Mustafa Sarıgül: “Merdan Yanardağ Üzerinden Mesaj Veriliyor”
Sdd, İnsan Hakları Ödülü’nü Can Atalay’a Verdi. Ahmet Şık: “Hapishane Tecrübem Olduğu Dönemde, Benim Adıma Verilen Ödülleri O Almaya Giderdi. Şimdi Ben De Onun Adına Verilen Bir Ödülü Almaya Geldim. İsterdim Ki Kendisi Alabilseydi Bu Ödülü”
Haber: NİSANUR YILDIRIM / Kamera: ONUR BİNGÖL
Sosyal Demokrasi Derneği (SDD), 2023 İnsan Hakları Ödülü’nü, halen cezaevinde tutulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’a verdi. Atalay adına ödülü alan TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, “Can ile bizim çok başka bir hukukumuz var. Kendisi benim aynı zamanda avukatım. Aynı zamanda kardeşim, yoldaşım, sırdaşım, dostum birisi. Daha önce benim hapishane tecrübem olduğu dönemde sağ olsun davalarıma giren avukatlardan birisiydi. Benim adıma verilen ödülleri o almaya giderdi. Hayat böyle bir şey. Bizi hep böyle şeylerle sınıyor. Şimdi ben de onun adına verilen bir ödülü almaya geldim. Çok isterdim ki kendisi alabilseydi bu ödülü. Umarım o da en kısa sürede olacak” dedi.
SDD, 2023 İnsan Hakları Ödülü’nü halan Marmara Cezaevi’nde tutulan TİP Milletvekili Can Atalay’a verdi. Ödül töreni, bu akşam Yılmaz Güney Sahnesi’nde düzenlendi. Ödül törenine; SDD Başkanı Sami Doğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, eski Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve dernek üyeleri katıldı. Can Atalay’ın ödülü’nü Ahmet Şık aldı.
SDD Başkanı Sami Doğan, şöyle konuştu:
“CAN ATALAY, İNSAN HAKLARI KONUSUNDAKİ DUYARLILIĞI, İNSAN HAKLARINDAN TAVİZ VERMEYEN DURUŞU VE MÜCADELESİ DİKKATE ALINARAK BU ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMÜŞTÜR”
“Sosyal Demokrasi Derneği Yönetim Kurulu 2023 yılı için Sosyal Demokrasi Derneği İnsan Hakları Ödülü’nün oy birliğiyle TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’a verilmesine karar vermiştir. Can Atalay, insan hakları konusundaki duyarlılığı, insan haklarından taviz vermeyen duruşu ve mücadelesi dikkate alınarak bu ödüle layık görülmüştür. 2023 TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın halen hapiste olması bir devlet krizidir. Hatay halkının iradesine saygısızlıktır, demokrasiyi yok saymaktır. Bu vesileyle Gezi’nin yılmaz savunucuları Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay, Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı ve Osman Kavala’ya da selamlarımızı ve dayanışma duygularımızı iletmeyi bir görev sayıyorum.”
BÜLBÜL: “YAPACAĞIMIZ BİR TEK ŞEY VAR. DİRENECEĞİZ ARKADAŞLAR”
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, şöyle konuştu:
“Meclis’te İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak büyük partilerin oy birliğiyle seçtiği Can Atalay’a SDD İnsan Hakları Ödülü veriyor. İroniyi yaşıyor musunuz? Yaşadıklarımız bir gerçek. Bu gerçeklik karşısında yapacağımız bir tek şey var. Anayasa’da, hukuka, anayasal hak ve özgürlüklerine karşı bu kadar ihlaller varken direnme hakkı da var. Direneceğiz arkadaşlar. Sadece salonlarda bulunmayacağız. Sokağa çıkacağız direneceğiz. Biz sokaklarda, meydanlarda olmazsak yarın bir gün örnekler çok o örneklerden bir ülke haline geliriz.”
Can Atalay adına ödülü alan TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise şöyle konuştu:
ŞIK: “BENİM ADIMA VERİLEN ÖDÜLLERİ O ALMAYA GİDERDİ. ŞİMDİ BEN DE ONUN ADINA VERİLEN BİR ÖDÜLÜ ALMAYA GELDİM”
“Bir paradoksla başlayayım. Konumuz İnsan Hakları Günü’nde Can Atalay adına verilmiş bir ödülü almak için bulunuyorum. Üzerinde günlerce konuşabileceğimiz bir mevzu var. Derneğe ve yönetim kuruluna böyle anlamlı bir ödüle Can’ı layık gördükleri için çok teşekkür ediyorum. Can da bu ülkede temel hak ve özgürlükler, demokrasi ve hukuk mücadelesi içinde bulunan birçok arkadaşımız gibi bu ödülü almayı en çok hak edenlerden birisi. Onun adına teşekkür edeyim. Can ile bizim çok başka bir hukukumuz var. Kendisi benim aynı zamanda avukatım. Aynı zamanda kardeşim, yoldaşım, sırdaşım, dostum birisi. Daha önce benim hapishane tecrübem olduğu dönemde sağ olsun davalarıma giren avukatlardan birisiydi. Benim adıma verilen ödülleri o almaya giderdi. Hayat böyle bir şey. Bizi hep böyle şeylerle sınıyor. Şimdi ben de onun adına verilen bir ödülü almaya geldim. Çok isterdim ki kendisi alabilseydi bu ödülü. Umarım o da en kısa sürede olacak.
“ÜZERLERİNDE GİYDİKLERİ CÜBBELERİN, İNSAN HAYATI VE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN YAPILMIŞ OLDUĞUNU UNUTMASINLAR”
Kaosu önlemek için var olduğunu düşündüğümüz yargı sistemi, bizatihi kaosun kaynağın kendisi haline dönüşmüşken ben sadece bir cümleyle noktalamak istiyorum. Şu anda mevcut yargı rejiminin içerisinde bulunan her bir bireye, hâkim, savcı sıfatı taşıyan herkese şunu söylemek istiyorum. Üzerlerinde giydikleri cübbelerin, insan hayatı ve özgürlüklerinden yapılmış olduğunu unutmasınlar.”
ARNWINE: “ARTIK KANUN DEVLETİ BİLE DEĞİLİZ. KANUN DEVLETİ, SİYASAL İKTİDARIN KENDİ YAPTIĞI KURALA UYMASI ANLAMINA GELİR. BİZ BUNU DA AŞTIK”
Türkiye’de ‘Temel Hakların Korunmasında Yargı Organının Rolü ve Güncel Sorunlar’ adlı sunumu yapan Prof. Dr. Selin Esen Arnwine ise şunları söyledi:
“Doğru ve yanlışın birbirine karıştığı, hukukun ve anayasanın en temel ilkelerin göz ardı edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Hukuk devleti hiç olamadık ama bir ölçüde yaklaştığımız zamanlar oldu. Ama artık kanun devleti bile değiliz. Kanun devleti, siyasal iktidarın kendi yaptığı kurala uyması anlamına gelir. Biz bunu da aştık. Bu tür hem demokratik hem otokratik sıçramalar sadece yerel dinamiklerle açıklanamıyor. Küresel bir dünyada olmanın verdiği bir şey. Türkiye bakımından da bu geçerli. Bütün demokratik sıçramaların arkasında aslında küresel bir süreç vardır. Dünyanın diğer yerlerinde de görürüz.”
Ödülü Şık’a takdim eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer ise şöyle konuştu:
“GEZİ’DEKİ EYLEMLERDE DUVARA YAZILAN BİR YAZIYLA ONLARA SESLENELİM. ‘ÜSTÜMÜ ARAYABİLİRSİNİZ. HER ŞEY ZİHNİMİZDE.’”
“Can Atalay neden tutuklu? Çünkü kentine, ağaca sahip çıkmak ve tüm baskı ve zulümlere karşı çıkmak için tutuklu. Ama sonrasında yaşanan süreç adeta kendisini siyasi bir tutsak haline getirdi. Hataylıların meşru oylarıyla seçilmiş olan Can Atalay, bugün siyasi bir tutsak. Bizler de onun hem seçilme hakkına hem Hataylıların seçme hakkına sahip çıktığımız gibi bu ülkeyi anayasası olan ama anayasal olmayan bir ülke haline getirmeye çalışanlara inat fikirlerinizi, düşüncelerinizi baskıyla yok edecek sananlara inat Gezi’deki eylemlerde duvara yazılan bir yazıyla onlara seslenelim. ‘Üstümü arayabilirsiniz. Her şey zihnimizde.’