Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın: Üç Maymunu Oynayarak Bu Ülkede Siyaset Yapamazsınız
Yeniden Refah Partisi’nden kayyım hamlesi: Kayyım atanmasının sona erdirilmesi amacıyla bir yasal düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir
Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, “Yerel yönetimlere kayyum atanmasının sona erdirilmesi ve halkın iradesine saygı gösterilmesi amacıyla bir yasal düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu yasal düzenleme yerel yönetimlerin bağımsızlığını ve demokratik sürecin korunmasını sağlayacak, halkın seçme ve seçilme hakkını güvence altına alacak nitelikte olmalıdır” dedi.
Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Belediyeler Kanununda Değişiklik Yapılmasına Yönelik Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu.
Yeniden Refah Partisi’nin bu kanun teklifiyle; Belediyeler Kanunu’nun 46. maddesindeki kayyum uygulamasının değiştirilmesini ve görevden alınan belediye başkanı yerine belediye meclis üyeleri arasında yapılan seçim sonrasında bir belediye meclis üyesinin belediye başkanı olarak görevlendirilmesine imkan sağlanacak.
Meclis’te düzenlediği basın toplantısında kanun teklifine ilişkin açıklamalarda bulunan Bekin, gerçek anlamda bir demokrasinin ortaya konması açısından bu kanun teklifinin son derece önemli olduğuna dikkati çekti. TBMM’de grubu bulunan tüm partileri bu konuda sorumluluk almaya çağıran Bekin’in açıklamaları şöyle:
“Halkın oyuyla seçilmiş başkan ve belediye meclis üyelerinin görevden alınması ve belediye meclisi yerine devlet yönetiminden kayyum atanması Anayasa’ya, teamül dahil iç hukuka açıkça aykırı olduğu görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu Anayasa’nın ikinci maddesinde belirtilmiştir. Bu ilke doğrultusunda devletin tüm faaliyetlerinde hukuk kurallarına uygun hareket etmesi, idarenin keyfi kararlardan kaçınması ve yargı denetimine tabii olması zorunlu kılınmaktadır. Hukuk devleti, salt kanunların varlığıyla değil, aynı zamanda bu kanunların adil bir şekilde uygulanmasıyla kendini gösterir. Anayasa’nın 67. maddesi ise seçme ve seçilme hakkını güvence altına alır ve bunun demokratik bir toplumda temel bir hak olduğunu belirtir. Seçme ve seçilme hakkı demokrasinin özünü oluşturur ve bu hakkın ihlali demokrasinin işleyişine doğrudan zarar verir.
‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYALI BİR YÖNETİM ANLAYIŞININ BENİMSENMESİ GEREKİR’
1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 674 sayılı KHK ile hem belediyelerde hem de İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 674 sayılı KHK kapsamında belediye kanunun 45 ve 46. maddelerine ek yapılmış ve ilgili kanuna geçici bir madde eklenmiştir. Buna göre, vesayet makamına görevden alınan belediye başkanları ve meclis üyeleri yerine atama yapabilme yetkisi verilmiştir. Bu nedenle yerel yönetimlere kayyum atanmasının sona erdirilmesi ve halkın iradesine saygı gösterilmesi amacıyla bir yasal düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu yasal düzenleme yerel yönetimlerin bağımsızlığını ve demokratik sürecin korunmasını sağlayacak, halkın seçme ve seçilme hakkını güvence altına alacak nitelikte olmalıdır. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürebilmesi için kayyum uygulamaları yerine hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerekir. Şayet görevini kötüye kullanan veya herhangi bir suça bulaşmış olan belediye başkanlarının görevden alınma sürecinde yerel yönetimin bir organı olan ve seçim ile göreve gelen belediye meclis üyelerinden belediye başkanı seçilmesi hem hukuk hem de demokrasi adına büyük önem arz etmektedir.
Yerel yönetimler, varlığı ulusal ve yerel kanunlarla sabitlenmiş; bunun dışında yerel demokrasinin korunması ve güçlendirilmesi adına uluslararası anlaşmalarla güçlendirilmeye çalışılan demokratik birimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte Türkiye’de son yıllarda belediye organlarına yapılan yerinden yönetim anlayışının güçlendirilmesi ve korunması bağlamında ciddi tartışmaları gündeme getirmiştir.
Kaynak: FLASH HABER TV