Sol Parti, Grevdeki Sputnik Çalışanlarını Ankara’da Ziyaret Etti: “Tek Adam Rejiminin Hakim Olduğu, Otoriter, Uygulamaların Hakim Olduğu Ülkelerde Halkın Doğru Bilgiye Ve Habere Ulaşması En Temel Sorunların Başında Gelir”
Tbmm Başkanı Kurtulmuş: “Teröre Verilen Destek Karanlığa Sıkılmış Bir Kurşun Gibidir, O Desteği Verenler Bir Gün O Kurşunun Kendilerini De Bulacağını Hatırlamalıdırlar, Unutmamalıdırlar”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulu’nda; “Türkiye sorunlarını çözmeye muktedir bir devlettir. Hiç şüphesiz bu belayı, bu terör belasını da bütün unsurlarıyla birlikte tasfiye edecek, yok edecek ve tarihin çöplüğüne atacaktır. Ancak şunu da bir kez daha terörün destekçilerini hatırlatmak isterim. Teröre verilen destek karanlığa sıkılmış bir kurşun gibidir, o desteği verenler bir gün o kurşunun kendilerini de bulacağını, kendilerine de zarar vereceğini hatırlamalıdırlar, unutmamalıdırlar. Bugün, terör örgütlerine verilen desteklerin, dönüp o desteği verenleri vuracağı gerçeğini bütün herkesin anlaması, akıllarından çıkarmamaları gerektiğini hatırlatıyorum” dedi.
TBMM Genel Kurulu, terör gündemiyle TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pençe-Kilit Harekat bölgesindeki terör saldırısı ve bölgedeki gelişmelere ilişkin Meclis’i bilgilendirdi.
Oturumun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Pençe Kilit Harekatı bölgesinde şehit düşen vatan evlatlarını büyük bir saygıyla anıyoruz. Allah rahmet eylesin, bu kahraman askerlerimizi milletin gönlüne gömdük. Ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun” diyerek sözlerine başladı. Kurtulmuş, şunları söyledi:
“TBMM olarak teröre karşı verdiğimiz, terör çetelerine karşı verdiğimiz, terör çetelerine karşı verdiğimiz ve terörün arkasındaki destekçilere karşı verdiğimiz haklı mücadelemizdeki kararlılığı göstermektir. Özellikle son yıllarda terör örgütleri dünyanın her yerinde olduğu gibi bizim bölgemizde de emperyalist devletlerin vekalet savaşlarının bir aracı, maşası olarak kullanılmaktadır. Vekalet savaşları adını verdikleri bu süslü terim esasında acımasız bir neo-emperyal saldırıdır. Bu saldırılara karşı millet olarak birliğimizi, bütünlüğümüzü, devlet olarak da bizim bekamızı sağlayabilmek için teröre karşı amasız, fakatsız, tavizsiz mücadeleyi sürdürebilmek boynumuzun borcudur. Bu empreyalist devletlerin politikalarını boşa çıkaracak olan en önemli değerimiz ise milli iradenin teceligahı olan TBMM’nin bu konuda net, açık bir kararlıkta durmasıdır.
“TERÖRE KARŞI MÜCADELEDE HER ALANDA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE BU MÜCADELEYE DESTEK OLMAK, BU MÜCADELEYİ SÜRDÜRMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
Sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, bunun çok ötesinde, terörün bu topraklardan ve bu bölgeden sökülüp atılıncaya kadar, arkasındaki destekler sonlandırılıncaya kadar, yok edilinceye kadar teröre karşı kararlı mücadelemiz ciddi bir şekilde devam edecektir. Terör örgütlerine kimlerin siyasi destek verdiğini, lojistik askerî ve istihbarı destekler verdiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu desteklerin arkasındaki esas niyetin de üç temel noktada toplandığını gayet iyi biliyoruz. Bunlardan birisi bölgeyi istikrarsızlaştırmak, bir diğeri ülkeleri bölüp parçalayarak yeni birtakım devletler ortaya çıkarmak ve daha da önemlisi, bu bölgede yaşayan halkları birbirlerine karşı düşmanlaştırmaktır. Onun için teröre karşı mücadelede her alanda güçlü bir şekilde bu mücadeleye destek olmak, bu mücadeleyi sürdürmek mecburiyetindeyiz. Başta komşu ülkelerimiz olmak üzere, bütün ülkeleri Türkiye’nin teröre karşı bu haklı mücadelesinde destek olmaya çağırıyoruz ve bu destekle birlikte de teröre karşı topyekûn bir mücadele edilmesinin zaruri olduğuna inanıyoruz.
“TERÖRE VERİLEN DESTEK KARANLIĞA SIKILMIŞ BİR KURŞUN GİBİDİR, O DESTEĞİ VERENLER BİR GÜN O KURŞUNUN KENDİLERİNİ DE BULACAĞINI, KENDİLERİNE DE ZARAR VERECEĞİNİ HATIRLAMALIDIRLAR, UNUTMAMALIDIRLAR”
Teröristlerin bütün bu faaliyetlerinin arkasındaki esas amaçlarından bir diğeri ise birliğimizi, kardeşliğimizi bozmak ve bunun önüne engeller çıkarmaktır. Ülkemizde ve bölgemizde gücümüzü birlik ve kardeşliğimizin yanı sıra özgürlükçü, demokratik siyasetimize de borçlu olduğumuzu biliyoruz. Bu nedenle terörün bir başka hedefi olan demokrasinin ortadan kaldırılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz, hak ve özgürlüklerimizi, toplumsal huzurumuzu kimsenin bozmasına fırsat vermeyeceğiz. Acımızı yaşamakla beraber terörün asla hedefine ulaşamayacağını, hayatımızın akışını bozmasına izin vermeyeceğini katiyetle ifade etmek istiyorum. Türkiye sorunlarını çözmeye muktedir bir devlettir. Hiç şüphesiz bu belayı, bu terör belasını da bütün unsurlarıyla birlikte tasfiye edecek, yok edecek ve tarihin çöplüğüne atacaktır. Ancak şunu da bir kez daha terörün destekçilerini hatırlatmak isterim. Teröre verilen destek karanlığa sıkılmış bir kurşun gibidir, o desteği verenler bir gün o kurşunun kendilerini de bulacağını, kendilerine de zarar vereceğini hatırlamalıdırlar, unutmamalıdırlar. Bugün, terör örgütlerine verilen desteklerin, dönüp o desteği verenleri vuracağı gerçeğini bütün herkesin anlaması, akıllarından çıkarmamaları gerektiğini hatırlatıyorum.
“TERÖRÜN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL DEMOKRATİK MEŞRUİYETİMİZİN KAYNAĞI OLAN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİDİR”
Ayrıca, bir önemli hususu da terörü besleyen propaganda gücünü dikkate almaksızın terörle mücadelenin sonuca ulaşmayacağını da ifade etmek isterim. Teröre imkan vermemek, aynı zamanda terörün propaganda gücünü de elinden almakla mümkündür. Terörün, siyaseti ekseninden çıkarmasına engel olmalıyız. Teröristlere karşı verilen kararlı mücadelemizin ancak meşru siyaset zemininde sürdürülebileceğini ve tamamlanabileceğini bir kere daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ifade etmek isterim. Terörün önündeki en büyük engel demokratik meşruiyetimizin kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisidir, bizatihi siyasetin kendisidir, burada yer alan milletvekilleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin ruhudur. Demokrasi ve özgürlüklerimizi korumak siyasetin kapsayıcılığıyla, siyasete sahip çıkmakla mümkündür.
Dolayısıyla siyasetin imkanlarını, araçlarını, yöntemlerini çoğaltacağız, güçlendireceğiz ama siyasetin imkanlarının da asla suistimal edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bugün Meclisimizi ve milletimizi bilgilendirmek için buraya teşrif eden Sayın Bakanlarımıza ve burada, Meclis’te, müzakereler sonunda oluşacak ortak tutum ve davranışa katkıda bulunacak olan milletvekillerine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak teşekkürlerimi ifade ediyorum, gruplara da şimdiden verecekleri destekler dolayısıyla şükranlarımı ifade ediyorum.”