CHP Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, eğitimde yaşanan sorunlar ve atanamayan öğretmenlerle ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. Dinçer, “Öğretmenlerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek ülkemiz için en kötü senaryoları beraberinde getirecektir. Bir öğretmenin hayat kaygısı yaşamadan eğitim verebilmesi bir ülkenin kalkınmasının en doğru yoludur” dedi.
CHP Doğa ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, eğitimde yaşanan sorunları ve atanamayan öğretmenler konusunu TBMM gündemine taşıdı. Dinçer, konunun tüm yönleriyle araştırılıp, çözümler bulunması için TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Dinçer, şunları kaydetti.
“EKONOMİK VE SOSYAL SORUNLAR YAŞAYAN ÖĞRETMENLERİMİZ İNTİHARA KADAR GİDEBİLEN BİR SÜRECİ YAŞAMAKTALAR”
“Eğitim sistemimizin en büyük sorunlarından birisi ataması yapılmayan öğretmenler sorunudur. AKP iktidarı döneminde bu sorun her geçen yıl giderek daha büyük bir sorun haline gelmiştir. Ekonomik ve sosyal sorunlar yaşayan öğretmenlerimiz maalesef intihara kadar gidebilen bir süreci yaşamaktalar. Çocuklarımızın sağlıklı gelişimi ve topluma faydalı bireyler olmaları için, atanamayan öğretmenlerin atanması ve eğitim sistemimizin temel sorunlarını çözme yolunda ilerlememiz gerekmektedir.
“EĞİTİM SİSTEMİMİZDEKİ AKSAKLIKLAR, EĞİTİMLİ İŞSİZLİĞE SEBEP OLMAKTADIR”
Bilgi, bir toplumun en büyük hazinesidir. Günümüzde tüm çağdaş ülkeler toplumsal ilerlemeyi bilgi ve eğitimde görmektedir. İleri gidişin temelini oluşturan eğitimli, vizyon sahibi, çağın gereklerine ayak uyduran bireyleri ise öğretmenlerimiz yetiştirmektedir. Büyük Önder Atatürk, ‘Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır’ diyerek öğretmenlere verdiği değeri ortaya koymuştur. Ancak bugün öğretmenlerimiz bu değeri yeteri kadar görmemektedir. Okullardaki öğretmen açığına rağmen, eğitim sistemindeki plansızlık nedeniyle atanamayan öğretmenlerin sayısı gün geçtikçe artmakta ve eğitim sistemimizdeki aksaklıklar, eğitimli işsizliğe sebep olmaktadır. Öğretmen açığı sözleşmeli öğretmenlik sistemi ile ders ücreti karşılığı sözleşme imzalatılarak giderilmeye çalışılmaktadır. Artık bu uygulamanın son bulması ve kadrolu öğretmen atamalarının derhal planlanması ve yapılması gerekmektedir. Sadece şehirlerde değil, aynı zamanda köy okullarında da önemli iyileştirmeler yapılarak, kapalı olan köy okulları yeniden açılmalı, kullanıma müsait olanları da yeniden eğitim ve öğretime en yetkin kadrolarla başlamalıdır.
“BİR ÖĞRETMENİN HAYAT KAYGISI YAŞAMADAN EĞİTİM VEREBİLMESİ BİR ÜLKENİN KALKINMASININ EN DOĞRU YOLUDUR”
Bir ülkenin kalkınması eğitimden geçer. Bu eğitimi verecek olanlar da genç ve dinamik öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerin az maaşla birçok haktan mahrum bir şekilde çalıştırılmaları kabul edilemez. Öğretmenlerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek ülkemiz için en kötü senaryoları beraberinde getirecektir. Bir öğretmenin hayat kaygısı yaşamadan eğitim verebilmesi bir ülkenin kalkınmasının en doğru yoludur.”