Anka Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam’ın Kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: Ekonomide Yeniden Güven Sağlamak O Kadar Zor Ki…
Soylu, Oy Ve Ötesi’ni Neden Sandıklara Sokmamaya Çalışıyor?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sandık sonuçlarını takip eden Oy ve Ötesi Derneği’ni hedef gösterdi, derneğin sandık başlarında insanlara baskı yaptığını öne sürdü. Soylu, “Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bu kadar açık ve net. Oraya giriyorlar ve orayı terörize ediyorlar, baskı kurmaya çalışıyorlar” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sandıklarda siyasi partilerin birer temsilcileri ve müşahitleri olabilir. Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bunların oraya girip sandıklarda oy kullanan insanlara baskı yapmaları seçim hukukuna aykırıdır” dedi.
AKP’den İstanbul Milletvekili seçilen Soylu, Gaziosmanpaşa’da bulunan Gümüşhane Kelkit Çimenli Köyü Derneği’ni ziyaret etti.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, Oy ve Ötesi Derneği’ni hedef aldı. Oy ve Ötesi Derneği’nin seçimlerde sandıkların etrafında ve sandık kurullarında olmalarının yasak olduğunu savunan Soylu, şunları aktardı:
“Sandıklarda siyasi partilerin birer temsilcileri ve müşahitleri olabilir. Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bu kadar açık ve net. Oraya giriyorlar ve orayı terörize ediyorlar, baskı kurmaya çalışıyorlar. Buna müsaade etmemek lazım. Bunu tüm Türkiye’de oy kullanılan okullardaki yöneticilere, ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına söylüyorum. Bunların oraya girip sandıklarda oy kullanan insanlara baskı yapmaları seçim hukukuna aykırıdır. Bunlar polislere baskı yapıp, ‘Bu sandıklarla beraber biz gideceğiz’ diyorlar. Siz Gezici’siniz, biz sizi biliyoruz. Siz seçimi karıştırmak için oradasınız.”
Kurumun aldığı fonlardan ‘suç’ şeklinde bahseden Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu Oy ve Ötesi Derneği’ni İsveç devleti finanse ediyor. Para gönderiyor, niçin? Türkiye’deki seçimi karıştırabilmek için. Bu kadar açık ve net. Ben sivil toplum örgütlerinden sorumluyum. Bunları tahkik ettik, denetledik ve bunlara dünyadan gelen paraları gördük. ABD’den, İsveç’ten gelen paraları gördük. Bunların işi gücü Tayyip Erdoğan gider de bu ülkede bir vesayet kurabilir miyiz? İsveç değil, ABD değil, o bastığınız dergiler değil, PKK değil, FETÖ değil, topunuz bir araya gelseniz gene yenileceksiniz. Sandık kurulu başkanlarına tekrar ifade ediyorum. geçen dönem bunları sınıflara alıp, bunlara gözlemci statüsü vermek yanlıştı. O zaman her dernek gelsin orada kendi adına bir görev edinsin. Bu son derece yanlıştır. Birçok yerde seçmeni taciz ettiler, birçok yerde kavga çıkardılar. İnsanların oy kullanmalarını engellemek için çalıştılar. Bunların işi karıştırıcılıktır, kaostur ve bu kaosa da sandık kurulu başkanları, ilçe seçim kurulu ve il seçim kurulları müsaade etmemelidir. Seçim hukukunda bir dernek seçime müdahale edemez.”
Oy ve Ötesi’nin 14 Mayıs seçimlerinde sistemine yüklediği ıslak imzlalı sandık sonuç tutanaklarının, YSK’nin partilerle paylaştığı verilerle karşılaştırılmasının ardından çok sayıda sandıkta uyuşmazlık tespit edilmişti. Bunlara soyal medyada tepki yükselmişti. Siyasi partiler tespit ettikleri hatalara dair YSK’ye itirazlarda bulunmuştu.
“SİYASETTE BEŞ YÜZLÜ İLK KEZ GÖRÜYORUM”
Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nu da hedef alarak siyasi olarak tarz değişikliğine gittiklerini söyleyen Soylu, iki ismi “Siyasette iki yüzlü gördüm, üç yüzlü de gördüm, dört yüzlü de gördüm ama beş yüzlü ilk kez görüyorum” sözleriyle hedef aldı.
Soylu, şöyle konuştu:
“Seçim başlarken ilk önce türbelere gittiler. Sonra döndüler Kandil’ci oldular. Ardından baktılar ki Kandilcilik yetmiyor, FETÖ’cü oldular. Şimdi de döndüler, seçimde milletten dersi alınca bugün milliyetçilik naraları atmaya başladılar. Canan Kaftancıoğlu eskiden ülkücüymüş, asena Canan’mış, daha yeni keşfetmiş. Seçimden önce Karabağ meselesinde ‘Karabağ’ı Azerbaycan’dan alıp tekrar Ermenistan’a vereceğiz, bu işlere karışmayacağız.’ dediler. ‘Kapalı Maraş, açık Maraş meselesine biz karışmayacağız’ dediler. Şimdi en yüksek hassasiyeti ortaya koyacaklarını söylüyorlar. Siyasette iki yüzlü gördüm, üç yüzlü de gördüm, dört yüzlü de gördüm ama beş yüzlü ilk kez görüyorum. Beş yüzlü bir siyaset ortaya koyuyorlar. Her şeyi istismar eden bu anlayışa karşı bir çağrıda bulundum, önümüzdeki cuma günü Ayasofya’da cuma namazına bekliyorum. Oraya kadar geldik.”
Soylu seçimlerin ilk turu öncesi yaptığı konuşmalarda da “14 Mayıs, Batı’nın siyasi darbe girişimidir” sözlerini sarf etmişti. Seçimi darbe ile ilişkilendiren bu sözlere muhalefetten tepki yağmıştı.