ÇANKAYA’DA “ATIĞIN MODASI GEÇTİ”
Semra Dinçer’den Bakan Özhaseki’ye: “Bakan ‘Dünyanın Çöpü Ülkemize Akıyor, Biz De Bunu Rant Uğruna Kullanıyoruz’ Diyemiyor Da ‘Zamanla Azaltmayı Planlıyoruz’ Diyor”
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, 2022 yılında ithal edilen plastik atıklarla ilgili soru önergesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin verdiği “Bakanlığımız tarafından yürütülen Sıfır Atık projesinin yaygınlaşması ile kaynağında ayrıştırılmış atıkların ve iç piyasa toplama oranlarının artmasıyla atık ithalatında dışa bağımlılığın azaltılması hedeflenmektedir” yanıtına tepki gösterdi. Dinçer, “Bakanlığa göre ülkemiz atık ithalatında dışa bağımlıymış. Bu katma değeri olan bir ürün değil ki dışa bağımlı olasınız. Bakan ‘Dünyanın çöpü ülkemize akıyor, biz de bunu rant uğruna kullanıyoruz’ diyemiyor da ‘Zamanla bunu azaltmayı planlıyoruz’ diyor” dedi.
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin 2022 yılında ithal edilen plastik atıklara ilişkin 12 Haziran 2023 tarihli soru önergesine verdiği yanıta ilişkin yazılı açıklama yaptı. Özhaseki, 12 Ekim 2023 tarihinde verdiği yanıtta, “2020 yılında 775 bin ton olan plastik atık ithalat rakamı, alınan tedbirler sayesinde 2021 yılında 685 bin tona, 2022 yılında ise 687 bin tona gerilemiştir. Gümrüklerde ve tesislerde yapılan sıkı denetimler sayesinde 2023 yılında da temiz ve geri dönüşüm verimi yüksek plastik atıkların ithalatına müsaade edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Özhaseki, yanıtında ayrıca “Ülkemizde atık ithalat işlemleri Ticaret Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliğine göre yürütülmektedir. Karışık türde plastiklerin ithalatı yasaktır. Mezkûr mevzuat kapsamında atık plastik haricinde geri dönüşüm yapılmak üzere metal hurda, kağıt, atık cam, tekstil atıkları vb. gibi atık çeşitleri de ithal edilip ekonomik değere haiz ürünler elde edilmektedir. Bakanlığımız tarafından yürütülen Sıfır Atık projesinin yaygınlaşması ile kaynağında ayrıştırılmış atıkların ve iç piyasa toplama oranlarının artmasıyla atık ithalatında dışa bağımlılığın azaltılması hedeflenmektedir” dedi.
Dinçer, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“BAKANLIĞA GÖRE ÜLKEMİZ ATIK İTHALATINDA DIŞA BAĞIMLIYMIŞ. KATMA DEĞERİ OLAN BİR ÜRÜN DEĞİL Kİ DIŞA BAĞIMLI OLASINIZ”
“Türkiye çöp ithalatında dünyada ilk üç sırada yer almaktadır. Avrupa ülkelerinin çöpü ise ülkemize akmaktadır. Bu da ne yazık ki ülkemizi Avrupa’nın en büyük plastik çöplüğü haline getirmiştir. Bakanlık verilerine göre ülkemize ithal edilen çöp miktarı 2021 yılında 685 bin ton, 2022 yılında ise 687 bin ton olarak gerçeklemiştir. Eurostat verilerine göre ise Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) dışına gönderilen tüm plastik atığın yüzde 29’una tekabül eden 319 bin tonunu ithal ettiği ortaya çıkmıştır. Ülkemizde kangren haline gelmiş böylesine bir sorunu çözmeye dair eylem planları geliştireceklerine, AKP iktidarı ısrarla atık ithalatına devam etmektedir. Bu konuda gerekli altyapıya sahip gelişmiş ülkeler tek kullanımlık plastik üretimini kısıtlarken ve plastik atık ithalatını yasaklamışken, dünyanın çöpü ülkemize akmaya devam etmektedir.
Bakanlığa göre ülkemiz atık ithalatında dışa bağımlıymış. Bu katma değeri olan bir ürün değil ki dışa bağımlı olasınız. Ülkemizde fazlasıyla atık halihazırda çıkıyor. Sorun, bunların kaynağında ayrıştırılıp atıkların iç piyasada düzgün yöntemlerle toplanıp geri dönüştürülememesindedir. Bakan ‘Dünyanın çöpü ülkemize akıyor, biz de bunu rant uğruna kullanıyoruz’ diyemiyor da ‘Zamanla bunu azaltmayı planlıyoruz’ diyor. Türkiye’nin atık ithalatı gün geçmeden derhal yasaklanmalı, Türkiye sıfır atık politikalarını kararlı bir şekilde uygulamaya başlamalıdır. Biz vatandaşımızı da bilinçlendirerek, belediyelerimizi yetkilendirerek, tüm kurumlarımızla topyekûn kendi çöplerimizi kaynağında ayrıştırmanın yollarını aramalı ve bu çöpleri dönüştürerek doğamızı, toprağımızı ve çevremizi koruma yönünde adımlar atmalıyız.
“ÇİN VE İNGİLTERE GİBİ BİRÇOK ÜLKE ATIK İTHALATINI YASAKLAMIŞKEN, YAPMAMIZ GEREKEN KENDİ ATIKLARIMIZI GERİ DÖNÜŞTÜRMEK VE EKONOMİYE KAZANDIRMAK OLMALIDIR”
İthal edilen atıkların geri dönüşüm oranlarına, bu dönüşümden ne kadar kazanç elde edildiğine dair somut sorularımız yanıtsız bırakılmıştır. Bu soruların yanıtsız kalması, verilerin ve denetimlerin şeffaf olmadığı anlamına geliyor, ancak başka şüpheleri de akla düşürüyor. Ya gerçekten Bakanlık elinde bu veriler yok, ki bu ihtimal denetimlerin durumunu ortaya çıkarır, ya da bu dönüşüm faaliyetlerinden kâr değil, zarar ediliyor ve bu yüzden rakamlar açıklanmak istenmiyor.
Plastik atık ithalatı, Bakan’ın yaptığı gibi mevzuat anlatılarak geçiştirilecek bir konu değil. Soru önergemizi, Bakan’dan hukuki danışmanlık isteğiyle vermedik. Bakan, mütalaa makamı değil, icra makamıdır. Birçok yanıyla eleştireceğimiz bu mevzuat dahi aktif olarak uygulanmıyor. Geçmişte Adana’da olduğu gibi ithal atıkların doğaya bırakıldığına, hatta vahşi yöntemlerle yok edilmeye çalışıldığına şahit olduk. Bu konunun kötüye kullanıldığını biliyoruz. Hatta Bakanlığın uzun uzun anlattığı mevzuatın buna bir çare olmadığını da geçmişte tecrübe ettik. Çin ve İngiltere gibi birçok ülke atık ithalatını yasaklamışken, tek kullanımlık plastik üretimi ve kullanımı kısıtlamışken, artık yapmamız gereken kendi atıklarımızı ayrıştırıp, geri dönüştürmek ve ekonomiye kazandırmak olmalıdır.”