CHP’den AYM’ye ‘Kamuda Tasarruf Düzenlemesi’ Başvurusu!
Ümit Erkol: “Kahraman Türk Ordusundan Umudu Kesip Yabancı Askere Bel Bağlayan Saray Ve Şürekasını, Aziz Milletimizin Vicdanına Havale Ediyoruz”
HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: ÜNAL AYDIN
CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Cumhurbaşkanılığı tezkeresiyle TSK’nın Suriye ve Irak’taki görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasıyla ilgili “Söz konusu tezkere, yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasının, yabancı asker postallarının vatan toprağımızı çiğnemesinin önünü açmaktadır. Saray iktidarı, TSK’nin hangi eksikliklerini ya da yetersizliklerini kapatmak amacıyla, ne tür bir yabancı askeri Türkiye’ye davet ettiğini ya da etmeyi planladığını hiçbir şekilde açıklamamakta, konunun tartışılmasını da engellemektedir…Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle, ‘Zaferleri ve geçmişi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu’ndan umudu kesip yabancı askerlere bel bağlayan saray ve şürekasını, milletimizin vicdanına havale ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle TSK unsurlarının Irak ile Suriye’deki görev süresinin iki yıl daha uzatılmasını CHP 81 il örgütü, eş zamanlı açıklamalarla bugün protesto etti. CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“CHP, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURDUĞU PARTİ VE TERÖRE KARŞI MÜCADELEDE TUTUMU NET: AMASIZ/FAKATSIZ TERÖRLE MÜCADELEYİ DESTEKLİYOR”
“Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının Irak ve Suriye’deki görev süresinin iki yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkere, TBMM’de onaylandı. Bu tezkereye ret oyu veren CHP Grubu, tüm Türkiye’de aynı anda, 81 il başkanının yapacağı basın açıklamasıyla bu durumun kamuoyuyla paylaşılmasına karar verdi. Çünkü bu tezkere yalnızca terörle mücadele amaçlı maddeler içermiyordu. Tezkerenin içerisinde ne olduğu belirtilmeyen, hangi amaçla olduğu ifade edilmeyen, ne kadar süreyle olduğu açıklanmayan bir şekilde yabancı askerlerin de Türkiye’de bulunmasına, geçmesine, kalmasına izin verme anlamını taşıyan maddeler vardı. CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti ve teröre karşı mücadelede tutumu net: Amasız, fakatsız terörle mücadeleyi destekliyor. Bununla birlikte, tezkerede yer alan ve doğrudan doğruya milli egemenliğimize gölge düşürecek maddeleri de görmezden gelmesi mümkün değil. Söz konusu tezkere, yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasının, yabancı asker postallarının vatan toprağımızı çiğnemesinin önünü açmaktadır. Saray iktidarı, TSK’nin hangi eksikliklerini ya da yetersizliklerini kapatmak amacıyla, ne tür bir yabancı askeri Türkiye’ye davet ettiğini ya da etmeyi planladığını hiçbir şekilde açıklamamakta, konunun tartışılmasını da engellemektedir. Söz konusu yabancı askerlerin kimler olduğu ya da olacağı, ordumuzun veremediği hangi mücadeleyi vereceğine dair sorulara da herhangi bir cevap verilmemiştir.
“ALTI OKUNDAN BİR TANESİ MİLLİYETÇİLİK OLAN CHP, ‘YABANCI SİLAHLI KUVVETLERİN TÜRKİYE’DE BULUNMASI’NI HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ETMEMEKTEDİR”
Bizzat Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen ve yaygın destek bulan bu itiraz görüşülmeden, müzakere dahi edilmeden gündemden düşürülmüştür. Bu telaşın sebebini anlamakta zorluk çekiyoruz. Bu sürecin sonunda, ülkeye çok pahalıya patlayan bütün hataları sonrasında, ‘Allahım bizi affetsin’ ile bitiren Sayın Erdoğan’ın bir kere daha af dileme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu da ifade etmek istiyoruz. Altı okundan bir tanesi milliyetçilik olan CHP, ‘yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması’nı hiçbir şekilde kabul etmemektedir. Bu aynı zamanda ‘işgal’ olarak bile nitelendirilebilecek, adlandırılabilecek bir girişimin başlangıcı olabilir.
“KAHRAMAN TÜRK ORDUSUNDAN UMUDU KESİP YABANCI ASKERE BEL BAĞLAYAN SARAY VE ŞÜREKASINI, AZİZ MİLLETİMİZİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ”
İşin bir başka dikkat çekici noktası ise kendisini ‘milliyetçi’ olarak tanımlayan MHP’nin, CHP itiraz edene kadar hiçbir şekilde bu maddeyle ilgili bir yorum yapmaması, sessiz kalması. Ardından da ‘Türkiye’ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur, şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır’ şeklinde bir açıklama yaparak gayrimeşru ve meşru yabancı asker ayrımı yapmıştır. Bu hamasettir, anlaşılması da mümkün değildir. Türkiye topraklarında meşru olarak varlığı konuşulacak olan bir yabancı asker, söz konusu değildir. Meşru ya da gayrimeşru olarak da ayırmak doğru değildir. Terörle mücadele etmek için de vatan toprağını korumak için de Türkiye’nin kendi silahlı kuvvetlerinin yeterli olduğu çok uzun süredir bilinmektedir, bu zaten yetkili otoritelerce de sık sık gündeme getirilmektedir. Dolayısıyla biz, böyle bir ihtiyacın olmadığı konusunda netiz. Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle, ‘Zaferleri ve geçmişi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu’ndan umudu kesip yabancı askerlere bel bağlayan saray ve şürekasını, milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Önümüzdeki süreçte de toplumu aydınlatmaya, yabancı asker postallarının Türkiye’ye gelmesine izin vermemek üzere parlamentoda ve parlamento dışında mücadeleye kararlı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz.”