DEM Parti, kayyımlara karşı İçişleri Bakanlığına yürüdü: ‘Barışın yolu kayyımda geçmez’
Tuncer Bakırhan: “Her Bir Kaçak Seçmene Karşı Bizim İki Kişiyi Kazanmamız Gerekiyor”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bu yerel halk oylaması sonuçları bir kez daha gösterdi ki bizim irademiz çimentodan değil, çelikten bir irademizin olduğu ortaya çıktı. Şimdi asker, polis, jandarma nerede artık kolluk varsa kazanacağımız kentlere taşımaya çalışıyorlar. Şimdi bizlere büyük görevler düşüyor. Evet onlar kaçak seçmen taşıyorlar, irademizi gasp etmeye çalışıyorlar. Onların getirdiği her bir kaçak seçmene karşı bizim iki kişiyi örgütlememiz, iki kişiyi kazanmamız gerekiyor. Kendi halinde bırakırsak sonuçlar ortada. Aldığımız kazandığımız oy oranının üzerinde bir seçmen taşıması var. Peki bunu nasıl alt edeceğiz. Çok kolay. İkna edeceğiz, kazanacağız ve demokratik yerel yönetim anlayışımızı anlatacağız” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bugün DEM Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen İl Eş Başkanları Toplantısı’nın açılışında konuştu. Dünya genelinde siyasi bir belirsizlik olduğunu kaydeden Bakırhan, “Savaşlar daha çok emekçinin, ezilenin yaşamış olduğu bölgelerde yapılıyor. Önümüzdeki dönemde de hem bu enerji sahalarına sahip olmak hem bu enerjinin güvenli bir şekilde kendi ülkelerine taşınması mücadelesi ağırlıklı olarak devam edecek gibi duruyor. Bu savaşların yoğun olarak yaşandığı yerlerden birisi de Orta Doğu’dur. Gazze’de Filistin halkına bir soykırım uygulanıyor, ciddi bir işgal politikası devam ediyor” dedi.
“DİYALOGLA, MÜZAKEREYLE ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUZ”
Yerel seçimlere ilişkin değerlendirme yapan Bakırhan, “Milliyetçilik üzerinden bir süreçle karşı karşıya kalacağız. Dün söylediğimiz gibi bugün de başta Orta Doğu’daki sorunlar olmak üzere, Kürt meselesi olmak üzere askeri yöntemlerin sonuç almayacağını, üs kurmayla barış gelmeyeceğini, asker ihraç ederek orada bir iyileşme sağlanmayacağını belirtmek istiyoruz. Bu sorunların tamamımın diyalogla, müzakereyle çözüleceğine inanıyoruz” diye konuştu.
“ERDOĞAN’A SORMAK LAZIM, SİZİN SÖYLEDİĞİNİZ VATANI SATMAKSA ŞU ANDA BAHSETTİĞİNİZ ŞEYLERİN TAMAMININ GÜNCEL OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTİYORUM”
AKP iktidarının “yalan siyaseti yürüttüğünü” öne süren Bakırhan, “Çok sert konuşuyorlar bazen, tarihte de karşılaştığımız gibi en sert konuşanlar yeri geldiği zaman en büyük çark edenlerdir. Türkiye siyaseti de buna en iyi örnektir. İsveç’in NATO üyeliği tartışıldığında da en beraber izledik. İsveç’in NATO’ya katılımında nasıl çark ettiklerini, evet oyu verdiklerini hep beraber izledik. Bunun gibi yüzlerce örnek verebiliriz. Bir süre önce Recep Tayyip Erdoğan ‘vatanı satmak yüksek faizle, enflasyonla, kötü yönetimle olur’ demişti. Şimdi soruyorum: Enflasyon yüksek mi? Yüksek. Faiz yüksek mi? Her gün uyanıyoruz faiz artırılıyor. İyi mi yönetiliyoruz? Hayır kötü yönetiliyoruz. O zaman Erdoğan’a hatırlatmak lazım, bu nedir, sizin söylediğiniz vatanı satmaksa, şu anda bahsettiğiniz şeylerin tamamının güncel olduğunu belirtmek istiyorum” diye konuştu.
“SAVCILARIN, HAKİMLERİN BİR AN ÖNCE SORUŞTURMA AÇIP BU SÖZLER ÜZERİNE BU İNSANI YARGILAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUK”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “mertçe siyasi cinayet” açıklamalarını eleştiren Bakırhan, “Biz mertçe katlediyorduk, mertçe kaybediyorduk, mertçe yakıyorduk demesi üzerine biraz onuru olan biraz hukuk etiği olan savcıların, hakimlerin bir an önce soruşturma açıp bu sözler üzerine bu insanı yargılaması gerektiğini düşünüyorduk. Söz konusu olan muhalifler, Kürtler, devrimciler olunca bu şeffaf öldürenler bu sözlerine, pratiklerine devam ediyorlar” dedi.
“ŞİMDİ ASKER, POLİS, JANDARMA NEREDE ARTIK KOLLUK VARSA KAZANACAĞIMIZ KENTLERE TAŞIMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Yerel seçimler öncesi uyguladıkları ön seçimlerin önemine vurgu yapan Bakırhan, yerel seçimlere ilişkin de şunları söyledi:
“Yeni bir yöntemdi, merkeziyetçiliği bir kenara bırakan, halkı esas alan, halkın yaşadığı yerde kendisini yönetecek yöneticileri seçmesini sağlayan bu düşüncenin çok değerli olduğunu belirtmek istiyorum. Önümüzdeki yıllarda bu demokratik modelin de yavaş yavaş farklı toplumlara, ülkelere de sıçrayacağını bunun bir model olacağını belirtmek istiyorum. Bu yerel halk oylaması sonuçları bir kez daha gösterdi ki bizim irademiz çimentodan değil, çelikten bir irademizin olduğu ortaya çıktı. Bugüne kadar adaylarımızın farklı yerlerden seçildiğini söyleyen ve bunu gerekçe yaparak kayyum atayanlar Kürdistan’da kurulan sandıklarda adayları kimin seçtiğini çok iyi gördüler. Şimdi asker, polis, jandarma nerede artık kolluk varsa kazanacağımız kentlere taşımaya çalışıyorlar.
Şimdi bizlere büyük görevler düşüyor. En başta da siz il eş başkanı arkadaşlarımıza büyük görevler düşüyor. Evet onlar kaçak seçmen taşıyorlar, irademizi gasp etmeye çalışıyorlar. Onların getirdiği her bir kaçak seçmene karşı biz iki kişiyi örgütlememiz, iki kişiyi kazanmamız gerekiyor. Kendi halinde bırakırsak sonuçlar ortada. Aldığımız kazandığımız oy oranının üzerinde bir seçmen taşıması var. Peki bunu nasıl alt edeceğiz. Çok kolay. İkna edeceğiz, kazanacağız ve demokratik yerel yönetim anlayışımızı anlatacağız. Bunların usulsüzlüklerini yolsuzluklarını anlatacağız. Bunların taşıdığı seçmenden daha fazla oy kullanmayan seçmenimiz var. şimdiden tezi yok her bir arkadaşımız onlara ulaşmamız ve çağrı yapmamız gerekiyor.”
