Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu: ”10 Milyon Emeklinin 7 Bin 500 Liraya Mahkum Bırakıldığı Ülkemizde, Başta Kök Maaş Olmak Üzere Yükseltilip Düzeltilmesi Gerekirken Bir Takım Küçük Çözümler Bulunmaya Çalışılıyor”
Sivas’ın Kangal İlçesinde Yaşayan Köylüler, Bakırtepe Altın Madeninin Kapasite Artırımına Karşı Mücadele Veriyor: “Bütün Yaban Hayatı Paramparça Oldu”
TAMER ARDA ERŞİN
Sivas’ın Kangal ilçesi Bakırtepe’de siyanürlü altın madenciliği yapılmasına karşı çıkan köylüler, şirketin kapasite genişletme başvurusu üzerine yarın Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde yapılacak ÇED toplantısını protesto edecek. Bakırtepe Çevre Platformu üyesi Ali Balkız, 10 yıldır bu projeye karşı çevre ve yaşam mücadelesi verdiklerini belirterek “İnsanlarımız başta olmak üzere bütün doğadaki canlılar, bütün evcil hayvanlar, bütün yaban hayatı paramparça edildi” dedi.
Sivas’ın Kangal ilçesi Bakırtepe’de Demir Export Madencilik Şirketi’nin altın madeninin kapasite genişletme başvurusu için ÇED toplantısı, yarın Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde yapılacak. Toplantıya çağrılan köylülerin projeyi protesto etmesi bekleniyor.
Bakırtepe Çevre Platformu üyesi Ali Balkız, 10 yıldır bu projeye karşı çevre ve yaşam mücadelesi verdiklerini belirterek “İnsanlarımız başta olmak üzere bütün doğadaki canlılar, bütün evcil hayvanlar, bütün yaban hayatı paramparça edildi” dedi. Balkız, yapılan madencilik faaliyetini de anlatarak, şunları söyledi:
“Basamak basamak büyüyorlar, her basamağın içine siyanürlü borular veriyorlar. Onun içindeki değişim, havuzlarda sona eriyor. Siyanür havuzları onlar. Atmosfere ulaşıyor siyanür… Benim köyüm orası, 800 metre mesafede, mahvettiler köyümü.
Biz 10 senedir bu dağı, bu canavarların elinden almaya çalışıyoruz ama başaramıyoruz. Çünkü yargısı ile, bilirkişileri ile, üniversiteleri ile sermaye bir ve beraber olmuş vaziyetteler. Olan buradaki doğal yaşama oluyor. Türkiye’nin birçok yerindeki doğa katliamının bir parçası da bizim burada maalesef.”
“ARSENİKLİ SU İÇİRDİLER”
Platform üyesi Hüsnü Koçyıldız, Nal Döken Deresi’nden 3-4 köyün besilik hayvanlarının su içtiğini ancak madencilik faaliyetlerinin ardından artık hayvanlarını otlatacak alan bile kalmadığını belirterek, “Her tarafı Demir Export mahvetti. Demir Export 400 yıllık yerleşim alanı olan Pınargözü köyünün suyunu da kuruttu. Damla su da akmıyor şimdi orada. Arsenikli su içirdiler. Danıştay’dan davayı kazandık. Burayı durdurma kararını aldırdık. Ona rağmen işletme devam ediyor. Tekrar ÇED raporları alıyorlar” dedi.