Cumhurbaşkanlığı Raporu: Depremin Üzerinde Bir Yıl Geçti… Kalıcı Konutlar İçin Hak Sahiplerinin Yüzde 21’İ Arasında Kura Çekildi, 675 Bin 291 Depremzede Konteyner Kentte Yaşıyor
Tbmm Genel Kurulu, “Akbelen” Gündemiyle Olağanüstü Toplandı… Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya: “Sadece Zenginlerinizin, Rantçılarınız Çıkarlarını Düşünmeyin. Hep Beraber 85 Milyonun Çıkarlarını Düşünelim”
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, CHP’nin çağrısı üzerine Akbelen’deki ağaç kıyımı ile ilgili olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda; “Son yıllarda iktidar işine geldiği zaman itibar ettiği ama genellikle kendilerine bir yük olarak gördükleri Anayasa’mızın 56. maddesi ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ demektedir. Herkes yani sadece zenginleriniz değil, bir avuç rantçılarınız değil, zenginlerinizle birlikte fakirleriniz, emekçileriniz ve kısaca tüm fertleriyle birlikte 85 milyon milletimiz diyor. Bu sebeple sadece zenginlerinizin sadece rantçılarınız çıkarlarını düşünmeyin. Gelin hep beraber bu 85 milyonun çıkarlarını düşünelim” dedi.
TBMM Genel Kurulu bugün, CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle olağanüstü toplandı. AKP ve MHP milletvekilleri, daha önce vergi artışları ve zamları görüşmek üzere yapılan olağanüstü toplantıda olduğu gibi, yine TBMM Genel Kurulu Salonu’na, toplantı yeter sayısına ulaşıldığının belirlenmesinin ardından girdi.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bugün toplanma sebebimiz bitmeyen, belki de bitmesi istenilmeyen bir yazgımızdan; doğamızın, ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, derelerimizin hatta şehirlerimizin talan ve tahrip edilmesinden kaynaklı doğa katliamlarını konuşmak ve bir çözüm bulmaktır. Son yıllarda iktidar işine geldiği zaman itibar ettiği ama genellikle kendilerine bir yük olarak gördükleri Anayasa’mızın 56. maddesi ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ demektedir. Herkes yani sadece zenginleriniz değil, bir avuç rantçılarınız değil, zenginlerinizle birlikte fakirleriniz, emekçileriniz ve kısaca tüm fertleriyle birlikte 85 milyon milletimiz diyor. Bu sebeple sadece zenginlerinizin sadece rantçılarınız çıkarlarını düşünmeyin. Gelin hep beraber bu 85 milyonun çıkarlarını düşünelim.
ORMANLARA SAHİP ÇIKANLARI CEZALANDIRAN BİR TUTUMA DÖNÜŞTÜ: Yine Anayasa’mızın 169. maddesi ‘Devlet ormanlarının korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Ormanlara zarar verecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi bir propaganda yapılamaz.’ derken bunun yapılmaması halinde ne kadar büyük bir suç işlendiğine atıfta bulunmaktadır. Ama bugün kolluk kuvvetlerine verdiğiniz görev ve verdiğiniz işler adeta ormanları tahrip edenleri savunan ormanlara sahip çıkanları cezalandıran bir tutuma dönüşmüştür.
NİMET SİZE KÜLFET MİLLETE: AK Parti 2004 yılında çıkardığı 5177 sayılı Kanun ile Cumhuriyet’in ilanından AK Parti iktidarının geldiği 2013 yılına kadar 1168 maden ruhsatı vermiş. AK Parti’nin yabancılara maden arama ruhsatı verdiği tarihten sonra 2019 itibarıyla yaklaşık 150 bin. Yani Lozan’dan sonra madenlerimiz yabancılara verilememişken 2004 yılında AK Parti’den sonra ise nerdeyse maden ruhsatlarının büyük bir çoğunluğu maalesef yabancı şirketler eliyle dışarıya peşkeş çekilecek durumdadır. O yüzden 150 bin ruhsat bugün 450 bine mi vardı, varın onu da siz hesap edin… Her işinizde nimet size külfet millete. Kaynaklarımızı değerlendiriyorsak bu kaynaklar niçin milletin ekonomisine yansımıyor.
CENETTEN BİR KÖŞE HAYAL EDERKEN KAPKARA BİR GÖRÜNTÜ: Milas Bodrum Havalimanı’na gelen insanlar uçaktan aşağıya baktıklarında cennetten bir köşe hayal ederken maalesef artık kapkara bir görüntü ile karşılaşmaktadırlar… Kimse ‘Madenlerimizi çıkarmayalım. Ekonomimize katkı sağlamayalım’ demiyor. Şirketler daha fazla kar etsin diye ormanlarımızın, derelerimizin vahşice talan edilmesine itirazlarımız. Bu yerleri yurt bilen insanlarımızın hassasiyetlerini hatıralarını, geçmişlerini hiçe sayarak hoyratça bir üslupla ne yapmaya çalışıyorsunuz?”