Tbmm Başkanvekili Biçer Karaca, Kırtasiye Ve Giyimde Yüzde 10 Olan Kdv’nin Yüzde 1’E Düşürülmesi İçin Kanun Teklifi Verdi
Selin Sayek Böke: “Nasıl Bir Ülkede Yaşamak İstiyoruz; Her Gün Ekranlarda Hakarete Uğradığımız Bir Ülke Mi, Yoksa Herkesin Kucaklaştığı Bir Ülke Mi? Korku Siyasetiyle Sindirilmiş Bir Ülke Mi, Helalleşerek Barışmış Bir Ülke Mi”
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, TRT’de partisi adına yaptığı propaganda konuşmasında; “Nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz? Her gün ekranlarda hakarete uğradığımız bir ülke mi, yoksa herkesin kucaklaştığı bir ülke mi? Korku siyasetiyle sindirilmiş bir ülke mi, helalleşerek barışmış bir ülke mi? Torpili olmayan gençlerin mülakatta elendiği ülke mi, yoksa yeterli puanı alanın hak ettiği yere yerleştiği bir ülke mi? Kirayı, faturaları ödediğimizde maaşların tükendiği bir ülke mi, yoksa maaşımız ev, araba alabildiğimiz, tatile gidebildiğimiz bir ülke mi? Sevgili halkımız, yarın oy kabinine girdiğimizde işte hepimiz bu sorulara cevap vereceğiz” dedi.
Selin Sayek Böke, yarınki Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28’inci Dönem Milletvekili Seçimi öncesi bugün TRT’de partisi adına propaganda konuşmasını yaptı.
Sayek Böke, konuşmasında gençlere; “Bilin ki tweet attığınız ya da karikatür çizdiğiniz için sabah polisin kapınıza dayanmadığı bir Türkiye’nin anahtarı sizin elinizde. Konserin, etkinliklerin yasaklanmadığı bir Türkiye’nin anahtarı sizin ellerinizde. Cep telefonu, oyun konsolu, bilgisayar almak için yıllarca para biriktirmeniz gerekmeyen bir Türkiye’nin anahtarı sizin ellerinizde. Her birinizin oyu hem sizin hem bu ülkenin kaderini belirleyecek. Sandığa gidin. Oyunuzu kullanın. Gelin bu işi yarın ilk turda bitirelim. Bitirelim ki hayalleriniz için 14 gün daha beklemeyin, beklemeyelim” diye seslendi.
Sayek Böke’nin konuşması şöyle:
“NASIL BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTİYORUZ: CHP ailesi olarak tüm Türkiye’yi saygıyla selamlıyorum. Yarın sandıklarda buluşacağız. Hep birlikte bir karar vereceğiz. Sandık başında tek bir soru soracağız kendimize. Nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz? Bu basit ama önemli soruya vereceğimiz cevap geleceğimizi belirleyecek. O nedenle bugün sizinle bu konuda konuşmak istiyorum.
HER GÜN EKRANLARDA HAKARETE UĞRADIĞIMIZ BİR ÜLKE Mİ, YOKSA HERKESİN KUCAKLAŞTIĞI BİR ÜLKE Mİ: Nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz? Her gün ekranlarda hakarete uğradığımız bir ülke mi, yoksa herkesin kucaklaştığı bir ülke mi? Korku siyasetiyle sindirilmiş bir ülke mi, helalleşerek barışmış bir ülke mi? Torpili olmayan gençlerin mülakatta elendiği ülke mi, yoksa yeterli puanı alanın hak ettiği yere yerleştiği bir ülke mi? Kirayı, faturaları ödediğimizde maaşların tükendiği bir ülke mi, yoksa maaşımızla ev, araba alabildiğimiz, tatile gidebildiğimiz bir ülke mi?
YARIN SANDIKTA BU SORULARA YANIT VERECEKSİN: Sevgili halkımız, yarın oy kabinine girdiğimizde işte hepimiz bu sorulara cevap vereceğiz. Sevgili Sevim abla, Arif amca, Betül Hanım, Mehmet Bey; yıllarca çalıştın. Alın teri döktün. Biliyoruz, çok yoruldun. Yoruldun ama bırak dinginleşmeyi çalışarak yoksullaştın. Yarın sen de sandığa gideceksin. Tek kişinin her şeyi ben bilirim inadıyla hepimizi yoksullaştırdığı bu düzen devam mı etsin yoksa işi bilenlerin ortak doğruyu bulduğu hep birlikte zenginleştiğimiz bir düzen mi kuralım? Yarın sandıkta bu sorulara yanıt vereceksin.
BEŞ YERDEN BEŞ MAAŞ ALANLARIN DÜZENİ Mİ SÜRSÜN, YOKSA HERKESİN HAKKINI ALDIĞI ADALETLİ BİR DÜZEN Mİ KURALIM: Sevgili Umut, genç kardeşim; geleceğin için kaygılısın. Ailenin dişinden, tırnağından artırdıklarıyla çalıştığın ek işlerden aldığın yevmiyeyle üniversiteyi okudun. Tanıdığın yok, nasıl iş bulacağım diye endişeleniyorsun. İsyan ediyorsun. Yarın sandıkta şu sorulara yanıt vereceksin. Torpile dayanan bugünün adaletsiz düzeni mi devam etsin, yoksa yeteneğimiz, bilgimiz, emeğimizle var olduğumuz düzen mi kuralım? Beş yerden beş maaş alanların düzeni mi sürsün, yoksa herkesin hakkını aldığı adaletli bir düzen mi kuralım?
MEMLEKETİN TARIM YOK EDİLDİĞİ İÇİN GÖÇ ETTİN: Sevgili Mert. İnşaat işçisisin. Memleketin tarım yok edildiği için göç ettin. Ailen ve çocukların için endişeleniyorsun. Bir iş kazasında bana bir şey olursa ya bir başlarına kalırlarsa diye düşünüyorsun. Yarın sen de şu sorulara yanıt vereceksin. Hakkının ödenmediği, önlemlerin alınmadığı, can güvenliğinin umursanmadığı bu sömürü düzeni mi devam etsin, yoksa güven içinde, iyi ücretlerle çalıştığın bir düzen mi kuralım?
OĞLUNA BİR PANTOLON ALAMADIĞI İÇİN HAYATINA KIYAN TORNACI ADAŞIN İSMAİL DEVRİMLER İÇİN SANDIKTA ŞU SORULARA YANIT VERECEKSİN: Sevgili İsmail; öğretmen olarak atanmadığın için motokuryelik yapıyorsun. Yarın sen de atanamadığı için intihar eden meslektaşın için, oğluna bir pantolon alamadığı için hayatına kıyan tornacı adaşın İsmail Devrimler için sandıkta şu sorulara yanıt vereceksin. Gıda ve kıyafet alışverişine bile yetmeyen maaşlarla çalışmaya devam mı edelim, yoksa insanca yaşamımızı sağlayacak ücretler kazanacağımız bir düzen mi kuralım?
EVİNDE, SOKAKTA, İŞİNDE DURMAKSIZIN BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYORSUN: Sevgili Başak; genç bir kadın olarak bu ülkenin her bir karışında istediğin saatte özgürce dolaşmak istiyorsun, çalışmak, hakkını almak istiyorsun. Evinde, sokakta, işinde durmaksızın büyük bir mücadele veriyorsun. Yarın sandıkta şu sorulara yanıt vereceksin. Kadınların şiddete maruz kaldığı, ölümle baş başa bırakıldığı bu düzen mi devam etsin, yoksa kadınların hiçbir baskıya maruz kalmadan özgürce yaşadığı bir düzen mi kuralım?
HERKESİN KENDİNİ EŞİT, ÖZGÜR, FERAH, MUTLU, HUZURLU HİSSETTİĞİ BİR TÜRKİYE’Yİ KURMAYA HAZIRIZ: Sevgili halkımız; hayal ettiğimiz huzuru, refahı, bolluğu, neşeyi, umudu sandıkta kullanacağımız oylarımızla hep birlikte var edebiliriz. Hep birlikte değiştirebiliriz. Bizler hazırız. Herkesin kendini eşit, özgür, ferah, mutlu, huzurlu hissettiği bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Yok edilen adaleti her alanda inşa edeceğimiz bir ülkeyi kurmaya hazırız. Liyakatsiz atamalarla çalışmaz hale gelen devleti, liyakatli kadrolarla milletin hizmetkarı kılacağımız bir Türkiye’yi kurmaya hazırız.
GENÇLERİN, DÜNYANIN EN YENİ TEKNOLOJİLERİNİ ÜRETECEĞİ, DÜNYA İLE REKABET EDECEĞİ, GÜÇLÜ BİREYLER OLACAĞI BİR TÜRKİYE’Yİ KURMAK İÇİN HAZIRIZ: Eğitim sistemimizi siyasetin malzemesi olmaktan kurtarmaya hazırız. Bütün çocukların eğitimde aynı fırsatlara sahip olduğu bir ülke hayal edin. İşte biz bu ülkeyi tüm çocuklarının aldığı eğitimle yazılımcı, girişimci, büyükelçi, profesör, avukat, doktor, cumhurbaşkanı olabilecekleri bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Köy okullarının açıldığı, en az 100 bin öğretmenin atandığı bir Türkiye’yi var etmeye hazırız. Üniversitelerin özgür olduğu, şenliklerin, etkinliklerin yasaklanmadığı, gençlerin de söz hakkı olduğu bir Türkiye’yi gençlerle birlikte kurmaya hazırız. Gençlerin, dünyanın en yeni teknolojilerini üreteceği, dünya ile rekabet edeceği, güçlü bireyler olacağı bir Türkiye’yi kurmak için hazırız.
VATANDAŞININ; BİR PARTİNİN DEĞİL, HEPİMİZİN OLAN DEVLETİM YANIMDA DİYEBİLECEĞİ BİR TÜRKİYE’Yİ KURMAYA HAZIRIZ: Kadınların, saat fark etmeden, sokaklarda tedirgin olmadan özgürce dolaştığı bir Türkiye’yi kadınlarla birlikte kurmaya hazırız. Türkiye’nin zenginliğinin emekliden işçiye, çiftçiden esnafa adil paylaşacağı Türkiye’yi kurmaya hazırız. Depremlere, afetlere her zaman hazır, herkesin güvenli konutlarda yaşadığı, vatandaşın ‘devlet nerede’ diye sormadığı, binlerce vatandaş sokakta yatarken Kızılay’ın parayla çadır satmadığı bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Vatandaşının; bir partinin değil, hepimizin olan devletim yanımda diyebileceği bir Türkiye’yi kurmaya hazırız.
HERKESİN KENDİ KİMLİĞİNİ, DİNİNİ, İNANCINI, DEĞERLERİNİ ÖZGÜRCE YAŞADIĞI, KUCAKLAŞMIŞ BİR TÜRKİYE’Yİ KURMAYA HAZIRIZ: Enflasyonun tek haneye düştüğü, milli gelirin arttığı, kiraların dudak uçuklatmadığı, herkesin ev, araba alabilme, yazın tatile gidebilme olanağına sahip olduğu bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Patates, soğan fiyatlarını konuşmadığımız bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Herkesin kendi kimliğini, dinini, inancını, değerlerini özgürce yaşadığı, kucaklaşmış bir Türkiye’yi kurmaya hazırız. Egemenliğin bir kişiye, bir aileye, bir parti veya çıkar grubuna değil; kayıtsız, şartsız millete ait olacağı bir Türkiye’yi kurmaya hazırız.
HALKIMIZLA BULUŞTUK, DERTLEŞTİK, DERSİMİZİ ÇALIŞTIK: Sevgili Türkiye; hayal ettiğin Türkiye’yi hep birlikte kurmak için hazırız. Alanında uzman, bu ülkenin yetiştirdiği geniş ve zengin kadroyla Türkiye’nin her meselesini, her sorununu tek tek ele aldık. Halkımızla buluştuk, dertleştik, dersimizi çalıştık. Gerçekçi, hızlı sonuç verecek reçetelerimizi hazırladık. Yarın sandığa gidiyoruz. İnanıyorum ki sandığa giderken her birimiz hiçbir baskı altında kalmadan kendi vicdanımızla oy kullanacağız.
SANDIĞA GİDİN. OYUNUZU KULLANIN. GELİN BU İŞİ YARIN İLK TURDA BİTİRELİM: Genç arkadaşlarım; sizlere ayrıca seslenmek istiyorum. Yarın 5 buçuk milyon arkadaşınızla birlikte ilk kez oy kullanacaksınız. Bilin ki tweet attığınız ya da karikatür çizdiğiniz için sabah polisin kapınıza dayanmadığı bir Türkiye’nin anahtarı sizin elinizde. Konserin, etkinliklerin yasaklanmadığı bir Türkiye’nin anahtarı sizin ellerinizde. Cep telefonu, oyun konsolu, bilgisayar almak için yıllarca para biriktirmeniz gerekmeyen bir Türkiye’nin anahtarı sizin ellerinizde. Her birinizin oyu hem sizin hem bu ülkenin kaderini belirleyecek. Sandığa gidin. Oyunuzu kullanın. Gelin bu işi yarın ilk turda bitirelim. Bitirelim ki hayalleriniz için 14 gün daha beklemeyin, beklemeyelim.
KİMSENİN SAÇIMIZIN RENGİNE, BAŞÖRTÜMÜZE YA DA ETEĞİMİZİN BOYUNA KARIŞAMAYACAĞI GÜNLER ELLERİMİZDE: Bugünün iktidarının yok saydığı sevgili kadınlar; şiddeti normalleştiren en temel kazanımlarımızı bile tehdit eden bir ittifaka karşı özgür ve eşit yarınlarımızın anahtarı ellerimizde. Kız çocuklarımızın evlendirilmeye zorlanmadığı yarınlar ellerimizde. Kimsenin saçımızın rengine, başörtümüze ya da eteğimizin boyuna karışamayacağı günler ellerimizde. Şiddete uğramadığımız, istihdamda ve hayatın her alanında yer aldığımız bir geleceğin anahtarı ellerimizde. 14 Mayıs’ta nasıl bir ülkede yaşamak istediğimize siz karar vereceksiniz. Her biriniz oyu, bu ülkenin, kendinizin, hepimizin kaderini belirleyecek.
BİR OY KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA, BİR OY CHP’YE VERDİĞİNİZDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR: Sevgili halkımız; 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde yeni bir düzenin ilk adımını atıyoruz. Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir oy CHP’ye verdiğinizde yeni bir dönem başlıyor. Haydi, kazanıyoruz. Hep birlikte kazanıyoruz. Türkiye kazanıyor. Bu seçimlerin, ülkemiz için yeni bir başlangıç olacağına yürekten inanıyorum. Hayırlı olması dileklerimle hepinizi CHP’miz adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.”