İmamoğlu Eşiyle Beraber Yavaş’ı Ziyaret Etti
Özgür Özel, Tbmm’deki Makam Odasında Mazbatasını Aldı: “Bu Odada Chp’nin 8. Genel Başkanı Olarak Mazbatayı Almış Olmak Benim İçin Büyük Bir Onur”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’deki makam odasında mazbatasını aldı. Özel, “Odamda önceki genel başkanlarımızın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in, rahmetli Deniz Baykal’ın fotoğrafları hep oldu. Sayın Genel Başkanımızın fotoğrafı da bundan sonra odamızda hep olacak. Bu oda İsmet İnönü’nün odası. İsmet Paşa ile Bülent Ecevit’in orada tarihi bir fotoğrafları var, bu odada çekilmiş. Bu odada bugüne kadar görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. 8 yıldır CHP Grup Başkanvekili olarak partimi Meclis’te temsil ettim. Ama bu odada CHP’nin 8. Genel Başkanı olarak mazbatayı almış olmak benim için büyük bir onur” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün TBMM’deki makam odasında mazbatasını Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın elinden aldı. Mazbata tesliminde Avukat Hüseyin Can Güner ve Avukat Ömer Koçak da bulundu.
Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Partimize, ülkemize, 85 milyona hayırlı olsun, hayırlı olacağını da biliyorum” dedi.
“BU ODADA CHP’NİN 8. GENEL BAŞKANI OLARAK MAZBATAYI ALMIŞ OLMAK BENİM İÇİN BÜYÜK BİR ONUR”
Mazbatayı aldıktan sonra açıklama yapan Özel, şunları söyledi:
“Odamda önceki genel başkanlarımızın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in, rahmetli Deniz Baykal’ın fotoğrafları hep oldu. Sayın Genel Başkanımızın fotoğrafı da bundan sonra odamızda hep olacak. Bu oda İsmet İnönü’nün odası. İsmet Paşa ile Bülent Ecevit’in orada tarihi bir fotoğrafları var, bu odada çekilmiş. Bu odada bugüne kadar görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. 8 yıldır CHP Grup Başkanvekili olarak partimi Meclis’te temsil ettim. Bugün, duvarda resimleri bulunan ki Sayın Hikmet Çetin ve Sayın Altan Öymen’in de belli dönemler genel başkanlıkları var, onları da minnetle anıyorum buradan. Ama bu odada CHP’nin 8. Genel Başkanı olarak mazbatayı almış olmak benim için büyük bir onur. Hepimizin siyasette birbirine emeği var ama şimdi karşımda parlamento muhabirleri, CHP’yi takip eden sayın muhabirlerimiz, kameramanlarımız, gazeteci arkadaşlarımız var. Sizin de bize emeğiniz çok, bizim size emeğimiz yok, yükümüz var. 8 yıl sonunda CHP Genel Başkanı olduysak bu 8 yıl boyunca sizin bu Meclis çatısı altından Türkiye’ye aktardığınız haberler sayesinde oldu. Ve bizim Türkiye’nin 81 ilinde yaptığımız çalışmalar sayesinde oldu.
“PARLAMENTONUN SAYGINLIĞINA KAVUŞMASI İÇİN ANA MUHALEFET OLARAK ÜZERİMİZE NE DÜŞÜYORSA ONU YAPMAYA GAYRET EDECEĞİZ”
Parlamentonun gitgide önemsizleştiği, gitgide gözden düşürülmeye çalışıldığı bir dönemde grup başkanvekilliği ve grup başkanlığından gelen bir genel başkan olarak parlamentoya güç kazandırmaya, parlamentonun saygınlığına kavuşması için ana muhalefet olarak üzerimize ne düşüyorsa onu yapmaya gayret edeceğiz. Parlamentoda özellikle Türkiye’nin bütün kurumları yıpranırken Tutanak Dairesi’nden Kanunlar Karar Dairesi’ne, Meclis televizyonuna ve özellikle basın koridoruna kadar elbette sorunlar var ama yine de herkes kendi alanını ve görevini en titizlikle yapan kurumlar yine de burada. Bu kurumların güçlenmesi için gayret edeceğiz.
“CUMARTESİ GÜNKÜ PARTİ MECLİSİ’NE SANSÜR YASASININ TÜRKİYE AÇISINDAN YARATTIĞI TEHDİT VE OLASI GELİŞMELERLE MÜCADELEYİ BİR OLAĞANÜSTÜ MADDE OLARAK EKLETTİRECEĞİM”
Bugün Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) mesleğiniz açısından bir sansür yasasını görüşüyor olması son derece kıymetli. Oradan mesleğiniz adına sansür yasasının iptalini bekliyoruz.
(Anayasa Mahkemesi’nin iptal talebini oy çokluğuyla reddedildiğinin söylenmesi üzerine) Oy çokluğuyla reddedildi. Bu, Türkiye’de bundan sonra gazeteciler için ve muhalefet için işlerin daha zor olacağını gösteren bir aşama. Ama buna yeltenmemelerini ve bu karardan cesaret almamalarını, gazetecilerin özgürlüklerine dokunmaya kalkmamalarını, sansüre yeltenmeye kalkmamalarını tavsiye ederiz. Bundan sonra gazetecilerin hapse atılması, mahkeme önüne çıkarılması gibi meselelerde madem ki bugünkü karar da böyledir, madem ki bir sansür yasasını sahiplendiler ve sarıldılar; biz de özgürlükleri sahiplenmeye ve sarılmaya bundan öncekine göre çok daha dirençli olacağız. Sizin yanınızda ve arkanızda olacağız. Ayrıca hangi mücadeleleri edeceğimizi, cumartesi günkü Parti Meclisi’ne (PM) özel bir gündem olarak sansür yasasının Türkiye açısından yarattığı tehdit ve olası gelişmelerle mücadeleyi bir olağanüstü madde olarak eklettireceğim.
“GENEL BAŞKAN OLARAK ÖNEMLİ OTURUMLARDA VEYA BAZEN DE SÜRPRİZ, ÇOK ÖNEMSİZ GÖRÜLEN OTURUMLARDA OLACAĞIM”
Ben grup başkanvekillerimize güveniyorum. Ayrıca, tabi zaman gösterecek ama ben Meclis tutanaklarına, geçmişteki yasama pratiklerine biraz meraklıyım. Gördüğüm bir şey vardı: Bülent Ecevit’i diğer tüm liderlerden -parti ayırmaksızın- ayıran özellik, Meclis’e verdiği önemdi. Ankara’ya girerken kuliste bir çay içmek, bazen girip müzakereleri izlemek. Yani genel başkan olarak bazı oturumlarda, sadece bütçede değil, önemli oturumlarda veya bazen de sürpriz, çok önemsiz görülen oturumlarda olacağım. Ben ‘Gece 02.00’de gelebilirim ansızın’ diyorum. Ali Mahir de ‘Başkanım bu düpedüz yoklama’ diyor. Grubumuzu, yorgun oldukları saatlerde ziyaret etmeyi düşünüyorum.”