24 Eylül 2024 Salı

ÖMER FETHİ GÜRER’DEN BAKAN KİRİŞCİ’YE ‘BÜTÇE SUNUMU’ YANSISI: “TARIMDA HER ŞEYİ GÜLLÜK GÜLİSTANLIK ÜZERE GÖSTERMEK PROBLEMLERİ GÖRMEMEK DEMEKTİR”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunda açıkladığı bilgilerle ilgili “Sanki tarımda her şeyi güllük gülistanlık üzere göstermek çiftçimizin, besicimizin, süt inekçiliği yapanımızın sıkıntılarını görmemek demektir. Türkiye’de planlı tarıma geçilmeli, çiftçi gerçek manada desteklenmeli, yere değil araziyi ekene takviye verilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe kurulunda sunduğu bilgiler ve yapmış olduğu değerlendirmeler tarımın bundan sonra da problemlerinin ağırlaşarak devam edeceğinin somut göstergesidir” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçesiyle ilgili sunumunda yaptığı açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Gürer, hususla ilgili bugün yaptığı açıklamada şunları söz etti:

“BUGÜN 23 BİN 400 HEKTAR OLAN TARIM TOPRAĞIMIZ 1980 YILINDA 28 MİLYON HEKTARDI”

“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe kurul görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yaptığı açıklamalarında çiftçi sayısını 2002 yılı ile kıyaslamış ve çiftçi sayısını düşmemiş üzere göstermek istemiştir. Meğer 2002 yılından bugüne nüfusumuz 20 milyon artmış, 2008-2011 aralığında ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısıyla bugünkü çiftçi sayısı ortasında ise 800 bine yakın çiftçi çiftçiliği bırakmış. Bu yaklaşım ve düşünce ile hususlara bakılmazsa tarımda meselelerin çözümü mümkün olmaz. Keza, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Planlama Dairesi’nin yayınladığı kitapta 23 bin 400 hektar olan tarım yerimiz 1980 yılında 28 milyon hektardı. 5 milyon hektar da tarım toprağımız kaybolmuş durumda.

“SORUN GÜYA YOKMUŞ ÜZERE BİR SUNUDA BULUNMAK GERÇEKÇİ VE HAKİKAT OLAMAZ”

Kamuoyunda bilgi paylaşılırken güya tarımda her şeyi güllük gülistanlık üzere göstermek hem çiftçimizin hem besicimizin hem de süt inekçiliği yapanımızın meselelerini görmemek demektir. Tarım bu anlayış ve yaklaşımlarla gelecekte daha da sıkıntılı olacağı açıktır. İthalatçı bir yaklaşımla çözüm arayan iktidar binbir üründe arz açığı bulunmasına karşın sürekli ihracatçı olduğumuzu söyleyerek arz açığını saklamaya çalışmakta. Ayçiçeği ham yağı olmak üzere öbür 21 üründen ithalat yapmadığımız takdirde temel besin diyebileceğimiz ürünlerle ilgili ülkemizin açığı mevcuttur. Bunu ortadan kaldıracak siyasetler uygulamak lazım. Tarım ulusal savunma kadar önemlidir, çünkü besine erişim gerçekleşmezse meseleler daha da ağırlaşır. Yapılan açıklamalarda sorun güya yokmuş üzere bir sunuda bulunmak gerçekçi ve hakikat olamaz.

“BAKANLIĞIN SUNDUĞU BİLGİLER VE YAPTIĞI DEĞERLENDİRMELER TARIMIN MESELELERİNİN AĞIRLAŞARAK DEVAM EDECEĞİNİN GÖSTERGESİ”

Gübrede Bakan’ın yazılı karşılığında yüzde 342 bir yılda artırım geldi denirken, sunumunda bunu yüzde 200’lere çekmekte ve sürekli TÜİK’i de konuşmasına adres göstermektedir. TÜİK’in sayfalarına bakıldığında alınan bilgilerin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kendilerine gönderildiği tabir edilmektedir. Yani Bakan kendi gönderdiği bilgiyi TÜİK üzerinden kamuoyuna anlatmaya çalışmaktadır. Bu yaklaşım yanlıştır. Özellikle Sudan’da, Nijer’de, Endonezya’da tarıma yönelik yaptıkları teşebbüslerin de bugüne kadar sonuçlanmamasına karşın yapılan masraflar da güya yokmuş üzere kamuoyuna sunulmaktadır. Sayıştay raporlarına dahi yansıyan bu durumu kamuoyundan gizlemenin kime ne yararı var? Türkiye’de planlı tarıma geçilmeli, çiftçi gerçek manada desteklenmeli, toprağa değil araziyi ekene dayanak verilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe kurulunda sunduğu datalar ve yapmış olduğu değerlendirmeler tarımın bundan sonra da problemlerinin ağırlaşarak devam edeceğinin somut göstergesidir.”

İlgili Haberler