12 Kasım 2024 Salı

Erdoğan’dan ‘Instagram’ mesajı

Sosyal medya platformu Instagram’a erişim engeli getirilmesinin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Gelinen noktada, sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezinde İnsan Hakları Eğitim Programı’nda konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Gazze’de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya artık kelimeler kifayet etmiyor. Her gün bir yenisi eklenen katliam görüntülerine bakmaya inanın can dayanmıyor. Kafası kopmuş masum bebeklerin artık bu yükü çekemiyorum diyerek babasının mezarı başında gözyaşı döken çocukların, bombaların altında öksüzleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışan yüreği yaralı annelerin görüntülerini izlemeye hiçbirimizin kalbi dayanmıyor.

Bakınız, soykırım başlayalı tam 10 ay oldu. Bu sürede 16 binden fazla çocuk öldü. 40 bin masum insan şehit edildi. Enkaz altındaki 10 binden fazla şehidin naaşına ulaşılamıyor. Bir kısmı ağır, 100 bine yakın yaralı var. İsrail, Gazzelileri sadece bombalarla, sadece kurşunlarla öldürmüyor. Aç, susuz, gıdasız bırakarak da katlediyor. Giderek zalimleşen, şımaran, azgınlaştıkça azgınlaşan bir haydut devlet avuç içi kadar toprak parçasına sıkıştırdığı 2,3 milyon insana karşı 300 gündür barbarlığın her türlüsünü sergiliyor.

‘BATILI ÜLKELER İSRAİL’İN SOYKIRIM POLİTİKASININ SUÇ ORTAĞI’

Dikkat edin. Normalde insanlığı ayağa kaldırması gereken bu zulüm karşısında Birleşmil Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıt yok. Yasak savma kabilinden güya bir karar aldılar ama uygulamak için kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Batılı ülkeler, zaten İsrail’in soykırım politikasının suç ortağı. Netanyahu yönetimi daha fazla çocuk öldürsün diye silah ve istihbarat dahil her türlü desteği sağlıyorlar. Bu desteklerini de gizleme gereği duymadan, katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen gösteriyorlar.

Burada şu ikazı açık açık yapmak durumundayım. Tarih, kimin nerede durduğunu çok net biçimde kaydetmektedir. Nasıl bundan 85 sene önce Hitler’in Nazi Parlamentosu Reichstag’ta yaptığı soykırım konuşmasını heyecanla alkışlayanlar tarihe isimlerini utançla yazdırdıysa, günümüzün Hitler’i Netanyahu’nun yalanlarını ayakta alkışlayanlar da aynı şekilde ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek.

‘ŞİRİN GÖRÜKME DERDİNDE DEĞİLİZ’

Mazlumların, özellikle acıları üzerinde sevinç çığlıkları atan vicdan fukaralarını ne tarih ne de çocuklar affedecek. Bunları söylediğim için birilerinin rahatsız olacağının elbette farkındayım. Herkese yaptıkları gibi antisemitik yaftası vurarak belki bizi susturmaya çalışacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bugüne kadar zulüm karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmadık ve bundan sonra da olmayacağız.

İnsanlığımızın sınandığı bu zor zamanlarda konuşmayı, hakkı ve hakikati haykırmayı Filistin halkına karşı görevimiz olarak görüyoruz. Şunu çok net ifade etmek isterim. Biz, dünyanın gözlerinin Filistin’e döndüğü bir günde, fırsat bu fırsat deyip birilerine şirin gözükme peşinde değiliz. Biz, bedeli ne olursa olsun ne kadar ağır olursa olsun, hakkı tutup kaldırmanın derdindeyiz.

‘DİJİTAL FAŞİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Gelinen noktada, sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız.

Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur. Türkiye egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, ancak şirketlerden önce meselenin öncesine arkasına bakmadan ‘biz bundan nasıl menfaat sağlarız’ diyen muhalefet partileri ayağa kalkıyor.

Bu platformların ayyuka çıkan sansürcülüğü, bunların karşısında kağıttan kaplana dönüşenler ülkemizi tenkit etme konusunda aslana dönüşüyorlar. Özgürlükleri savunmak böyle olmaz.

‘KİMSENİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜYLE SORUNUMUZ YOK’

Hükümet olarak bizim kimsenin özgürlüğüyle, ifade hürriyetiyle, işiyle, aşıyla, ticaretiyle, hayat tarzıyla herhangi bir sorunumuz yok.

Batı’dan çok Batı’cı, İsrail’den çok İsrail’ci olan bu ev zencilerinin tek gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır. Bugüne kadar ev zencilerini muhatap kabul etmedik. Mücadelemizi bunların efendilerine karşı yürüttük. Biz asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz.

Sosyal medya şirketleri bu alandaki tekel konumlarını, dünyadaki hak ve özgürlükleri desteklemek için değil toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadır.

Arzu edilen iş birliklerini henüz tesis edemedik. Türkiye’nin hassasiyetlerine karşılık verilirse mesele hal yoluna girecektir.

NE OLMUŞTU?

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sosyal medya platformu Instagram’a erişim engeli getirilmişti. BTK yetkilileri, Instagram’ın “Atatürk’e hakaret”, “kumara ve uyuşturucuya yönlendirme”, “çocuğa yönelik cinsel istismar” ve benzeri katalog suçlar nedeniyle kapatıldığını belirtmişti.

31 Temmuz günü İletişim Başkanı Faahrettin Altun, Instagram üzerinden İsmail Haniye’nin ölümü ile ilgili bir taziye mesajı paylaşmış, ardından Instagram bu paylaşıma erişim engeli getirmişti.

Bunun üzerine Altun, X hesabından konuya dair yaptığı açıklamasında, “Heniye’nin şehadeti dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını herhangi bir gerekçe göstermeden engelleyen sosyal medya platformu Instagram’ı da şiddetle kınıyorum. Bu çok açık ve net bir sansür girişimidir” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: Veryansın Tv

İlgili Haberler