LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ, YÜZLERCE CANI KURTARDI
Tbmm Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca: “O An Aklıma Sayın Hasan Bitmez’in Görüntüleri Geldi. Yine Kürsüdeki Hatibe Saldıran Bir Özlem Zengin Vardı… Salı Gününün Stresinden Agresiflik Seviyesi Yükselmiş Olmalı Ki Bu Olaylar Yaşandı”
Haber: MEHMET AKGÜN / Kamera: AZİZ METİN TURAN
TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, dün TBMM Genel Kurulu’nda; AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan’ın konuşmasına müdahale etmesinin ardından yaşananları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Biçer Karaca, “O an aklıma ilk Sayın Hasan Bitmez’in bu görüntüleri geldi. Yine kürsüdeki hatibe saldıran, sözünü kesen, sürekli müdahale eden ve grubunu da provoke eden bir Özlem Zengin vardı… Sayın Grup Başkanvekili kürsüdeki hatibe, aynı şekilde müdahalede bulunmaya başladı. Tutanaklar elimizde… Özlem Hanım’ın, salı gününün stresinden ve ondan sonra yaşananlardan; stres seviyesi, agresiflik seviyesi yükselmiş olmalı ki dün bu olaylar yaşandı” dedi.
Dün TBMM Genel Kurulu’nda, CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan’ın, kadın cinayetleri ile ilgili konuşması sırasında, bir AKP’li milletvekilinin gülümsemesinin ardından tartışma yaşandı. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, AKP Grup Başkanvekili Zengin’in müdahalesinin ardından TBMM Genel Kurulu’nda yaşananları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Biçer Karaca, şunları söyledi:
“Meclis açıldığı andan itibaren bir gerginlik vardı ve Özlem Hanım, Sayın Grup Başkanvekili; gerçekten çok ciddi öfkeli, agresif bir tavır içindeydi. Dünkü olayda, kürsüde bir hatip var, Muğla Milletvekili Sayın Gizem Özcan, Aile Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşma yaparken, 2023 yılında katledilen kadınlara ilişkin bir sayısal veri paylaştı. Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarında, Sayın Özlem Zengin’e yakın bir mesafede oturan bir erkek milletvekilinin güldüğü iddiasıyla, ‘Gülecek bir şey yok’ dedi. Arkasından, hem o güldüğü iddia edilen Sayın Milletvekili ve Özlem Hanım, kürsüdeki hatibe inanılmaz saldırgan, agresif bir tavırla söz hakkını engellemeye çalıştı.
“AKLIMA İLK SAYIN HASAN BİTMEZ’İN GÖRÜNTÜLERİ GELDİ”
Ve ben aslında o an aklıma ilk gelen şuydu: Sayın Hasan Bitmez’in bu görüntüleri aklıma geldi. O gün de kürsüde bir hatip var. Söz hakkını kullanmaya çalışıyor. Yine Özlem Zengin Grup Başkanvekili ve kürsüdeki hatibe saldıran, sözünü kesen, sürekli müdahale eden ve grubunu da provoke eden bir Özlem Zengin vardı. Ve daha Hasan Bitmez’in daha yedisi çıkmadı.
“AYNI ŞEKİLDE MÜDAHALEDE BULUNMAYA BAŞLADI”
Aynı şekilde Sayın Grup Başkanvekili kürsüdeki hatibe, aynı şekilde müdahalede bulunmaya başladı. Tutanaklar elimizde. Ben diyorum ki, ‘Sayın Milletvekili lütfen hatibin konuşmasını kesmeyin, dinleyip insicamını bozmayın; varsa cevabınız sonra verirsiniz.’ Sayın Özlem Zengin’in bana cevabı: ‘Siz önce kürsüdeki hatibe müdahale edin’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Özlem Hanım’a orada şunu ifade ettim: ‘Sayın Zengin, siz tecrübeli bir Grup Başkanvekilisiniz, kürsüdeki hatibin sözlerine itirazınız varsa sonradan söz talep edersiniz, söz verilir.’ Benim bunu söylememle birlikte, kendi milletvekillerini de zor durumda bırakacak bir üslup ve tavırla salonu boşalttılar. Yani iktidar, kendi bütçesinde salonu terk etmenin de ilkini yaşamış oldular. Olay böyle gelişti.
“O GÜN DE SAYIN ÖZLEM ZENGİN, AYNI AGRESİF TUTUMLARLA KÜRSÜDEKİ HATİBE SALDIRIYORDU”
Sayın Hasan Bitmez, kürsüde konuşmasını yaparken kalp krizi geçirdi ve kaybettik. Allah rahmet eylesin. Tekrar buradan rahmet diliyorum, kendisine. O gün de Sayın Özlem Zengin, aynı agresif tutumlarla kürsüdeki hatibe saldırıyordu. Bir Grup Başkanvekili, kürsüdeki hatip konuşmasını yaparken ona bu şekilde tavır göstermemeli. Hatip konuşmasını tamamlar, Grup Başkanvekili söz talep eder. Hatibin konuşması üzerine varsa itirazları, orada belirtir ve tutanağa geçirir. Eğer Grup Başkanvekili bu sükuneti göstermiyorsa ve bu tavrı göstermiyorsa üstelik de kendi milletvekillerini… Biz çok gördük, milletvekilleri saldırır, laf atar. Ama milletvekillerini hatibin konuşmasını dinlemek üzere sessizliğe davet, grup başkanvekilinin görevidir.
“MECLİS BAŞKANVEKİLİNİN GÖREVİ, KÜRSÜ HUKUKUNU VE HAKKINI SAVUNMAKTIR”
Ama dün öyle bir şey yaşanmadı. Bizzat Sayın Zengin tarafından kürsüdeki hatibe müdahale edildi. Tabii ki Meclis Başkanvekili olarak, kürsüdeki hatibin konuşması… Çünkü o kürsü milletin kürsüsüdür, o kürsü milletin iradesinin temsil edildiği kürsüdür. O kürsüye hiç kimse müdahale etmeye ya da kürsü hakkının kullanılmasına engel olmamalıdır. Bir Meclis Başkanvekilinin görevi de bu kürsü hukukunu ve milli iradenin temsil edildiği kürsü hakkını korumak ve savunmaktır.
Özlem Hanım böyle bir tutum içerisinde salonu terk etti. Ardından kürsüyü işgal etmeye yine Başkanlık Divanı… Ki, Başkanlık Divani hakikaten önemli bir makamdır, bu makamı hiç kimse işgal etmeye kalkamaz. Kalkarsa dünkü gibi gereği yapılır.
Grup Başkanvekilliği, Meclis Başkanvekilliği gibi makamlar gerçekten duyguların, stresin, sinirin yönetilebildiği, bununla baş edilmesi gereken makamlardır. Özlem Hanım, Salı gününün stresinden ve ondan sonra yaşananlardan stres seviyesi, agresiflik seviyesi yükselmiş olmalı ki dün bu olaylar yaşandı.
“ÖZLEM HANIM’IN SAKİNLEŞİP, SÜKUNETE ERDİĞİNDE KENDİSİNİN DE ANLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Sayın Özlem Zengin’in makamı gibi Grup Başkanvekillikleri ya da Meclis Başkanvekili olarak her birimizin bulunduğu pozisyon; duygularını, stresini ve yaşadığı ne varsa o Genel Kurula girdiği andan itibaren profesyonelce yönetilmeyi gerektirir. Ben Özlem Hanım’ın sakinleşip, sükunete erdiğinde yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu kendisinin de kabul edeceğini ve anlayacağını düşünüyorum.”