Sezai Temelli: “Kalkınma Planı Genel Anlamıyla Hep Temennilerden Oluşmuş, Hayali Rakamlar Var”
Tkdf’den Cuma Hutbesi Açıklaması: “Ülkenin Kaos Halini Fırsat Bilip Laiklik Karşıtı Eylemlere Tevessül Etmeniz Kabul Edilemez Bilmiş Olunuz. Camiiye Gelen Vatandaşlara Hutbe İçeriğinde Laiklikten Uzak Düşüncelerinizi Empoze Etmeye Kalkmayınız”
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta yayınladığı Cuma hutbesinde ‘iş ve okul saatlerinin Cuma namazı vaktine göre düzenlemesi’ne yönelik ifadelere tepki gösterdi. TKDF, ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’na açık mektup’ başlığıyla; “Türkiye Cumhuriyeti sizin yeniden dönüştürmeye çalıştığınız bilimsellikten demokrasi çağdaşlık ve eşitlikten uzak o günlere dair savaşı kazanarak bugünlere gelmiş ve 100. yılında dini İslam, yönetim şekli laiklik olan bir düzen olan Cumhuriyeti kurmuştur. Ülkenin kaos halini fırsat bilip laiklik karşıtı eylemlere tevessül etmeniz kabul edilemez bilmiş olunuz. Bir daha bugünkü gibi inanç içinde ibadette bulunmak adına camiye gelen vatandaşlara hutbe içeriğinde laiklikten uzak düşüncelerinizi empoze etmeye kalkmayınız” açıklamasını yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta yayınladığı cuma hutbesinde, “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadeleri yer aldı. TKDF, bugün Diyanet İşleri Başkanlığına konuya ilişkin açık mektup yayınladı. Mektupta şöyle denildi:
“4 Ağustos 2023 Cuma tarihli Diyanet işleri Başkanlığı’nın Cuma Hutbesi içindeki bir bölüm aynen şöyle: ‘Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir’ diyor.
“EĞİTİM VE HUKUKLA İLGİLİ SÖYLEMLERİNİZDE LAİK DÜZENİ DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞTIĞINIZI DA BİZLER BİLİYORUZ”
Sayın Diyanet İşleri Başkanı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nın ilk iki maddesini size hatırlatmak isteriz: ‘Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.’ Bunu çok iyi bildiğinizi ama değiştirme gayretlerinizi de son dönemlerde bireylerin yaşam şekli üzerine ve toplumun düzenine dair eğitim ve hukukla ilgili söylemlerinizde laik düzeni dönüştürmeye çalıştığınızı da bizler biliyoruz.
“ÜLKENİN KAOS HALİNİ FIRSAT BİLİP LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERE TEVESSÜL ETMENİZ KABUL EDİLEMEZ BİLMİŞ OLUNUZ”
Unutmayınız ki; Türkiye Cumhuriyeti sizin yeniden dönüştürmeye çalıştığınız bilimsellikten demokrasi çağdaşlık ve eşitlikten uzak o günlere dair savaşı kazanarak bugünlere gelmiş ve 100. yılında dini İslam, yönetim şekli laiklik olan bir düzen olan Cumhuriyeti kurmuştur. Ülkenin kaos halini fırsat bilip laiklik karşıtı eylemlere tevessül etmeniz kabul edilemez bilmiş olunuz. Bu ülkenin kurtuluşunda ve Cumhuriyet’in kuruluşunda yer almış kadınların neler yaptığını unutmuş olabilirsiniz diyor ve unutanlar için hafızalarını tazelemelerini istiyoruz. Laiklik biz kadınlar için vazgeçilmezimizdir. Bir daha bugünkü gibi inanç içinde ibadette bulunmak adına camiye gelen vatandaşlara hutbe içeriğinde laiklikten uzak düşüncelerinizi empoze etmeye kalkmayınız.
“BİZ BU ÜLKENİN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNDE AYRIŞTIRMACI TUTUMUNUZDAN RAHATSIZIZ. BU BÖYLE BİLİNSİN”
Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e inat laikliği benimseyen düşüncede olmasanız da bu ülkenin büyük çoğunluğu din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması yani laik devlet yönetiminin korunmasını istemektedir. Siz asıl, katledilen, tecavüz edilen, istismara uğrayan kadınlar ve çocuklar için, bedenlere el uzatan yoldan çıkmışlara veremediğiniz insan olma erdeminin nedenlerini araştırınız ve hukuki olarak aksamaların giderilmesini talep ediniz. Biz bu ülkenin inanç özgürlüğünde ayrıştırmacı tutumunuzdan rahatsızız. Bu böyle bilinsin.”