25 Kasım 2024 Pazartesi

TUNÇ SOYER: EĞİTİM POLİTİKASININ ÇÖKTÜĞÜNÜ, ÇÜRÜDÜĞÜNÜ GÖREBİLİYORUZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın düzenlediği “Mekânda, Meslekte, Yaşamda Umut” temalı yaz kampında söyleşiye katıldı. Genç mühendislerle sohbet eden Soyer, öğrencilerin yaşadığı barınma sorununa değinerek, “Geldiğimiz nokta, bir çöküş. Ne o çocuklar çıktıktan sonra iş bulabiliyor ne de okurken bir öğrenci özgürlüğüyle, keyfiyle eğitim yapabiliyor. Bu eğitim politikasının çöktüğünü, çürüdüğünü görebiliyoruz” dedi.

TMMOB Harita ve Kadastro Odası Genel Başkanı Ali İpek ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Foça’da düzenlenen “Mekânda, Meslekte, Yaşamda Umut” temalı yaz kampında dün genç mühendislerle sohbet etti. Soyer, gençlere “Ne olursunuz aranızdaki farklılıkları bir tarafa bırakın, sizi birbirinizden ayıran farklardan çok daha güçlü bağlayan bağ olduğunu hatırlayın. Bunu sizlerden rica ediyorum. Çünkü siz, ayrıştıkça dayak yiyeceksiniz” diye konuştu.

“ASLİ GÖREVİM KENTİ KORUMAK VE REFAHI ARTIRMAK”

Tunç Soyer, belediye başkanı olarak öncelikli hedefinin kenti korumak ve kentteki refahı büyütmek olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Hele 8 bin 500 yıllık bir şehirden bahsediyorsak görevim, kentin doğasını, tarihini, kültürünü, derelerini, denizlerini, toprağını korumaktır. Bundan daha asli ve büyük bir görev yok bence. Bunu korumak için ne yapmak gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyorum. İkincisi; kentin ürettiği refahın büyütülmesi ve bunun adil olarak paylaşılması. İkinci hedefim de bu. Kentin yukarı mahallelerine, aşağıda ne varsa onu taşımaya çalışıyoruz. İzmir, amfi tiyatro gibidir. Körfezi sahne olan ve çeperlerinde herkesin seyrettiği. Fakat bazıları sahneyi, Körfez’i görmezler. Bizim, aşağıda olan refahı, yaşam kalitesini yukarıya taşımamız lazım. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Bütün bu hikaye, ancak severseniz başlıyor. Eğer şehre bir aidiyet taşımıyorsanız, şehrinizi sevmiyorsanız geçmiş olsun. Gerçekten seviyorsanız şehrinizi; kültürünü, insanlarını seviyorsanız o zaman zaten doğru sorular sormaya, doğru cevaplar bulmaya başlıyorsunuz.”

“MUTLAKA SİYASETE GİRİN”

Gençleri parti, dernek, vakıf gibi kurumlarda siyaset yapmaya davet eden Başkan Soyer, şunları kaydetti:

“Dayanışma içinde siyaset yapmak mecburiyetindesiniz. Siyaseti partide, vakıfta, dernekte yapmayı tercih edebilirsiniz, hiç önemi yok. Önemli olan, en çok doğruyu bulduğunuz bir yapının içinde var olmak ve o mücadeleyi omuz omuza birlikte yürütmek. Eğer siyasetten uzak durursanız aynı doğadaki gibi, hayat boşluk tanımıyor, sizin bıraktığınız boşluğa başka birileri yerleşiyor. Siz, şikayet ettiğiniz şeylerin şikayet ettikleriniz tarafından değiştirilmesini bekleyen naif insanlara dönüşüyorsunuz. Mutlaka siyasete girmeniz lazım. Umudunuzu büyütecek olan şey, o dayanışma içinde birlikte hareket etmek, emek vermek, mücadele etmekten geçiyor. Siyasetten kastım, bugünün siyasal ikliminde ve koşullarında geleceğin siyasetini şekillendirmeye çalışmak. Siyasetten kastettiğim bu.”

“ÇARE ÜRETMEYE ÇALIŞACAĞIZ”

Başkan Soyer, öğrenciler arasında yaşanan yurt sorununa değinerek şunları söyledi:

“Çok büyük bir sorun. Türkiye’de, birçok alanda olduğu gibi eğitimde de politikasızlık ya da tamamen popülist politikalar sonucunda geldiğimiz bir nokta. Açtığımız üniversitelerde okuyacak çocuklarımızın nerede yaşayacağını, bitirdikten sonra nerede çalışacağını düşünmeden, hesaplamadan üniversite açmayı maharet sayarak izlenen bir eğitim politikasıydı. Geldiğimiz nokta, bir çöküş. Ne o çocuklar çıktıktan sonra iş bulabiliyor ne de okurken bir öğrenci özgürlüğüyle, keyfiyle eğitim yapabiliyorlar. Bu eğitim politikasının çöktüğünü, çürüdüğünü görebiliyoruz. Yerel yönetim olarak, bu durumdan vazife çıkarmaya çalışıyoruz, üzerimize vazife olmamasına rağmen. Tüm büyükşehir belediye başkanı arkadaşlarımız aynısını yapmaya çalışıyor. Biz, bu durumları görerek çare üretmeye çalışıyoruz. 835 yataklı bir yurt inşaatı; bu yıl bitmeden temelini atmış olacağız. Hedefimiz 2023’te bitirmek. Bu, şu andaki soruna çözüm değil. 800 yatak da çözüm değil. 145 bin öğrenci var İzmir’de. Bu, gerçekten devlet politikasını gerektiriyor. Biz kendi çözümlerimizi üretiyoruz ama bunların hepsi palyatif. Ne yazık ki bu sene de öyle olacak. Çare üretmeye çalışacağız ama büyük ölçüde de üretemeyeceğiz.”

“MUTLAKA İYİ BİR ŞEYLER GELECEK”

Gelecekte düzenin değişeceğinden umutlu olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Bu coğrafyanın kültürü, insanları, bu kadar bastırılmış, sıkıştırılmış, susturulmuş, zulümle sürdürülen bir hayata sığmıyor. Bu mutlaka değişecek. Ben, kendimden mesulüm. Ben, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak başka bir hayatın, tarımın, şehrin mümkün olduğunu göstermek için uğraşıyorum. Yapmaya çalıştığım şeyin vatandaş nezdinde bir karşılığı olduğunu görüyorum. Benim umudumu büyüten şey bu karşılık. Bu beden, bu kıyafeti üzerinden söküp atacak. Bundan hiç tereddüdüm yok. Ben, toplumun sağduyusuna ve basiretine hayatım boyunca hep inandım, güvendim” dedi.

İlgili Haberler