Bağımsız Maden İş Sendikası Yetkilileri İliç’te: “Olursa Olsun, Önemli Değil, Burası Taşarsa Taşsın, İşçilerin Başına Bir Şey Gelirse Gelsin, Biz Yeter Ki Biz Üretime Devam Edelim’ Zihniyetiyle Hareket Etmişler”
Ömer Fethi Gürer: “Yanlış Uygulanan Tarım Politikaları, Mercimek Üretiminde Ülkemizi Sorunlu Hale Getirdi”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ticaret Bakanlığı’nın yeşil mercimekte gümrük vergisinin sınırlandırılmasına yönelik kararını eleştirdi. Gürer, “Mercimeğin anavatanı olan Türkiye’de üretilen mercimekler, dünyanın en kaliteli mercimekleriydi. Buna rağmen uygulanan yanlış tarım politikaları, mercimek üretiminde ülkemizi sorunla hale getirdi” dedi. Gürer, Bakan Yumaklı’ya “Gübre fiyatlarına neden müdahale edilmiyor?” diye sordu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ticaret Bakanlığı’nın, yeşil mercimek ithalatında 30 Haziran’a kadar gümrük vergisinin sıfırlanmasına yönelik kararının, ürün fiyatını düşürmeyeceği için ne tüketiciye ne de üreticiye faydasının olacağını belirtti. Bu uygulamanın ithalatçının vurgun yapmasına zemin hazırlayacağı gibi üreticinin de ‘ürünüm para etmeyecek kaygısıyla’ üretimden uzaklaşmasına neden olacağını belirten Gürer, ithalatın sınırlandırıp yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Gürer, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya “Gübre fiyatlarına neden müdahale edilmiyor?” diye sordu.
“YANLIŞ UYGULANAN TARIM POLİTİKALARI, MERCİMEK ÜRETİMİNDE ÜLKEMİZİ SORUNLU HALE GETİRDİ”
Ticaret Bakanlığı’nın söz konusu uygulamayı ‘Yerli üretimin korunması da göz önünde bulundurularak çiftçilerin üretim motivasyonuna zarar vermeyecek şekilde, hasat dönemi de dikkate alınarak belirlenmiştir’ ifadesiyle kamuoyuna duyurduğunu aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mercimeğin anavatanı olan Türkiye’de üretilen mercimekler, dünyanın en kaliteli mercimekleriydi. Buna rağmen uygulanan yanlış tarım politikaları, mercimek üretiminde ülkemizi sorunla hale getirdi” dedi. Gürer, “Kırmızı mercimek üretimi 1990 yılında 630 bin ton iken, 2013 yılında 395 bin tona geriledi. 2023 yılında 424 bin ton oldu. Mercimek ithalatı ise geçen yıl üretim kadar gerçekleşti. Yeşil mercimek üretimi ise 1990 yılında 216 bin ton iken, 2023 yılında 22 bin ton, 2022 yılında 45 bin ton ve 2023 yılında 50 bin ton olarak yetiştirildi. İthalat miktarı da yine geçen yıla göre üretim miktarı kadar oldu” diye konuştu.
“NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN MERCİMEĞİ İTHAL EDİYORUZ”
Türkiye’de mercimeğin organik düzeye yakın üretildiğine ve bunun için de kalitesinin daha yüksek olduğuna işaret eden Gürer, “Biz ürettiğimiz organik mercimeğin bir kısmını da yurtdışına ihraç ediyoruz. Dışarıdan da içeriğinde ne olduğunu bilmediğimiz mercimeği ithal ediyoruz. Dışarıdan ithal ettiğimiz mercimekle ülkemizde üretilen organik mercimek arasındaki fark, net bir şekilde görülebiliyor. Yeşil mercimek Orta Anadolu’da, kırmızı mercimek ise Doğu Anadolu’da yetişiyor” dedi.
“İTHALAT RAKAMLARININ YÜKSEK OLMASI GIDA İÇİN BİR FAYDA SAĞLAMIYOR”
Üretim alanlarının daralmasının en önemli nedeninin bu ürünlerle ilgili uygulanan yanlış tarım politikalar olduğunu ifade eden Ömer Fethi Gürer, “Neredeyse ürettiğimiz kadar dışarıdan mercimek ithal eder duruma gelmemizi önleminin yolu, ekim alanlarını geliştirip, çiftçinin ürününü maliyetine göre değerlendirip destek vermektir. Çiftçiden ürün çıktığı zaman fiyat artıyor, sonra ithal ürün getiriliyor. Sanayici koruyan, ithalatçıyı destekleyen bir politika izleniyor. İthalat rakamlarının yüksek olması gıda için bir fayda sağlamıyor” diye konuştu.
“ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN UZAKLAŞTI”
Gürer, kararın yaratacağı olumsuzlukları örneklendirerek, şöyle devam etti:
“Tarım Bakanlığına verdiği soru önergesine gelen yanıtta, 2022 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçi sayısı 2.177.880 kişi olarak açıklandı. 167.547 çiftçi sözleşmeli bitkisel üretim yapmış. Ziraat Odasına kayıtlı 5 milyon çiftçi varken ÇKS kaydı yapanların sayısı 2 milyon 177 bine kadar düşmüş. Çiftçi bir yıl ürettiğinden para kazanamazsa farklı ürün arayışına giriyor. Yine kazanamazsa üretimden uzaklaşıyor. Çiftçi 2 yıldır neredeyse aynı fiyatla mercimek ürünü tüccara verebildiği için üretimden uzaklaştı. Bu konuda sıkıntı artabilir.”
“ÇİFTÇİNİN İHTİYACI OLAN GÜBRELERİN FİYATLARI ARTIYOR”
Girdi maliyetlerindeki artış devam etiğini belirten Gürer, “Tarım Kredi Kooperatifleri bile gübre fiyatlarını piyasa değerlerinin üzerinde satmaya başladı. Hangi gübreye çiftçinin ihtiyacı var ise o gübrenin fiyatı artıyor. TÜİK de çiftçinin ihtiyacı olmayan gübreyi dikkate aldığı için ortalamayı düşük gösteriyor. Üre gübreye ihtiyaç varken üre gübrenin fiyatı yükseliyor, dap gübreye ihtiyaç varken dap gübrenin fiyatı yükseliyor. Böyle de gübre fiyatlarındaki artışın bir kısmı TÜİK eliyle düşük gösteriliyor. Oysa çiftçinin ihtiyacı olan gübrenin fiyatı önemli, çiftçinin bu dönem ihtiyacı olan gübrenin fiyatı son günlerde yine artmaya başladı. Üst gübre atılacak. Üst gübre için genel olarak üre gübre kullanılıyor. O nedenle üre gübrenin fiyatlarındaki artış devam ediyor” dedi.
“GÜBRE FİYATLARINA NEDEN MÜDAHALE EDİLMİYOR?”
Bu konuyu da soru önergesiyle Meclis gündemine getirdiğini aktaran CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ İlgili bakanlığa verdiğimiz soru önergesinde, Tarım Kredi Kooperatifleri ile Gübretaş arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında fiyatların neden sürekli artığını sordum. Gübre fiyatları geçen yıl şubat ayında 9 bin 450 lira iken ağustos ayında neden 19 bin 250 liraya çıktığının açıklanmasını istedim. Bakan ise soruya doğrudan bir yanıt vermiyor. Sağlanan desteklemeleri anlatıyor. Bakan, Kimyasal gübre kullanımının etkinliğin artırılmaması ve yerli imkanlarla üretilen organik ve orgamineralli gübre kullanımının teşvik edilerek çevre kirliliğinin azaltılması ve topraklarımızın sağlığını koruyarak, sürdürülebilir tarımın devamının sağlanması için gübre desteği verildiğini belirtiyor. Bakanın verdiği yanıtın içeriğinde, şu ana kadar kullanılan gübrelerin çevre kirliliğine neden oluyor deniliyor. Pekiyi bunu kim teşvik etti? Türkiye’de gübre fabrikaları kamunun elindeyken, bunların özel sektöre devri sonrası, ülkeyi yurtdışından gübre ithal eder duruma kim getirdi? İran’dan, Mısır’dan, gübre getirilip kullanılması, döviz fiyatlarındaki artış nedeniyle de gübre fiyatlarının da dövize endeksli olarak artmasına neden olmadı mı? Kamunun bu alandan çekilmesi üzerine, üretici sahipsiz bırakılmadı mı?” diye sordu.