Özel Hastanelerde Bir Skanda Daha! 700 Bin Sahte Ameliyat, 16 Bin Yanlış Operasyon
SOL Parti’den Denizli’de ‘yenidoğan çetesi’ protestosu
SOL Parti Denizli İl Örgütü, Candoğan Parkı’nda ‘yenidoğan çetesi’ skandalını gerçekleştirdiği eylemle protesto etti. Yapılan açıklamada, sağlıkta piyasalaşmanın bu kez de yenidoğan yoğun bakım servislerinde felakete yol açtığını söyledi.
SGK’den kazanç sağlamak için bebeklere yanlış tedavi uygulayıp ölümlerine neden olan “yenidoğan çetesi’ne tepkiler sürüyor.
SOL Parti Denizli İl Örgütü, yenidoğan çetesi skandalını Candoğan Parkı’nda gerçekleştirdiği eylemle protesto etti.
SOL Parti Denizli İl Başkanı Serdar Aktaş, AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programının bir kez daha çöktüğünü belirten Aktaş, sağlıkta piyasalaşmanın bu kez de yenidoğan yoğun bakım servislerinde felakete yol açtığını söyledi.
Aktaş, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun özel sağlık kurumlarından hizmet alımına son verilmesini ve yoğun bakım servislerine el konulmasını isteyerek, “Son günlerde bir iddianame ile kamuoyuna yansıyan yenidoğan yoğun bakım skandalının tüm failleri bir an önce yargılanmalı ve hak ettikleri cezaları almalıdır. Ancak bu vahim olay ile ortaya çıkan tablonun gerçek sorumluları da halka hesap vermelidir. Bu durumun asıl failinin, 2003’de sağlıkta dönüşüm programı ile sağlığı piyasalaştıran ve bu alanı sermayenin kar hırsına terk eden AKP iktidarı olduğunu biliyoruz. Genel sağlık sigortası finansman modeli ile SGK, özel sağlık sektöründen hizmet satın almaya başlamış ve zorunlu olarak GSS’li olan tüm yurttaşlardan oluşan müşteri havuzunu da sermayenin kar hırsına sunmuştur. Bir yandan SGK eliyle özel sektöre kaynak aktarılırken; kontrolsüz ve ölçüsüz alınan ilave ücret ile de vatandaş yolunacak kaz olarak görülmüştür” dedi.
Yoğun bakım ve acil sağlık hizmetlerinin bir sağlık sisteminin en hassas kısımları olduğunu söyleyen Aktaş, “ Sağlık, zaten ticarete konu edilmemeli ve bu alanlar hiçbir şekilde kamu hizmeti niteliğini yitirmemelidir. Bugün ülkede mevcut yoğun bakım yataklarının yarıya yakını özel sağlık sektörünün kontrolündedir ve SGK bu hizmeti özel sektörden satın almaktadır. 112 sistemi ile ihtiyaç duyan hastalar buralara yönlendirilmektedir. Özellikle yenidoğan yoğun bakım yatak sayısı da özel’de kamu’nun yaklaşık iki katıdır. Peki, Sermayenin zor, masraflı ve nitelikli emek gerektiren yenidoğan yoğun bakım servisi kurma iştahı nereden kaynaklanmaktadır? Yanıtını maalesef bu vahim olay tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Yoğun bakım hizmetleri özel sektörde alt taşeron eliyle, ölçüsüz bir sağlık emek gücü sömürüsü ile verilmekte, verilen hizmet te Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından yeterince denetlenmemektedir. Sistemin açıkları bulunarak kamu kaynağı sonuna kadar soyulmakta, ayrıca çaresiz olan vatandaşın cebine de göz dikilmektedir” diye konuştu.
“SAĞLIK TİCARETE KONU EDİLEMEZ”
Aktaş, sağlık alanının ticarete konu edilmemesi gerektiğini belirterek, “Sağlıkta ve hele yoğun bakım da taşeron olmaz. Sağlık ticarete konu edilemez, sermayenin kar hırsına terk edilemez. Özel hastaneler acilen kamulaştırılmalı, kamulaştırma tamamlana dek SGK’nın bu hastanelerden öncelikle yoğun bakım olmak üzere hizmet alımına son verilmelidir. Yoğun bakım servisleri en yakın Sağlık Bakanlığı hastanesine bağlanmalıdır. Yenidoğan çetesi de, AKP iktidarının sağlığı, rant ve yolsuzluğa teslim etmesinin en acı sonuçlarından biridir. Herkes için doğuştan kazanılmış bir hak olan sağlık hizmetini ticarete konu ederek haksız kazanç arayışlarının ve ölümlerin önünü açmıştır. SOL Parti olarak diyoruz ki; Sağlık sistemini piyasanın vahşi koşullarına terk eden bu düzen değişmeli; doğuştan kazanılmış bir hak olan sağlık hizmeti herkes için eşit, ücretsiz ve nitelikli bir biçimde sağlanmalıdır. Bunun için de Kamu kaynaklarının özel hastanelere aktarılmasına son verilmeli, kamusal sağlık hizmeti güçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: BİRGÜN