22 Kasım 2024 Cuma

İşte İsrail’e Yakıt Sağlayarak Filistin Soykırıma Ortak Olan Ülkeler

Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail’e petrol ve yakıt sağlayan ülkelerin savaş suçlarına ortak olabileceğini belirten bir rapor yayımlandı.

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, Nina Lakhani ve Ajit Niranjan tarafından hazırlanan özel bir raporda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu petrol ve yakıtı sağlayan ülkelerin, savaş suçlarına ortak olma ihtimalinin bulunduğu vurgulandı.

Bu sonuç, İsrail’e gönderilen petrol ve yakıt sevkiyatlarının izlenmesi sonucu ortaya çıktı. İsrail bu yakıtı, Gazze’deki Filistinlilere yönelik saldırılarda tanklarını ve savaş uçaklarını doldurmak ve Batı Şeria’daki evleri yıkmak için kullanılan buldozerleri çalıştırmak için kullanıyor.

Araştırmaya katılan hukuk uzmanları, Cenevre Sözleşmeleri’ni imzalayan ülkelerin, insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda bu İsrail rejimiyle suç ortaklığı yapabileceğini belirtti.

ABD’NİN İSRAİL’E YAKIT TEDARİĞİ VE UAD KARARLARI

7 Ekim’de Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasından bu yana, İsrail savaş uçaklarına yakıt sağlamak üzere ABD’den dört petrol tankeri gönderildi. Bu sevkiyatlardan üçü, 26 Ocak’ta Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Gazze’deki soykırımı durdurması yönünde İsrail’e çağrıda bulunmasının ardından Teksas’tan ayrıldı. UAD kararında, soykırım suçlarının önlenmesi ve cezalandırılmasını sağlamak için devletlerin ortak bir sorumluluğu olduğu hatırlatıldı.

ABD’DEN İSRAİL’E PETROL SEVKİYATI

Genel olarak, Ocak ayında verilen karardan bu yana ABD’nin İsrail’e sağladığı jet yakıtı, dizel ve diğer rafine petrol ürünlerinin %80’e yakını bu dönemde gönderildi. Bu bilgiler, kar amacı gütmeyen Oil Change International tarafından yapılan bir araştırmada ortaya çıktı ve sadece The Guardian tarafından erişildi.

PETROL TEDARİKİNDE BULUNAN DİĞER ÜLKELER

Araştırmacılar, sevkiyat kayıtlarını, uydu görüntülerini ve medya ve denizcilik endüstrisi kaynaklarını inceleyerek, 21 Ekim’den 12 Temmuz’a kadar İsrail’e yapılan 65 yakıt sevkiyatını tespit etti.

Çalışma, Azerbaycan, Kazakistan, Gabon, Nijerya, Brezilya ve son olarak Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve İtalya gibi ülkelerin İsrail’e 4,1 milyon ton ham petrol sağladığını ve bu miktarın yarısına yakınının UAD kararından sonra gönderildiğini ortaya koydu.

İSRAİL’İN ASKERİ OPERASYONLARINDA KULLANDIĞI YAKIT

Tahminlere göre, ham petrolün üçte ikisi özel yatırımcılar ve şirketlere ait petrol şirketlerinden geldi ve İsrail bu petrolü yerel, endüstriyel ve askeri kullanım için rafine etti.

Bu İsrail rejimi, büyük savaş uçağı filolarını, tanklarını ve diğer askeri araçlarını işletmek ve Filistinlilerin evlerini ve zeytinliklerini yıkmak için kullanılan buldozerleri çalıştırmak için büyük ölçüde ham petrol ithalatına ve rafine edilmiş petrole bağımlı.

BM VE HUKUK UZMANLARINDAN YAKIT AMBARGOSU ÇAĞRISI

Yeni bulgular karşısında, BM uzmanları ve diğer uluslararası hukuk uzmanları, Filistin halkına yönelik insan hakları ihlallerini önlemek için İsrail’e yönelik petrol ambargosu çağrısında bulundu ve bu rejime gönderilen petrol veya yakıtın, soykırım gibi uluslararası ciddi suçlara yardımcı olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirtti.

BM’nin işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese, “26 Ocak’ta verilen Uluslararası Adalet Divanı kararının ardından, devletler artık neye karışabileceklerini bilmediklerini iddia edemezler,” dedi. Albanese, uluslararası hukuka göre, devletlerin soykırımı önlemek ve Cenevre Sözleşmeleri’ne saygı göstermek ve bunu sağlamakla yükümlü olduklarını ekledi.

FİLİSTİN’DE ARTAN İNSANİ KRİZ

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararından bu yana, ölü sayısı 40.000’in üzerine çıktı, yaralılar, sakatlar ve enkaz altında kalanlar bu rakama dahil değil.

2,5 milyon Filistinli, yani nüfusun %96’sı açlık tehlikesiyle karşı karşıya, askeri saldırılar nedeniyle gıda kaynakları yok edildi ve insani yardımlar büyük ölçüde azaltıldı.

YAKIT GÖNDERİMİ SOYKIRIM SUÇU İHLALİ Mİ?

Albanese, “Eğer savaş uçaklarına yakıt gönderiliyorsa, Ocak ayında Uluslararası Adalet Divanı’nın kararını önlememek ve dikkate almamak nedeniyle Soykırım Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine dair ciddi sebepler var,” dedi ve İsrail’e petrol ve yakıt sağlayan diğer ülkelerin daha fazla araştırılması gerektiğini belirtti.

**BREZİLYA’NIN ÇELİŞKİLİ DURUŞU**

Gazete, 300.000 varil jet yakıtı taşıyan bir sevkiyatın, Ağustos başında Teksas’tan İsrail’e gönderildiğini, İspanya veya Cebelitarık limanlarına protestolar ve uluslararası hukuk uzmanlarının uyarıları nedeniyle yanaşamadığını yazdı. Birkaç gün sonra, uydu görüntülerinde geminin Yunanistan sularında demirlediği görüldü ve ardından 50’den fazla grup Yunan hükümetine savaş suçları soruşturması çağrısında bulundu.

ABD’DEN İSRAİL’E YENİ ASKERİ YARDIMLAR

Geçen hafta ABD, İsrail’e harcaması için 3,5 milyar dolar serbest bıraktı ve bu para ABD’de üretilen silahlar ve askeri ekipmanlar için kullanılacak. BM insan hakları uzmanlarının raporlarına ve diğer bağımsız soruşturmalara rağmen, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildiren birçok rapor bulunuyor.

Ertesi gün ABD, 50 savaş uçağı, tank mühimmatı ve taktik araçlar da dahil olmak üzere 20 milyar dolarlık başka bir silah satışı daha onayladı. Gazete, bu satışların ve jet yakıtı ve silahların transferinin, BM İnsan Hakları Konseyi’nin Mart ayında yaptığı açıklamada, “İsrail’in, işgalci güç olarak, ciddi ihlalleri gerçekleştirme yeteneğini artırdığını” belirtti.

ABD VE DİĞER ÜLKELERİN SUÇ ORTAKLIĞI İDDİALARI

Kent Üniversitesi’nde uluslararası hukuk profesörü olan Dr. Shahd Hammouri, “ABD’nin soykırıma suç ortaklığı argümanı son derece güçlü. Soykırım ve diğer yasadışı ihlalleri işleyebilmek için gerekli olan maddi desteği sağlıyor. Diğer ülkelerin suç ortaklığı durumu, sağladıkları maddi desteğin ne kadar önemli olduğuna bağlı olacaktır,” dedi.

Gazete, işgal karşıtı tutumuyla bilinen Brezilya Devlet Başkanı Luiz Ignacio Lula da Silva’nın, İsrail’in ithal ettiği ham petrolün %9’unu sağlayan Brezilya’nın İsrail’e petrol ihracatını yasaklamadığını belirtti. Brezilya, İsrail’den büyükelçisini geri çekmiş olmasına rağmen, petrol ambargosu uygulamama ya da tek taraflı yaptırımları desteklememe geleneğini sürdürüyor.

Albanese, “Uluslararası Adalet Divanı kararından sonra, saatler işlemeye başladı ve ülkelerin, Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası insancıl hukuku yerine getirme zorunluluğu vardır. Bu açıkça yerine getirilmiyor,” dedi.

Brezilya Devlet Başkanlığı sözcüsü, petrol ve yakıt ticaretinin özel sektör üzerinden piyasa kurallarına göre yapıldığını belirtti. Sözcü, Brezilya hükümetinin Gazze’deki İsrail askeri operasyonlarına karşı bilinen duruşuna rağmen, Brezilya’nın yaptırımları uygulama ya da tek taraflı destekleme konusunda geleneksel bir pozisyona sahip olduğunu söyledi.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler