NEŞET ERTAŞ, MARMARİS’TE TÜRKÜLERİYLE ANILDI
SÜRDÜRÜLEBİLİR GÜÇ VE İKLİM HAREKET PLANI… OSMAN GÜRÜN: “ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BÜYÜK DEĞİŞİMLERE HAZIR OLMALIYIZ. YETERLİ TARAFTA ÇOK, BERBAT İSTİKAMETTE EN AZ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR
Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Osman Gürün, Sürdürülebilir Güç ve İklim Hareket Planı programında, “Yöneten hükümetler dışında öteki kurgulamalar var ve onlar istedikleri üzere bu dünyayı eviriyor çeviriyor, yakıyor, söndürüyor. Bu düzenin kesinlikle surette değişmesi lazım. Önümüzdeki yıllarda uygun ve kötü olarak çok daha büyük değişimlere hepimizin hazır olması lazım. Bu değişimin düzgün yönde çok, kötü yönde en az olmasını temenni ediyorum. Ümitsizliğe gerek yok” dedi.
Sürdürülebilir Güç ve İklim Aksiyon Planı, 4. Belediyeler Buluşması kapsamında, “İklim Nötr Kentler Amacında Adil Geçiş” başlığıyla bugün Muğla’nın Bodrum ilçesinde bir toplantı düzenlendi. Programda konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Osman Gürün, yeraltı suları ile ilgili kasvet yaşanmaması için çalıştıklarını belirtti. Gürün, şunları söyledi:
“SIFIR KARBONUN YOL HARİTASI NE?: Güzel havalar bizi biraz rahatsız ediyor. Hani azıcık yağsa yeterli olur diye, böyle bir durumumuz var. Türkiye, çevreyle ilgili önemli bahislerin altına imza attı. Önce dedik ki, ‘Yüzde 21 karbonu azaltacağız’ dedik. Sonra yetmedi. Hangi hesap ve hangi yol haritasıyla olduğu bilinmeden ‘Yüzde 41 azaltacağız’ dedik. Amaç çok güzel. 2053’te ‘sıfır karbon’ dedik, mükemmel fakat yol haritası ne, kimler yapacak? Bununla ilgili çıkarılması gereken kanunlar; bakanlıklar, bakan ve mahallî ile merkezi yönetim ortasındaki münasebet ve görev sorumluluk paylaşımı henüz tanım edilmiş değil. Bu çok kıymetli, önemli ve kesinlikle yapılması gereken bir şey. Sıfır karbon çok savlı, çok yanlışsız, inşallah yapabiliriz lakin bunun için yapılması gereken şeyler, aktörler ve bunlarla ilgili paylaşımlar gerekiyor. Milletlerarası boyutta Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak arkadaşlarımızın da bahsettiği üzere, belediye liderlerinin taahhüdünü verdik. UNDP’nin dört büyükşehir belediyesinden birisiyiz.
İNŞAAT FAALİYETLERİ TAM BİR ŞANTİYE HÂLİNE GELDİ: Herkesin gönlü, vatanın bu parçasında yer almak, burada yer almak ve Muğlalı olmakla ilgili daima düşünceleri var, hayalleri var. Muğla’yı korumakla ilgili ve nüfusun süratle artışıyla ilgili bir şeyler yapmamız lazım. Devam ediyordu lakin turizm mevsimi bitince belediye liderimiz da söz etti, yani inşaat faaliyetleri tam bir şantiye hâline geldi. Daha önce yapılan planlar nedeniyle liderin bu planlara ‘dur’ demesi de mümkün değil. Bu planlar direkt olarak belediye lideri tarafından değil, öteki kurum, kuruluşlar tarafından yapılıyor. Çevre Bakanlığı tarafından yapılıyor. Turizm Bakanı, ‘Burası turizm alanı’ diyor. Halbuki bizim programımızda yok, beş yıllık imar planımızda yok. Ekstradan bu alanlar çıkıyor. Özelleştirme dairesine veriliyor. Orası planlayarak, yeni imar lejantı koyarak orayı satıyor ve biz dava açmakla yetinebiliyoruz. Öbür yapacağımız elimizde bir şey yok. Alışılmış sivil toplum örgütleri her türlü yansıyı gösteriyorlar ancak belediyeler olarak ben türel yönden mücadele etmek durumundayım. Bunun bir değişmesi lazım.
EN FAZLA YATIRIMI ALTYAPIYA YAPTIK: Yatağan Termik Santrali’nin altından tünel kazarak aşağıdan galeri sistemiyle kömür çıkarmak istediler. Onların tespit ettiği o kömür havzası, Bahçeyaka dediğimiz Muğla suyunun üçte ikisini, bir buçuğunu karşılayan Bahçeyaka Su Havzası’nın altına iniyor. O su kaybolduğu anda benim Muğla’nın rezervi, baraj üzere düşünün, orada toplanıyor. Bunu kaybetme durumu var ve biz buna müracaat ettiğimizde, bununla ilgili kanunlar kâfi değil ve bizden müsaade almadan bunları yapıyorlar. Bize sormadan yapıyorlar. Münasebetiyle bu mevzuyla ilgili Maden Kanunu’nda çok nitelikli bir değişim yapacağız. Önümüzdeki dönemde bu bahiste hukuksal altyapıyı tümüyle değiştirip olması gereken amaçlara ulaşmamız için olması gereken yere getirilmesi lazım. Bununla ilgili her türlü önerimiz açıktır. Muğla olarak ne yapıyoruz? Bakın, en fazla yatırımı altyapıya yaptık.
MÜMKÜN OLAN YERLERDE, ÇATIDA ELEKTRİK ÜRETİMİNE DEVAM EDİYORUZ: Bizim su rezervlerimizi artırıp, suyun tüketimiyle ilgili aldığımız önlemlerde kullanma suyunu artırmamız lazım. Mevcut suyun yüzdesini orada kullanmamız gerekiyor. Çevreyle ilgili 7 tane çöp depo alanımız var. İkisi küçük lakin başkalarının hepsinde ayrıştırma yapıyoruz ve metan gazından elektrik üretiyoruz. Bütün çöp depolama alanları buna göre düzenlenmiş ve elektrik üretimine devam ediyor. Bu önemli bir durum. Hiçbirisinin metan gazını yabana götürmüyoruz. Ayrıyeten güneş gücü, Muğla Belediyesi döneminde 2013 yılında TEDAŞ’tan birinci ruhsatı alan, bahçeye kurduğumuz güneş tarlasından Türkiye’de birinci ruhsatlı yer uygulaması. Şu anda bütün mümkün olan yerlerde çatıda elektrik üretimine devam ediyoruz. Bodrum Otogarı’nda, Muğla Otogarı’nda, Bodrum’daki hizmet binamızın çatısında. Ayrıyeten şu anda ihalesi çıkarılacak 40 dönümlük bir alanda güneş gücü üreteceğiz, elektrik üreteceğiz ve MUSKİ, çok büyük sarfiyatları elektrikten olduğu için hiç olmazsa onu yapacağız. Başka bir projemiz Atatürk Barajı’nın üstünde, Marmaris’te.
UMUTSUZLUĞA GEREK YOK: Amerika ve Çin, onlar birebir teknolojiyle ve dünyayı kirleterek ekonomilerini en üst düzeye çıkarmaya çalışıyorlar ancak biz ne yapıyoruz artık burada? Bir bilinç oluşturuyoruz ve kumsala gelmiş olan deniz yıldızını, ben de iki tane deniz yıldızı atıyorum ancak devasa olay dünyada devam ediyor. Bir kurgulama var. Yöneten hükümetler dışında öteki kurgulamalar var ve onlar istedikleri üzere bu dünyayı eviriyor çeviriyor, yakıyor, söndürüyor. Bu düzenin kesinlikle surette değişmesi lazım ve umuyorum ki, önümüzdeki yıllarda uygun ve kötü olarak çok daha büyük değişimlere hepimizin hazır olması lazım. Bu değişimin düzgün yönde çok, kötü yönde en az olmasını temenni ediyorum. Ümitsizliğe gerek yok.”
