış. Kaftanların içerisine astar olarak kullanılmış, şalvar, kıyafet, perde gibi ürünlerin hepsi bu bezden yapılmış. Sonra sanayileşmeyle birlikte yavaş yavaş bu bez de yok olmuş. Bu kültürel değerimizi yeniden yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz.”

“KÜLTÜRÜMÜZÜ SÜRDÜRMELİYİZ”

Kooperatif olarak yaptıkları çalışmalarla hem Adana pamuğunu değerlendirdiklerini hem de sağlıklı ürünler ürettiklerini ifade eden Yakıcı, “Adana’nın meşhur göynek dediğimiz gömlekleri ve şalvarı bu bez ile yapılmalı ve kültürümüzü de sürdürebilmeliyiz diye düşünüyorum. Kooperatif olarak dokuma tezgahları kurup kadınlara eğitimler veriyoruz. Kadınlarımızın yaptığı dokumalardan ürünlerimizi üretiyoruz. Adana pamuğundan dokumamızı yapıyoruz, ürünlerin üzerindeki motiflerde ise yine Adana’da yetişen doğal renkli pamukları kullanıyoruz. Böylelikle hem pamuğumuzu değerlendirirken hem de sağlıklı ürünler üretiyoruz. Boya yok, kimyasal yok, alerji yapmaz, hava alan bir kumaş. Talep çok ama tabii bunları ne kadar yaygınlaştırırsak o kadar iyi. Bugün de bu ürünlerimiz için bir sergi açtık. Bu sayede kamuoyuna hem Adana bezimizi hem doğal renkli pamuğumuzu tanıtmak istedik” şeklinde konuştu.

Kaynak: DHA

İlgili Haberler