MUSTAFA SARIGÜL: “FİNLANDİYA VE İSVEÇ NATO’YA GİRMEK İSTİYORSA, TÜRKİYE’DEKİ 6,5 MİLYON MÜLTECİYİ EŞİT ORADA KENDİ ÜLKELERİNE MUTLAKA ALMALIDIR”
Türkiye, Romanya Ve Bulgaristan Arasında Karadeniz’deki Mayın Tehdidine Karşı Ortak Mücadele İçin ‘Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı’ İmzalandı
Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Türkiye, Romanya ve Bulgaristan arasında Karadeniz’deki mayın tehlikesine karşı daha da etkin mücadele etmek amacıyla, ‘Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı (MCM Black Sea)’ bugün imzalandı. İmza töreninde konuşan Bakan Güler, mutabakata ilişkin “Risk ve tehditlerin arttığı, çatışmaların savaşa evrildiği hassas bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde Türkiye olarak bölgesel ve küresel güvenlik, barış ve istikrarın tesisi için çok yönlü gayret gösteriyoruz” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Romanya Savunma Bakanı Angel Tilvar ile Bulgaristan Savunma Bakan Yardımcısı Atanas Zapryanov’un katılımıyla Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı (MCM Black Sea) İstanbul’da Kalender Orduevi’nde düzenlenen törenle imzalandı. İmza töreninde konuşan Bakan Güler, Türkiye olarak bölgesel güvenliğe ve Karadeniz’deki istikrara katkı sağlayacak mutabakatın imza törenine ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Güler, şunları söyledi:
“MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ’Nİ TARAFSIZ BİÇİMDE UYGULUYORUZ: Malumlarınız olduğu üzere 2022 yılı Şubat ayında Ukrayna’da başlayan savaş sonrası Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler bu savaştan farklı şekillerde etkilenmiştir. Öncelikle belirtmek isterim ki risk ve tehditlerin arttığı, çatışmaların savaşa evrildiği hassas bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde Türkiye olarak bölgesel ve küresel güvenlik, barış ve istikrarın tesisi için çok yönlü gayret gösteriyoruz. Bu kapsamda Karadeniz’de ortaya çıkan kriz sonrası da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çatışmaların sonlandırılması, insani yardımların sağlanması, tahıl koridorunun oluşturulması ve kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik yoğun diplomatik girişimlerde bulunduk. Türkiye olarak bölgesel sahiplik ilkesi doğrultusunda Karadeniz’deki dengeyi sağlayan ve bölgenin güvenliği konusunda büyük önem arz eden Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguladık, uyguluyoruz.
SAVAŞIN BAŞLAMASIYLA KARADENİZ’DE MAYIN TEHDİDİ OLUŞTU: Bugüne kadar Montrö Sözleşmesi kurallarına riayet eden tüm devletlere teşekkür ediyor, bundan sonra da tüm devletlerden aynı hassasiyeti bekliyoruz. Bu süreçte savaşın yol açabileceği güvenlik risklerinden korunmak, kıyıdaş müttefikler için hayati önemi haiz oldu. Savaşın başlaması ile birlikte Karadeniz’de sürüklenen mayınlardan dolayı bir tehdit oluştu. Bunun üstesinden gelebilmek için Bulgar ve Rumen müttefiklerimizle birlikte ortak gayretlerle bugüne kadar geldik. Nitekim, müttefiklerimiz Romanya ve Bulgaristan’a götürdüğümüz teklif sonrasında stratejik bir vizyon benimsedik. Bu çerçevede, Karadeniz’de sürüklenen mayın tehdidine karşı bir Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu oluşturulması hususunda mutabık kaldık. Bunun üzerine teknik heyetlerimiz, geçtiğimiz eylül ayında görüşmelere başladı.
MUTABAKATA GÖRE DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLARINDAN BİR KOMİTE BULUNACAK: Heyetlerimiz, bu önemli inisiyatifin hayata geçirilmesi için yoğun bir şekilde çalıştı ve kısa süre içerisinde büyük gelişmeler kaydetti. Mevcut yakın iş birliği ve koordinasyonumuzu geliştirerek Karadeniz’deki mayın tehlikesine karşı daha da etkin mücadele etmek maksadıyla 3 ülke arasında protokol yapılmasına ortak karar verdik. Bugün bunun için karşınızdayız. Bu noktada, konunun önemine istinaden teklifimize süratle cevap veren ve çalışmalara uzman personeliyle hemen destek sağlayan Romanya ve Bulgaristan makamlarına teşekkür ediyorum. Bu inisiyatifin NATO Vilnius Zirvesi bildirisinde yer alan ‘Allied Regional Efforts-müttefiklerin bölgesel gayretleri’ kapsamında da önem arz ettiğine inanıyorum. İmzaladığımız bu mutabakata göre organizasyon yapısı içerisinde üç ülkenin Deniz Kuvvetleri Komutanlarından oluşan bir komite bulunacak. Bu komite, görev grubunun faaliyetleri ve uygun şartlar oluştuğunda katılacak ülkelerin belirlenmesi ile kabul edilmesi konularında oy birliği ile karar alacak.
SADECE ÜÇ KIYIDAŞ MÜTTEFİK ÜLKE GEMİLERİNE AÇIK OLACAK: Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta, bu inisiyatifin esasen burada bulunan üç kıyıdaş müttefik tarafından oluşturulmasıdır. Devam eden savaşın sona ermesini müteakip az önce ifade ettiğim gibi şartlar oluştuğunda kıyıdaş ortak ülkelerin katılımı yine bu komitenin onayı ile mümkün olabilecektir. Diğer kıyıdaş olmayan müttefiklerimizin bu inisiyatife muhtemel katkı beklentilerini değerli bulmaktayız ancak bu inisiyatif sadece üç kıyıdaş müttefik ülke gemilerine açık olacaktır; diğerlerinin mutabık kalınan ve belli alanlardaki katkıları zaman içinde şartlar oluştuğunda mümkün olacaktır. Sonuç olarak bugün imzaladığımız Mutabakat Muhtırası ile birlikte ortaya konulacak iş birliğinin Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğine büyük katkılar sağlayacağını değerlendiriyorum.
ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ YAKIN İŞ BİRLİĞİNİN ARTACAĞINA İNANIYORUM: Ayrıca bu girişimin, ülkelerimiz arasındaki yakın iş birliğini artıracağına ve tecrübe aktarımına imkan tanıyacağına, başta Karadeniz’de olmak üzere ilişkilerimizi daha da geliştireceğine yürekten inanıyorum. Bu vesileyle Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı’nın ülkelerimize, Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, Karadeniz ve bölge güvenliğine önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum. Sözlerime son verirken Sayın Romanya Savunma Bakanı Angel Tilvar’a ve Bulgaristan Savunma Bakan Yardımcısı Atanas Zapryanov’a teşrifleri ve bu mutabakatın ortaya çıkmasındaki gayretleri nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum.”
