Site icon Flash Haber

Yenidoğan Çetesi Mağduru Anlattı! Bebek Çığlıklarını Bastırmak için O Yönetimi Kullanıyorlar!

Yenidoğan Çetesi’nin mağdur ettiği ailelerden detaylar gelmeye devam ediyor. Onlarca çocuğun ölümüne sebep olan çete bebek çığlıklarını bastırmak için farklı bir yöntem kullanıyormuş. İstanbul Özel Reyap Hastanesi’nde doğum yapan Neslihan Ünlü P. yanlış tedavi yüzünden çocuğunun kronik hastalığının olduğunu söyledi. Ayrıca anne duyduğu bebek çığlıklarını anlattı. Çeteye dair ortaya çıkan detaylar kan dondurdu.

Özel Reyap İstanbul Hastanesi’ne 2020 yılında doğum yapan Neslihan Ünlü P., erkek çocuğu dünyaya getirdi. Sağlıklı olarak dünyaya gelen P. E. P., solunumu hızlı olduğu gerekçesiyle yoğun bakıma kaldırıldı.

Solunumun normale dönmesi için bir süre yoğun bakımda kalması gerektiği söylenen aile 1 hafta boyunca bebeklerini görmeyi bekledi. Bu zaman aralığında yaşadıklarını anlatan anne Neslihan Ünlü P., çocuğuna süt götürdüğünde bile çalışanların sinirlenerek ‘neden bu kadar çok süt getiriyorsun’ deyip 3 şişeden 1’ini alıyorlardı sadece” dediklerini paylaştı.

Son olarak 1 haftalık sürecin ardından kan tahlillerinde küçük bebeğin enfeksiyon düzeyi yüksek çıktı. Tekrar yoğun bakıma alınan bebek, 1 hafta daha yoğun bakımda kaldı, süre geçtikten sonra yapılan ultrason çekimlerinde aileye, bebeğin karaciğerinde pıhtı olduğu ve bunun için çocuk gastroenterolojisine gidilmesi gerektiği bildirildi.

“KABUL ETTİĞİNİZE DAİR İMZA ATTINIZ”

Bebeklerini alan aile iki farklı özel hastanede gastroenteroloji bölümüne gittiklerinde aldıkları yanıt ise kendilerini şoke etti. Çifte, işlemler için geç kalındığı, bebeğin tüm damalarında tıkanmalar yaşadığı ve bu durumun genetiksel olmadığı söylendi. Soluğu tekrar Reyap Hastanesi’nde alan çifte hastanedeki yetkililer özür diledi.

Bu durum yüzünden hastaneyi şikayet edeceğini belirten aileye, hastane yönetimi tarafından iddiaya göre, ‘bu tür komplikasyonları kabul ettiğinize dair imza attınız, şikayetçi olabilirsiniz’ dendi. Aile, bebeklerini de alıp internet ve çeşitli mecralar üzerinden şikayet yazıları yazdı.

“DOĞUM SIRASINDA HERHANGİ BİR PROBLEM YOKTU”

Şuanda 4 yaşında olan oğlunun kronik portal hipertansiyon hastalığı olduğunu söyleyen anne Neslihan Ünlü P, yenidoğan çetesinin 2023 yılından önce de bu caniliği yaptığını ileri sürdü. Diğer bebeklere uygulananların kendi çocuğuna da uygulandığını söyleyen anne, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Doğum sırasında herhangi bir problem yoktu. Oğlumu verdiler, daha sonra götürdüler. Ben odaya çıktığımda çocuğumun bana getirileceğini düşünüyordum.

Doktorlar, ‘solunumu hızlı ve yoğun bakıma alacağız. Çok önemli bir sıkıntısı yok, 1-2 gün duracak ve sizinle birlikte taburcu edeceğiz’ dedi. İki gün sonra benim taburcu işlemlerim gerçekleştirilirken, çocuğumu sorduğumda, solunumun düzelmediğini 2-3 gün daha hastanede kalması gerektiği söylendi. 2-3 gün sonra tekrar gittiğimiz de halen bekliyorduk. Muhatap olacağımız insan bulamıyorduk.

Pandemi dönemiydi ve kapılar yüzümüze kapanıyordu. Süreç, ‘biz size haber vereceğiz’ şeklindeydi. 7. Günde telefon geldi ve oğlumu taburcu edeceklerini ancak son bir kan tahlili yapacaklarını söylediler. Tahlil sonuçlarında ise yüksek derecede enfeksiyon çıktı. Bu şekilde taburcu edemeyeceklerini, en az 7-8 gün hastanede kalacağını söylediler. Neden enfeksiyon kaptığını sorduğumuzda ise hastane enfeksiyonu kaptığını söylediler.”

“İLAÇ VEREYİM Mİ”

Neslihan Ünü P. yoğun bakımdaki bebeği için süt götürdüğünde ise aldığı cevabın ise çok ilginç olduğunu belirtti. Anne, “Süt götürdüğümde de, yarısını alıyorlardı ve ‘neden bu kadar süt getiriyorsun’ diyorlardı ve kapıları yüzümüze kapatıyorlardı.

Taburcu olacağı gün ultrason ve tomografiye girileceği, organlarındaki durumlarına bakılacağı söylendi. Bakıldığında karaciğerinde pıhtı göründü, nedenini ise genetik ya da göbeğe takılan katater kaynaklı olabileceği söylendi. 1 hafta sonra gelin dediler.

Bu süreç içerisinde Fırat denilen adam bir doktoru aradı ve ‘ilaç vereyim mi?’ dedi. Karşıdaki sanırım ‘hayır’ dedi ve ilaç verilmedi. Biz artık şüphelenmeye başladık. 2 hafta sonra gittiğimizde de durum yine aynı olunca, çocuk gastroenteroloji bölümüne gidilmesi gerektiği söylenildi.

O hastanede yoktu ve gittiğimiz diğer iki özel hastanenin bu bölümünde de çok geç kalınmış, ilk fark edildiğinde kan sulandırıcı verilmesi halinde bu boyuta gelinmeyeceği, tüm damarların tıkandığı söylendi.

O iki özel hastanenin doktorları aralarında konsey oluşturup, bu durumun genetik olmadığını, doktorun göbeğe taktığı kataterden kaynaklı tıkanık olduğunu belirtiler. Biz o sinirle hastaneye gittik ve o Fırat denilen adam geldi. Özür dilediğini ve bazen yoğun bakımda yatan çocukların göbeğine taktıkları kataterin pıhtı attırabildiğini söyledi” diye konuştu.

“1 DAKİKA DAHA GÖREBİLİR MİYİZ”

Yoğun bakımda kapılar açılınca bebek çığlıklarını duyduğunu ifade eden Neslihan Ünlü P., “O kapıya (yoğun bakım servisi) gittiğimiz zaman ‘1 dakika daha görebilir miyiz? diyorduk ‘hayır’ diye tersliyorlardı ancak hemşireler ellerinde çay ve kahvelerle güle oynaya o kapılardan çıkıyorlardı.

Kapılar açıldığında o çocukların çığlıklarını duysanız, ‘ne yapıyorlar bu çocuklara?’ derdiniz. Ne yapıyorlardı bilmiyorum ama o çocukların çığlıklarını hiç unutmuyorum. Kapılar açılıyordu ve bebeklerin çığlıklarını duyuyorduk” dedi.

“ŞANS ESERİ BENİM OĞLUM HASTALIKLI OLSA DA HAYATTA”

Anne Neslihan Ünlü P. yaşadıklarını anlatmaya şu sözlerle devam etti: “Hastaneyi mahkemeye vermek istediğimde evraklarımı istedim. Epikrizde çocuğumun sarılık geçirdiğini, entübe olduğunu söylemediler, 3 kilo 300 gram verdiğim oğlumu 1 kilo zayıflamış halde bize verdiler.

Mahkemeye vereceğimi söyledim, ‘her türlü komplikasyona karşı eşinizin attığı imza var, isterseniz verebilirsiniz’ dediler. O günün psikolojisi mi bilmiyorum ama bir şekilde boyun eğdik, bir şey yapamadık ve konu kapandı. Ben şikayet edebileceğim yerlere şikayet ettim.

Şimdi benim çocuğum 4 yaşında ve kronik portal hipertansiyon hastalığı var. Tehlikeli bir hastalık, ömür boyu takip edilmesi gereken hastalık. Ben 2023 yılından daha önce olduğunu düşünüyorum.

Bizim dönemimizde pandemi vardı ve böyle bir katliam yapılması için çok uygun bir zamanlamaydı. Benim çocuğumu ya öldüremediler ya da şans eseri benim oğlum hastalıklı olsa da hayatta. Ama bir şekilde bu hastane bu işi bir şekilde kılıfına uydurarak yıllardır yapmış.”

“BENİM ÇOCUĞUMU DA BU MAHVETTİ”

Yenidoğan çetesini haberleri izleyince fark ettiğini ve Fırat adlı doktorun saç ekilmemiş halini görünce tanıdığını aktaran Neslihan Ünlü P., “Fırat denilen kişiyi saçları ekili halde ilk başta tanıyamadığını, ancak saç ekilmemiş halini görünce tanıdım. “Onu tanıdığım anda ‘benim çocuğumu da bu mahvetti’ dedim.

Zaten hatasını kabul etmişti. Ben zaten kendimi zor toparlamışken, bu bebek katillerinin elinden benim oğlumun geçmiş olması beni en başa götürdü.

Şuan uyuyamıyorum. Bütün parçalar yerine oturmaya başladı. O zaman ki dava etmeyişim cahillik miydi, evladımın acısı mıydı bilmiyorum ama şuan her şeyi en baştan yaşıyorum. Pazartesi günü avukat aracılığıyla suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

“SAYAMADIĞIMIZ SAYIDA BEBEK VAR”

Size ben en acısını söyleyeyim. Yoğun bakım kapısı açıldığında içeride zaten sayamadığımız sayıda bebek var. Biri geliyor biri gidiyor ve içeride o bebeklerin çığlıklarını kesmek için, bastırmak için müthiş derecede son ses müzik sesleri her gün, eğleniyorlar içeride. O bebekler orada ağlarken son ses müzik açıp bütün hemşireler dans ediyorlar, birbirleriyle muhabbet ediyorlar.”

Exit mobile version