Türk Telekom Hisseleri Pahalıya Patladı… Varlık Fonu’nun Borcu 53 Milyar Lirayı Aştı!
Yayın tarihi: 25 Eylül 2024 Çarşamba 13:29 Güncelleme: 25 Eylül 2024 Çarşamba 13:29
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Sayıştay’ın Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) 2022 yılı denetim raporuna ilişkin açıklama yaptı. Akay, “TVF, Türk Telekom’un hisselerini alabilmek için 2022 yılında toplam 11 bankadan 1 milyar 581 milyon 790 bin ABD doları tutarında kredi çekti… Kredinin lira cinsinden karşılığının, raporun TBMM’ye sunulduğu tarihte 48 milyar lirayı aştığını yaptığımız hesapla ortaya koymuştuk. Bugün tekrar yaptığımız hesaplamada ise bu borcun aradan geçen 8 ayda 5 milyar liranın üzerinde artarak 53 milyar lirayı aştığını görmekteyiz” dedi.
Akay, şunları kaydetti:
“TVF, Türk Telekom’un hisselerinin alabilmek için 2022 yılında, toplam 11 bankadan 1 milyar 581 milyon 790 bin ABD doları tutarında kredi çekti. Şartnameye göre, kredinin ilk kullanıldığı tarihten 24 ay sonra başlayacağı, kredi vadesinin ise 2028 olduğu ve anapara ile faiz ödemelerinin yılda bir kez yapılacağı belirlendi. TVF’nin, 31 Aralık 2022 itibarıyla toplam 184 milyar 878 milyon liralık finansal borçlanması olmuş. Bunun 32 milyar 715 milyon liralık kısmı Türk Telekom paylarının alımı amacıyla bankalardan çekilen kredilere ilişkin anapara, faiz ve kur farkı giderleri oluşturuyordu.
‘BORÇ 53 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ’
Aradan geçen 8 ay, borç ateşini daha da körükledi. TBMM’ye geç sunulan raporda, 2022 yılında Varlık Fonu’nun Türk Telekom için çektiği kredinin lira cinsinden karşılığının, raporun TBMM’ye sunulduğu tarihte 48 milyar lirayı aştığını yaptığımız hesapla ortaya koymuştuk. Bugün tekrar yaptığımız hesaplamada ise bu borcun 5 milyar liranın üzerinde artarak 53 milyar lirayı aştığını görmekteyiz.
TVF’nin Türk Telekom’u satın almak için 11 bankadan aldığı 1 milyar 581 milyon dolarlık kredinin çekildiği tarihteki karşılığı 32 milyar liraya tekabül ederken, bugün bu tutar tahakkuk edecek olan faiz giderleri hariç 53 milyar 754 milyon liraya tekabül etmektedir. Bu durum, öngörüsüz politikaların ekonomimize verdiği zararı, yönetilemeyen kurumların devleti nasıl borç batağına sapladığının en büyük kanıtıdır.”
Kaynak: ANKA