22 Kasım 2024 Cuma

Tbmm’de Bütçe Görüşmeleri… Bekir Başevirgen: “Bu Seçim Halkın Yanında Olanlarla, Halka Rağmen Bu Bütçeyi Savunanlar Arasında Olacak”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, TBMM Genel Kurulu’nda, “Bu seçim gerçek enflasyonu iliğinde kemiğinde hissedenlerle halkı uydurma verilerle kandırmaya çalışanlar arasında olacak. Bu seçim, çocuğu için muayene randevusu bulamayanlarla, sığınmacılara sağlık hizmetini parasız ve sınırsız verenler arasında olacak. Bu seçim kepenk kapatan yüz binlerce esnafla, vergi borçları bir kalemde silinen yandaşlar arasında olacak. Bu seçim, açlığa terk edilen işçi ve emeklilerle, dakikada 23 bin lira harcayan saray arasında olacak. Yani bu seçim, halkın yanında olanlarla, halka rağmen bu bütçeyi savunanlar arasında olacak” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Bugün Genel Kurul’da 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 10. maddesi üzerine konuşan CHP Manisa Milletveki Bekir Başevirgen, şunları söyledi:

“BEN EKONOMİSTİM DİYENLERİN YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARI YILLARDIR ÜLKEMİZİ BÜYÜK BİR KARANLIĞA SÜRÜKLEDİ

“Ben ekonomistim diyenlerin yanlış ekonomi politikaları yıllardır ülkemizi büyük bir karanlığa sürükledi. Bu yönetim ülkeyi öyle bir batırdı ki 85 milyon insan bir avuç karuna çalışır oldu. Eğitimden sağlığa, adaletten sosyal yardım ve güvencelere, düşük enflasyon hedefinden, kişi başı milli gelire kadar her alanda büyük bir yıkım yaşandı. Eğitim sistemi çöktü. ‘Her ile üniversite’ politikasıyla akademinin içi boşaltıldı. Yurtlarda öğrencilerin barınma sorunu çözülemezken, öğrenciler devletin himayesinde göz göre göre öldü. Et, süt, yumurta girmeyen evlerde çocuklar beslenemediği gibi okulda da beslenme çantaları boş kaldı. Koca devlet, okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek veremedi. Merkez Bankası Başkanı bile pahalı diye kiralık eve çıkamazken, ev sahibi ve kiracılar birbirine düştü, toplumsal bir kriz çıktı.

“GELIRI GIDERINI KARŞILAYAMAYAN VATANDAŞ BORÇ BATAĞINA SAPLANDI”

Devlet hastanelerinde tedaviye erişim imkansız hale geldi, ‘Giderlerse gitsinler’ denilen hekimler, geleceğini yurt dışında arar oldu. Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksine göre dünya genelinde 142 ülke arasında 117’nci sırada yer aldı, ülkede adalet kalmadı. 2023’te ‘Kişi başı geliri 25 bin dolara çıkaracağız’ diyen iktidar bu hedefin yarısına bile ulaşamadı, fakirlik arttı. İşsizlik oranı yüzde 7’ye gerileyecekti, şu an işsizlik yüzde 8,5. Ülkede 9 milyon işsiz var. Her 5 gençten, her 3 kadından biri işsiz. Emeklilerin yarısı 7 bin 500 lira emekli maaşı alırken, çalışanların yarısı 11 bin 402 liralık asgari ücrete mahkum oldu. Ülkede emeğin değeri kalmadı. Yoksulluk oranı yüzde 37,5’ a, sosyal yardım alan hane sayısı 4 milyon 400 bine, sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısı da 17 milyon 600 bine ulaştı. Nüfusun yüzde 98’i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum oldu. Enflasyon tek haneye düşecekti, bugün TÜİK’in makyajlı enflasyonu yüzde 62. Geliri giderini karşılayamayan vatandaş borç batağına saplandı. Bankalara 2 trilyon 613 milyar lira borçlandı. İcra dairelerine gelen dosya sayısı 13 milyona çıktı.

“TARIM ÜLKESİNDE AÇLIĞIN KRİZE DÖNÜŞMESİ AKP İKTİDARININ EN BÜYÜK AYIBIDIR”

Ülkedeki en büyük sorun açlık ve yoksulluk. Bizim gibi bir tarım ülkesinde açlığın krize dönüşmesi AK Parti iktidarının en büyük ayıbıdır. Açız. Çünkü maliyet yükü altında ezilen çiftçi üretemiyor. Açız, çünkü iktidar kendi çiftçisine vermesi gereken desteği ithalat yoluyla yabancı çiftçilere veriyor. Açız, çünkü milletin efendisi hak ettiği değeri görmüyor. Bu bütçe kabul edilirse, paradan para kazananlara, tüccarlara ve çok uluslu kartellere oluk oluk para akacak. Çukurovalı pamuk, Egeli zeytin ve Akdenizli narenciye üreticisinin, İç Anadolulu tahıl, Karadenizli fındık ve Rizeli çay üreticisinin, Trakyalı sütçünün, Doğu Anadolulu besicinin payına ise faiz, borç ve sefalet düşecek. Memleketin her yerinde olduğu gibi, Manisalı üzüm üreticileri de çok zor durumda. Bu yıl dolu, don ve aşırı yağışların verdiği zararın yanı sıra özellikle Mildiyö hastalığı nedeniyle Sultaniye kuru üzümde rekolte ve kalite çok düşük oldu. Maliyetlerdeki aşırı artış ve verim düşüklüğü nedeniyle üretici zararına üzümünü satmak zorunda bırakıldı. Bunun sorumlusu TMO’dur. Bunun sorumlusu üzümün taban fiyatını Manisa’ya gelerek bizzat tüccara soran, tüccarın da dediğini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.

“BU SEÇİM HALKIN YANINDA OLANLARLA, HALKA RAĞMEN BU BÜTÇEYİ SAVUNANLAR ARASINDA OLACAK”

Bu seçim farklılıklarımızın yarıştığı bir seçim olmayacak. Bu seçim zararına üretim yapan çiftçilerle paradan para kazanan tüccarlar arasında olacak. Bu seçim gerçek enflasyonu iliğinde kemiğinde hissedenlerle halkı uydurma verilerle kandırmaya çalışanlar arasında olacak. Bu seçim, çocuğu için muayene randevusu bulamayanlarla, sığınmacılara sağlık hizmetini parasız ve sınırsız verenler arasında olacak. Bu seçim kepenk kapatan yüz binlerce esnafla, vergi borçları bir kalemde silinen yandaşlar arasında olacak. Bu seçim, açlığa terk edilen işçi ve emeklilerle, dakikada 23 bin lira harcayan saray arasında olacak. Yani bu seçim, halkın yanında olanlarla, halka rağmen bu bütçeyi savunanlar arasında olacak.”

İlgili Haberler