Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer’in hukuksuz bir şekilde tutuklanması üzerine DEM Parti ve CHP ortak miting yapıyor.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması üzerine harekete geçen CHP ve DEM Parti vatandaşların Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’na toplanması çağrısında bulundu.
Seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer’in hukuksuz bir şekilde tutuklanmasına karşı CHP ve DEM Parti harekete geçti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslendi.
İlk olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları söz aldı. Hatimoğulları’nın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
“Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek için hep birlikte direneceğiz”
“Bu darbeyi yapanı bir daha kınıyor ve kayyımı asla kabul etmiyoruz. Esenyurt Türkiye’nin en büyük ilçesi. Yaşamımızla kültürümüzle bir arada yaşıyoruz. Onlar iç barıştan söz ediyor değil mi? Gerçekten iç barış gerekli. Peki Esenyurt’taki iç barışa neden zarar verdiniz. Esenyurt’un iç barışına huzuruna bir operasyon yapıldı. Asla kabul etmiyoruz. Kayyım demek halkın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Kayyım demek seçilmişler belediyeyi yönetemez, benim atadığım memur belediyeyi yönetecek demektir. Bu da otoriter rejimdir. Kayyımn rejiminin ne demek olduğunu Van’dan Hakkari’den biliyoruz. Hukuku demokrasiyi ayaklar altına alan bu rejime karşı olacağız. Direne direne kazanacağız. Demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek için hep birlikte direneceğiz. Mücadelemiz mübarek olsun.”
Hatimoğulları’nın ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu söz aldı.
Ekrem İmamoğlu’ndan kayyım kararına sert tepki: Yaptıkları utanç verici uygulamalar altında kalacaklar
İmamoğlu, yaşananları üzüntü verici olarak yorumlarken konuşmasına şöyle devam etti:
“Türk’ü Kürt’ü Alevisi Sunnisi herkes burada. Ne yazık ki her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz. Şimdi de Esenyurt’un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Benim uzun yıllardır tanıdığım bir profesöre uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp, Esenyurt’u kayyıma teslim ettiler.
Sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla gasp etmek istemediler mi? Milletin onlara vermediği yetkiye siyasi güdümlü yargı mensuplarıyla ele geçirmek istiyorlar. Ama yapamayacaksınız. hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar. Bunlar yalanı iftirayı yemek gibi yiyorlar. Ahmet Özer başkanımıza atılan iftiraları bir kısım anlatayım. Ahmet Özer ile terör örgütü arasında bir ilişki varmış gibi ortaya atılan şeyleri görseniz gülersiniz. Hukukçulardan özür dilerim fakat onları yazanın derhal psikiyatriye gitmesi lazım. en önemli delil olarak gösterdikleri Mehmet Kaya’ya taziye aramasında bulunmuş. Bunu bir insan nasıl suç olarak görür.
Sizi bakan, vekil yaptığınız kimsenin yakını ölünce baş sağlığı dilemeyecek misiniz? Adalet Bakanının kardeşi ölürse baş sağlığı dilemeyecekler mi?
Çözüm süreci zamanında barışa katkı sunacak kişiler arasında yer alabilir diye düşünüldüğü için Ahmet Özer’i terörist kabul edeceksek süreci başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız? Özer hakkındaki iddiaların tamamı uyduruk ve temelsizdir asla kabul etmiyoruz. Aklını kaybetmemiş kimse bunun siyasi operasyon olduğunu bilir, söyler. İktidar hukukun akışını tersine çevirmiştir. Neredeyse altı yıldır bu yalan ve iftiralarla uğraşmıyor muyum. Allah aşkına ahmak davası nedir? bunlarla uğraşmıyor muyuz? Ahmet Özer başkanımıza suç atıp sonra kendini akla diyorlar. Böyle hukuk olmaz.
Bunlar kötü insanlar. Biz eninde sonunda bu sorunu aşacağız ve bu kötülükten kurtulacağız. Asla vazgeçmeyelim. Bunlar çatışma kavga isteyecek, ülkenin huzuru vatandaşın refahını istemeyecekler. Buna telim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Demokrasinin çürütülmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu oligarşik monorşik otoriter rejime asla teslim olmayacağız. Bizi ne yasaklar ne mahkemeler ne de kumpaslar durduramaz. Zalimin zulmünü yok edecek olan milletin sözüdür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Şu bileği görüyor musunuz? Seçimlerle bükemediğiniz bileği yasaklarla kayyımlarla bir milim bile bükemeyeceksiniz.
“Diyor ki uzattığım el havada bırakılmasın diyor. Sizin elinizde ne olduğunu millet biliyor mu? Kimin ne dediğinizi bildiğimiz bir ortamda mıyız? Sizin elinizde ne var? Tehdit mi var şantaj mı var. Öbür elinizde ne var sopa mı var?
Hodri meydan diyoruz. Siyasi güdümlü yargı kararlarının ardına saklanmadan yarışmak istiyorsanız bu milletin yüreği burada. Hukuki ve demokratik yollarla hep birlikte olmaya var mıyız? Hukuksuzluğa uğrayan kim varsa onlar için mücadeleye devam edeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından satır başları:
“Hangi etnik kökenden olursa olsun, alevisi sünnisi hepsi omuz omuza Esenyurt’un seçilmiş iki kişiden birinin oyunu alan seçilmiş başkanına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum.
Devletimizin polisini kanunsuz emirlerle irademizi güçsüz göstermeye çalıştılar. Diğer partilerin yöneticileri ile görüştüm. Esenyurt’un en büyük alanı neresi dedim burası dediler orayı dolduracağız orayı dedim.
Burada bir ilk gerçekleşiyor. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına bir haksızlık var. Ama az önce isimleri sayılan partilerin bayrakları var. TİP, DEM PARTİ, EMEP Saadet, DEVA, Gelecek ve SOL Parti’nin büyün fertlerine bu büyük dayanışma için yürekten teşekkür ediyoruz.
Ayrıca beni arayarak DEVA Partisi, TİP, DP, EMEP, Gelecek Partisi ve kurumsal açıklamalarıyla güç veren Saadet Partisi’ne ve SOL Parti’ye yürekten teşekkür ediyorum.
Cumhuriyetimiz 101 yılda nice badireler atlattı. Ancak yıkılmadık karşımıza her türlü kötülüğü çıkardılar sinmedik eğilmedik teslim olmadık. Bugün de halkın iradesini gasp eden iktidar partisine karşı dimdik ayaktayız.
Ahmet Özer, bilim insanı, kamu görevlisi, akademisyen, yıllardır bu görevlerini yürütüyor. Ahmet Özer’i sizlere arz etmeden önce seçerek aday yaptık. Ahmet Başkan’ın duymasını istiyorum, Ahmet Başkan yalnız değildir diyor.
Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk, tamamen usulsüzlüktür. Tam anlamıyla kumpastır. Sabah 5’te çilingirle evinin kapısına dayandılar. Ahmet Özer’in yatak odasına gidip polisler kendisini bizzat uyandırdılar. Oradaki kötü muamele, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Yanında belediyeye eş zamanlı gittiler. Devletin belediyesinin kapısını balyozla kırdılar. Avukatlar tanıklık etme hakları olduğu için içeri girmek istediler ancak alıjnmadılar.
Bazı kitapları dergileri kimin oraya koyduğunu bilmediğimiz bir kitabı bile gerekçe gösterdiler. Tutuklama sırasında onunla bununla görüştü diyor. 10 yıldır terörle irtibatlı diyor. Kimin kimle irtibatlı olduğuna gidersek AKP’de FETÖ ile irtibatlı olmayan 10 kişi kalmaz.
O zamanlar Remzi Kartal’la görüşmüş, Remzi Kartal’la o dönemde 8,5 saat görüşmüş. Kartal’la görüştü diye içeri atarsanız AKP’de de kimse kalmaz, yöneticiniz de kalmaz sizin.
Bu meydanda Esenyurt’ta konser verilmiş. Şarkıcı gelmiş konser vermiş, terörle ilişkiliymiş. O zaman Esenyurt Kaymakamı’nı ne yapacağız.
Yapılan iş Ahmet Özer’in özelinde önce Esenyurt’un sonra İstanbul’un sonra da Türkiye’nin iradesine kumpas kurmaktır.
Türkiye’de Kürt sorunu yoktur diyorlar. Bir ülkede bir sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Bir ülkede yaşayanlar değil de yönetenler soruna karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır. Sorun çözülüp tartışılıyorsa o ülkede demokrasi vardır.
Bugün Kürt sorunu yoktur diyenler, Esenyurt’ta yaptıkları ile Kürt sorunu olduğunu sadece kendilerine değil bütün dünyaya ilan ettiler. Kaftancıoğlu, Demirtaş, Sözcü Gazetesi, Hrant Dink davasında as dediklerini asan seyyar bir giyotin vardı. onun adı adaletin celladıydı, son görevi bakan yardımcılığıydı. Bir telefonla İstanbul’a koştu geldi. Erdoğan’ın talimatıyla gelip de İstanbul’a gelen Akın Gürlek Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun. Zekeriya Öz günü gelince sıçan gibi kaçtı. Akın Gürlek hukukçu değildir.
Cesaretin varsa kaçma gel çık karşımıza varsa cesaretin biz seçime hazırız. Gel el mi yaman bey mi yaman. Sayın Erdoğan bir söz duyuyorum sözü duyuyor musun? Partili kaymakam olan kişiyi vali yardımcısı yapıp dün Esenyurt’a yolladın sözünü söyledin. Esenyurt’ta ne diyorlar bak duyuyor musun? ‘Hükümet istifa’ diyorlar, hepsi birden sana sesleniyorlar. Senin seçim kaybetme korkun Esenyurt’tan başlayıp önce İstanbul’u sonra bütün Türkiye’yi abluka altına almak.
Mirasçısı olduğunuz FETÖ vari kumpaslarla birlikten değil kavgadan beslenirler, kavganın sesinin halkın sesini bastırsın isterler. Belli ki ortada bir koltuk hesabı var. Ama emin ol ki Esenyurt da sana göstermiştir ki milletin hesabı koltuk hesabını bastıracak.
Bu ülkede vatandaşı yoksulluğa itenler. kadınları, çocukları, bebekleri korumasız bırakanlar şimdi halkın iradesini gasp etmeye çalışıyorlar. Artık geriye dönüş yoktur. Ben buradan herkesin sesini yükseltmesine davet ediyorum. Aydınlar, sanatçılar, odalar bu baskıcı yolda memnun olmayan herkes sesini yükseltmelidir. Hep beraber haykıracağız hep beraber başaracağız.
İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş’u yolladılar. Tayfun Kahraman, Can Atalay içerideyken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasetçiler içerideyken ne anayasası dedim. Demirtaş’la görüştüm ne Can’ın ne onun ne Kavala’nın ne de Tayfun’un tutsaklığı meşrudur.
Anaların gözyaşlarının durmasına, terörün bitmesi için her şeye varız. Anayasa’da ve gizli pazarlıklarda yokuz. Anayasa’yı değiştirmenin yeni bir oyununu bulmuşlar bir takım sosyal medya hesaplarından şöyle yazıyorlar. DEM Parti, CHP milletvekilleri çekilsin diyor. Sine-i millet diyor. Sine-i millet olunca meclis dağılmıyor. Sana bana ihtiyacı olmadan anayasayı değiştiriyor. Sine-i millet demek erken seçim demek değildir. AKP ve MHP’nin kurduğu tuzaktır kimse kapılmasın bütün muhalefeti uyarıyoruz.
Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa sesimizi yükseltmeye hepimiz mecburuz. Tüm kurumlarımız ve tüm birimlerimizle hazırlığımızı yapıyoruz.
Yarın Silivri’de grup toplantımızı yapacağız. Ahmet Başkan’a, Esenyurt’un iradesini de İstanbul’un muhafızının muhafazasını da o sandığı getirip Erdoğan’ı erken seçime zorlayacağız. Bundan sonra alınacak bütün kararları erken seçim odaklı alacağız.
Buradan Sayın Erdoğan’a diyoruz ki biz hazırız, Esenyurt hazır, İstanbul hazır cesaretin varsa çık karşımıza. Bundan sonra örgütlü olmaya, partilerimizin çağrılarına koşmaya devam edelim. Provokasyonlara bizi olduğumuzdan başka göstermeye çalışanlara çok dikkat edelim. Biz gücümüzü iyi olmaktan ve haklılığımızdan alıyoruz. Biz gücümüzü halkların kardeşliğinden alıyoruz.