Ayhan Barut: “Emeklilerimizin Hakkı Açlık Ve Yoksulluk Sınırının Altında Bir Maaş Değildir”
Ttb Genel Sekreteri Vedat Bulut: “Yoksulluk Da Büyük Bir Sağlık Sorunu. Pazar Yerlerinin Dağılma Saatlerinde, Çöplükleri Karıştıran Yurttaşlarımızı Gece Görürseniz İnsanların Nasıl Bir Sefalet İçinde Olduğunu Görürsünüz”
Haber: İLEYDA ÖZMEN / Kamera: AZİZ METİN
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, ” 3-5 holdinge milyarlarca lira vergi, prim affı getiren hükümet maalesef emekçilere gelince yoksulluğa, açlığa itiyor. Yoksulluk da büyük bir sağlık sorunu. Şu anda yoksulluğu görebilmek için pazar yerlerinin dağılma saatlerinde pazar yerlerine giderseniz, çöplükleri karıştıran yurttaşlarımızı gece görürseniz insanların nasıl bir sefalet içinde olduğunu görürsünüz. Türkiye’de büyük bir çoğunluk bu yoksulluğa itilmiş durumda. Mücadelemizi halk sağlığı yönünden sürdürüyoruz. Çocuklarımız dengeli ve yeterli beslensin istiyoruz. Ailelerin geliri yeterli ücretler olsun istiyoruz. Bunun mücadelesi maalesef bir süredir engelleniyor. Burada da zaten onu görüyorsunuz. Daha uygun alanlarda topluma ve basına ulaşmak mümkünken burayı uygun görmüşler. Ama olsun sonuçta yine kamuoyu bu konudaki duyarlılığını devam ettirecek ve hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Ankara’da, pek çok sivil toplum kuruluşu, Tüketici Hakları Derneği’nin çağrısı ile “açlığı, yoksulluğu ve hayat pahalılığını” bugün protesto etti. Eyleme katılan sivil topluk kuruluşlarının temsilcileri ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut şunları söyledi:
“ÇOCUKLARIMIZ DENGELİ VE YETERLİ BESLENSİN İSTİYORUZ AİLELERİN GELİRİ YETERLİ ÜCRETLER OLSUN İSTİYORUZ”
“TÜİK yıllardır enflasyon rakamını yanlış açıklıyor, düşük açıklıyor. Sırf Maliye Bakanlığı’nın yaptığı baskılarla açıklıyor. Ve bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. TÜİK’i ciddi bir kurum olarak adlandıramıyoruz. Maalesef devletim tüm kurumları gibi orada da bir yozlaşma oldu. Dört yılda üç defa başkanı değişen bir kurum. Enflasyon sepetini yanlış yorumladığı için de emekçilerin ve emeklilerin maaşlarını düşük zamlarla veriyor. 3-5 holdinge milyarlarca lira vergi, prim affı getiren hükümet maalesef emekçilere gelince yoksulluğa, açlığa itiyor. Yoksullukta büyük bir sağlık sorunu. Şu anda yoksulluğu görebilmek için pazar yerlerinin dağılma saatlerinde pazar yerlerine giderseniz, çöplükleri karıştıran yurttaşlarımızı gece görürseniz insanların nasıl bir sefalet içinde olduğunu görürsünüz. Türkiye’de büyük bir çoğunluk bu yoksulluğa itilmiş durumda. Mücadelemizi halk sağlığı yönünden sürdürüyoruz. Çocuklarımız dengeli ve yeterli beslensin istiyoruz. Ailelerin geliri yeterli ücretler olsun istiyoruz.
Bunun mücadelesi maalesef bir süredir engelleniyor. Burada da zaten onu görüyorsunuz. Daha uygun alanlarda topluma ve basına ulaşmak mümkünken burayı uygun görmüşler. Ama olsun sonuçta yine kamuoyu bu konudaki duyarlılığını devam ettirecek ve hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz.”
“BU ETKİNLİĞİN SAKARYA MEYDANI’NDA YAPILMASINI İSTİYORDUK ÇÜNKÜ BASIN AÇIKLAMASI HALKA GERÇEKLERİ YANSITILMASI AÇIKLAMASIDIR. BURAYA GELDİK YİNE DE BURADAN GİTMEYECEĞİZ”
Tüm Emekliler Sendikası Çankaya Şube Yöneticisi Bayram Kaya da Sakarya Meydanı’nda yapılması planlanan eylemin polisler tarafından yerinin değiştirilmesine tepki gösterdi. Kaya şunları söyledi:
“Tüketici Hakları Derneği’nin bugün Sakarya Caddesi’nde yapmaya düşündüğü basın açıklamasının bu küçük alana sıkıştırılmasını şu anda bir emekli insan olarak protesto ediyorum. Çünkü dört büyük kurumun katılacağı eylemin bu kadar küçük bir alana sıkıştırılması yüzden bir sürü arkadaş protesto edip gitti. Bu etkinliğin Sakarya Meydanı’nda yapılmasını istiyorduk çünkü basın açıklaması halka gerçekleri yansıtılması açıklamasıdır. Buraya geldik yine de buradan gitmeyeceğiz. Taleplerimizi halka duyurmaya çalışacağız.”
“ÇOCUKLARIMIZI OKUTMAK İÇİN İKİNCİ BİR İŞ YAPMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Temizlik İşçisi Reyhan Tüfekçi de şöyle konuştu:
“51 yaşındayım. Emeklilik şartlarını yerine getirmeme rağmen henüz emekli olamıyorum. 7 bin 500 lira emeklilik ücretiyle nasıl geçineceğimi düşünüyorum. İki çocuk okutuyorum, kira veriyorum emekli olamıyorum. Türkiye’nin hali bu. Açıklanan istatistiklerle yaşadıklarımız çok uç noktada. Demek ki açıklanan istatistikler ile bizim yaşadıklarımız arasında bir yalan var. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. İnsanca ücretler istiyoruz. Çocuklarımızı gönül rahatlığıyla okutmak istiyoruz. Bir kitabın bin lira olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu çocukları okutmak için ikinci bir iş yaşmak zorunda kalıyoruz.”
“BU ZAMLAR GERİ ALINSIN İSTİYORUZ. İSYAN EDİYORUZ. YETER BİTSİN BU ÇİLE”
Ankara Dayanışma Derneği Başkanı Yusuf Şahin de şunları söyledi:
“Şu anda birçok yerde toplanılıyor. Büyük bir uçurumun içerisinde ülkemiz gittikçe karanlığa, zamlara doğru gidiyor. Demokratik haklarımız taleplerimiz sürekli baskı altında. Özgürce kendimizi ifade edecek, haklarımızı koruyacak, kollayacak bir toplum olmaktan çıkıyoruz. Tek adam rejimiyle beraber bu baskı sürüyor, devam eidyor. Bu halk buna layık değil. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin birer bireyleridir. Onun için zam, zulüm, yokluk, işgence, basını susturarak, yazanı susturarak, aydınları içeriye atarak bu baskı unsurunu üzerimizde durduramazlar. Ç,nkü haklı talebimiz var. Haklıyız. İnsanca bir yaşam istiyoruz. İnsanlar vergisini veriyor, yurttaşlık görevini yapıyor, askerliğini yapıyor, vatanına karşı sorumluluğunu yerine getiriyorsa o görevi yapanlar, yönetenler de sorumluluklarını yerine getirsinler. Ormanlar yakılıyor, insanlar katlediliyor, gazeteciler içeriye atılıyor. Burada en doğal, en temel hakkımız olan beslenme, yakıt, hepsine zam geliyor. Bu zamlar geri alınsın istiyoruz. İsyan ediyoruz. Yeter bitsin bu çile.”
“SAYIN CUMHURBAŞKANI ‘HERKESİN MAAŞI 7 BİN 500 LİRA DEDİ. HİÇ KİMSENİN MAAŞI 7 BİN 500 DEĞİL”
Tüm Emekli-Sen Genel Sekreteri Ali Fırat Temel de şöyle konuştu:
“Türkiye’nin dört bir yanında insanlar hükümetin yaptığı, AK Parti’nin yaptığı ÖTV’ye KDV’ye MTV’ye karşı açlık ve yoksulluk içinde kaldılar. Burada amaç hükümet haksız ve hukuksuz olarak yaptığı zamları geri alsın. Çalışanlara ve emeklilere bugünün koşullarına göre ücret ödesin. Maaşlarımız da buna göre düzenlensin. Bu ülkenin emekçiler, emekliler maalesefki açlık yoksulluk içerisinde. Hükümet çıktı dedi ki Sayın Cumhurbaşkanı; ‘Herkesin maaşı 7 bin 500 lira’ dedi. Hayır. Hiç kimsenin maaşı 7 bin 500 lira değil. Bunun altında maaş alanlar var. 6 milyon insan da hiç o yüzde 25 maaşı almadı. Ülkede ekonomik tablo çok kötü. TBMM’nin toplanması ve acil insan gibi yaşayacağımız insanca ücretin verilmesini talep ediyoruz.”