Yıl Sonu Enflasyon Tahmini Sonrası Yeni Senaryo: Asgari Ücret Ne Kadar Olacak?
Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezleri De Zamlardan Etkilendi… Özrem-Der Başkanı Fahri Şeker: “Bize Yeteri Kadar Zam Yapılmazsa Türkiye Çapında İlk Yapacağımız Şey Ulaşım Hizmetini Kaldırmak Olacak”
HABER: İLEYDA ÖZMEN / KAMERA: EYLEM LADİN DEĞER
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Derneği (ÖZREM-DER) Genel Başkanı Fahri Şeker, “Birçok kurum doğru anlamda zam almazsa çoğu kapatacak bu işi, yapamayacak. Servis giderleri çok büyük maliyet oluşturuyor. Servis giderinin eğitim giderine dahil olmasını istiyoruz. Hepsini vermeseler bile bir kısmına razıyız. Bununla ilgili bir talep iletildiği zaman ‘Servis hizmetini yapmayın’, ‘Bunu yapmak zorunda değilsiniz’ anlamında bir cevap alıyoruz ama biliyorsunuz ki engelli çocukları taşıma sistemi olmadan buralara getirip götürmek çok zor. Eğer bize yeteri kadar zam yapılmamış olursa Türkiye çapında ilk yapacağımız şey servis hizmetini kaldırmak olacak” dedi.
Yüksek enflasyon ve art arda gelen zamlar özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini de etkiledi. ÖZREM-DER Başkanı Fahri Şeker, yaşanan sorunları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Şeker şöyle konuştu:
“ARTIK DİLENCİ GİBİ OLDUK”
“Yapılan bu zamlardan sonra biz ciddi sıkıntılara giriyoruz. En önemli giderlerimizden birisi de bizim mazot. Çünkü biz taşıma sistemiyle bunu yapıyoruz. Bunun parasını almıyoruz devletten. Sadece eğitim bedeli olarak ödenen para var. Malum çalışan personel arkadaşlarımız var. Her asgari ücret artışından sonra biz doğal olarak onlarda da iyileştirme yapıyoruz çünkü burada asgari ücretle çalışan insan sayısı çok az. Eğitimci kadrosunun çoğunluğu asgari ücretin üzerinde para veriyoruz. Ama şu andaki zam yapılacak yapılamadı, bu paraları verme şansımız yok. Birçok kurum doğru anlamda zam almazsa çoğu kapatacak bu işi, yapamayacak. Bu giderlerle bunu yapma şansımız yok. Bu ne handikap yaratıyor bize? Bir sürü çalışan eğitimci arkadaşımız var, 550-600 bin civarında eğitim alan bir şekilde tanımlanmış çocuklarımız var. 120 bin civarında çalışan personelimiz var. Bunları toplarsanız ailelerle birlikte 2-3 milyonu bulan bir rakam. Zaten biz her artış döneminde bunu yaşıyoruz. Artık dilenci gibi olduk. ‘Yapacak mısınız, lütfedecek misiniz, verecek misiniz, vermeyecek misiniz’ kaygısından kurtulmak istiyoruz. Devletteki bir engelli çocuğun eğitimi 10 bin bandında. Biz 2 bin 500-600 liraya bu işi yaptırıyorlar. Bunun üstüne her zam döneminde bu çileyi çekiyoruz. Bizim istediğimiz tek şey; bunun bir kat sayıya bağlanması. Temel mantığımız asgari ücretin yüzde 50-60’ı kriter neyse o orana bağlansın. Biz bilelim. Her zam döneminde bu çileyi çekmeyelim.
“SERVİS GİDERİNİN EĞİTİM GİDERİNE DAHİL OLMASINI İSTİYORUZ”
Bunlar bir düzene girerse zaten biz eğitimci olarak sadece işimizin niteliğini arttıracak anlamda bize şeyler kalsın ki biz de verdiğimiz eğitimin karşılığının olup olmadığını kıyaslama şansına sahip oluruz.
Biz artışları şu andaki mevcut ekonomik verilere göre zam oranını almayı istiyoruz. Bahsettiğim gibi bizim servis giderleri çok büyük maliyet oluşturuyor. Servis giderinin eğitim giderine dahil olmasını istiyoruz. Hepsini vermeseler bile bir kısmına razıyız. Bununla ilgili bir talep iletildiği zaman ‘Servis hizmetini yapmayın’, ‘Bunu yapmak zorunda değilsiniz’ anlamında bir cevap alıyoruz ama biliyorsunuz ki engelli çocukları taşıma sistemi olmadan buralara getirip götürmek çok zor. Birçoğunu iki kişi taşıyarak getiriyoruz özellikle fiziksel engellilerle ilgili söylüyorum.
Kimseye taraf değiliz kimseye karşı değiliz. Biz var olan hakkımızla ilgili haklı haykırışı seslendiriyoruz sürekli. Bununla ilgili birçok arkadaşımız da çaba sarf ediyor. Türkiye çapında 4 bine yakın bir kurumdan bahsediyoruz. En ufak kasabasında da ilçesinde de, büyükşehrinde de bir sürü kurum var. Hepimizin kaygısı ortak. Lütfen bizi duyun. Bize yapılacak zamları bir katsayıya bağlayın. Biz her sene her artışta her zam döneminde ne alacağımızı bilmek istiyoruz.
“ÇOCUK VARSA PARASINI ALABİLİYORSUNUZ”
600 kayıtlı çocuğumuz var ama hepsi devam etmiyor bize. Şöyle bir handikabımız var; kayıtlı 600 çocuğum var. 600 çocuğa istenen personel istihdam ediyorum ama 600 çocuğum devam etmiyor. Etmezse parasını alamıyorum çünkü bizdeki ödeme esası görüntüye esas. Çocuk varsa parasını alabiliyorsunuz. Mevcut durumumu ona göre ayarlamışım, gelmemesi benim suçum mu?
“BİZE YETERİ KADAR ZAM YAPILMAMIŞ OLURSA TÜRKİYE ÇAPINDA İLK YAPACAĞIMIZ ŞEY SERVİS HİZMETİNİ KALDIRMAK OLACAK”
Eğer bu mevcut sistemde bize yeteri kadar zam yapılmamış olursa Türkiye çapında ilk yapacağımız şey servis hizmetini kaldırmak olacak. Çünkü ben giderlerimi azaltmak zorunda kalacağım. Örnek veriyorum; yemek veriyorum, vermeyeceğim. Üç tane sekreter çalıştırıyorum ikisini çıkartacağım. Ben yaşamak için çözüm üretmek zorunda kalacağım.
Birçok kurum binlerce lira yatırım yapıyor. Aşağıda kapalı yüzme havuzumuz var, spor salonu yapıyorsunuz. Neden? Çünkü çocuklarımız tüm sosyal ihtiyaçlarını da geldikleri zaman giderebilsin sadece 40 dakika eğitim alıp gitmesin anlamında kaygımız. İstiyoruz ki şu andaki mevcut sistemimizi koruyalım.
Toplumsal olarak zaten küsurlar üzerinden giden bir toplumuz. Doğal olarak bu çocukların birçoğu sokakta, ailesinde, mahallesinde, apartmanında görmediği değeri saygınlığı biz de görüyor. Biz işimizi gerçekten seviyoruz. Bu eğitimler çocukların hayatında fark yaratıyor. Sosyal anlamda başarılı oluyorlar. Birçok çocuğumuzu meslek sahibi yaptık, KPSS kurslar var bunlarla ilgili eğitim verip sınavlardan iyi puan almasını sağladık ve birçoğunu yerleştirdik. Bu okullar, kurumlar olmasa bunların olma şansı yok. Buna benzer devletin yaptığı okulların birçoğunda bu kadar özverili çalışmıyorlar. Özel olmanın getirdiği şeyle özel dokunuşlar yapıyoruz ki bu çocukların gerçekten hak ettiği değeri, eğitimi alabilsin diye. Ama hak etmediğimiz muameleye maruz kalınca gerçekten birçok insanın gardı düşüyor. Özellikle bu zam dönemlerinde herkes bu kaygıyı yaşıyor.
Biz bir eğitimci topluluğuyuz. Biz işimizi nitelikli yapmak adına bize ayrıcalıklı olduğumuz hissettirecek muamele de istemiyoruz. Hakkımız neyse doğru olan neyse bunun gideriyle ilgili olan taleplerimizin karşılık bulmasını istiyoruz.
“BU ZAM ORANIYLA İLGİLİ GÜNCELLEME OLMAZSA EĞİTİM GİDERLERİYLE İLGİLİ LİSTEYİ DÜŞÜRECEĞİZ”
Eğer bu zam oranıyla ilgili bir güncelleme olmaz ve beklentimizin altında kalırsa bu aileleri de kanalize edeceğiz. Eğitim giderleriyle ilgili listeyi düşüreceğiz. Kullandığımız malzemeden azaltacağız. Nitelikli maaş veremeyince nitelikli arkadaşlarımızı burada çalıştırma şansımız olmayacak. Bunları üst üste koyunca biz her ne kadar dezavantajlı durumdaysak bizden hizmet alan aileler daha çok dezavantajlı duruma gelecek.”
“EMEĞİMİZİN KARŞILANABİLECEĞİ ŞEKİLDE İMKANLAR, FIRSATLAR NE YAZIK Kİ VERİLEMİYOR”
Kurumda çalışan psikolog Fatmanur Temur da şunları söyledi:
“Biz seanslara giriyoruz. 40 dakikalık seanslarımız oluyor. Seansların içeriğinden bahsedemiyorum ama en çok üzerinde çalıştığımız kardeş kıskançlığı, aile içerisindeki ebeveyn boşanma süreçleri oluyor. Bunlarla daha çok çalışıyoruz. Grup eğitimlerimiz oluyor. Onlarla da top havuzunda çocukların birlikte uyumlarını gözlemliyoruz, havuz eğitimlerimizde de aynı şekilde. Çocukların kaynaşması uyum göstermesi bizim açımızdan ve raporlarında belirtilen maddelerden bir tanesi.
Şu an gündemimiz zaten sürekli artan zamlarla birlikte hem veliler hem buradaki personel geçinme konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Bu bilinen ve görülen bir şey zaten. Maaşlar konusunda kesinlikle personelin ihtiyacını karşılayabilecek durumda, emeğimizin karşılanabileceği şekilde imkanlar, fırsatlar ne yazık ki verilemiyor. Ekipmanlar vs. bunların hepsi zaten belirli maddiyat karşılığı olan şeyler. Çalıştığımız otizmli çocuklarımız da var. Bunların belirli ekipmanlarla çalışması gerekiyor. Bunların karşılanabilmesi için de maddi olarak tabii ki asgari ücretin üzerinde bir rakamın olması gerekiyor ki rahatlıkla bu ekipmanları edinebilelim.
“BURAYA GELEN ÇOCUKLARIMIZIN ÇOĞU ZATEN YÜZDE 80 ENGELLİ. AİLELERİ DE GETİRİP GÖTÜRME KONUSUNDA SIKINTI YAŞAYACAK”
Servislerin kaldırılması olumsuz bir sonuç doğuracak. Çünkü buraya gelen çocuklarımızın çoğu zaten yüzde 80 engelli. Bunların aileleri de getirip götürme konusunda sıkıntı yaşayacak. Çünkü baba çalışıyor çocuklar genelde anneyle geliyorlar. Anne zaten çocuk engelli ve o şekilde toplu taşımaya binmeleri çok zor. Servis onlara çok büyük imkan sağlıyor. Biz aynı zamanda RAM randevuları alıyoruz. Ekstra şoförümüz var RAM’a götürüyor. Bu konuda da aileler çok memnun kalıyor. Aileler diğer hastane randevularını da bizim almamızı istiyorlar. Biz yapamayacağımızı söylediğimizde üzülüyorlar.”