Site icon Flash Haber

Öcalan’a tahliye Demirtaş’a tasfiye mi? Çok konuşulacak iddia

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.” söylemi Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşmüş yoğun tepkilere neden olmuştu. Karar yazarı Beki, Bahçeli’nin sözlerinin  bir milat olduğunu ifade ederek, “Öcalan’a tahliye kapısını açmak, DEM’in Kandil’e rest çekip Demirtaş’ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda.” dedi.

Karar yazarı Akif Beki, MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin Öcalan çağrısını köşesine taşıdı. Bahçeli’nin “Gelsin Meclis’te konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın!” ifadelerinin bir milat olduğunu ifade ederek, “Öcalan’a tahliye kapısını açmak, DEM’in Kandil’e rest çekip Demirtaş’ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda.” dedi.

Beki’nin “Öcalan’a tahliye Demirtaş’a tasfiye mi?” başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Olmayan bir Çözüm Süreci’ni, varmış gibi görmek ve göstermek isteyenler haklı mı çıktı? Demek var mıymış bir süreç?

Yanılmayı çok isterim ama sanki Bahçeli’nin söylediklerinden kendi istediklerini anlıyorlar. “Yeni bir Çözüm Süreci’ne ihtiyaç yoktur” vurgusunu duymuyorlar bile.

Konuşmanın bütününden benim çıkardığım sonuç şu:

2019’da Öcalan’dan mektupla seçim talimatı getirildi, Cumhur İttifakı lehineydi. Demirtaş ve Kandil’in etkisiyle HDP dinlemedi. İktidar, İstanbul’u kaybetti.

Bunun tekrarlanmaması için kalıcı önlem alınıyor. Onun formülü de bulunmuş:

DEM sadece Öcalan’a bağlı olsun, Demirtaş’a ya da Kandil’e uymasın, bağlarını koparsın, terörün vesayetinden kurtulsun. Yoksa HDP gibi tasfiye olması kaçınılmaz.

HDP tasfiye edildi. Şimdi de DEM’i, Demirtaş ve Kandil’in etkisinden, yörüngesinden çıkarıp Öcalan’a tabi kılmaya geldi sıra.

Öcalan, DEM’in Meclis kürsüsünden Kandil’e seslenmeye çağrılıyorsa neyi sembolize ettiği açık değil mi? Kandil’in, Öcalan’ı ve DEM’i dinleyip silah bırakmasını beklemek ne kadar gerçekçi, derseniz… Zaten öyle olmadığı içindir ki Öcalan’ın ve DEM’in, Kandil’i bırakması bekleniyor.
Öcalan’a tahliye kapısını açmak, DEM’in Kandil’e rest çekip Demirtaş’ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda.

En doğrusunu, herhalde Cumhurbaşkanlığından Mehmet Uçum bilir. Ona başvuralım mı?

Uçum, 4 gün önce X’te, “yeni süreç tartışması” başlığıyla önden yorumunu yaptı. Ne anlamamız gerektiğine dair şöyle bir çerçeve çizdi:

Bir: “Yeni versiyonla bir çözüm süreci olmaz, olamaz.”

İki: “Siyonizmin saldırganlığı sebebiyle bir çözüm süreci başlatılıyor iddiası, son derece saçmadır ve Türkiye’nin gücünün farkında olmamaktır.”

Üç: “Terör, Türkiye içinde nerdeyse tamamen tasfiye edildi. Sınır ötesi güvenlik bölgeleriyle birlikte ise tümden tasfiye edilecek bir sürece girildi. Kimse bu sürece engel olamaz… Terörü son noktasına kadar yok edecek mücadeleyi aynen sürdürmekten vazgeçilemez, yumuşatılamaz.”

Dört: “Türkiye partisi olun, çağrısı ise kıymetlidir ve şöyle tercüme edilebilir.

DEM’i terör vesayetinden kurtarmak için DEM’e bir seçenek sunmaktır.

TBMM’de, DEM üzerinden etkili kılınan terör vesayetini hem DEM üzerinden hem de TBMM’den tasfiye etmektir.

Beş: “Eğer DEM, kendisine sunulan terör vesayetinden kurtulma imkanını değerlendirmezse veya kötüye kullanırsa TBMM’de DEM üzerinden yürütülen terör vesayeti, hukuk yoluyla tasfiye edilir. Bu da kaçınılamaz bir gerçektir.”

Altı: “Bu açılan yolla terör vesayeti tarihe gömülürse… TBMM, Türkiye Yüzyılı’na yakışan yeni bir anayasayı çok daha güçlü ve kapsayıcı bir şekilde hayata geçirme imkanına kavuşur. Bu tarihsel fırsatı kimse ıskalamamalı ve göz ardı etmemelidir.”

Yedi ve son: “Kimse bu çerçevenin dışında başka bir şey ummasın, başka bir şey beklemesin.”

Herkesin yorumu kendine, ben Uçum’unkine itibar ediyorum.

Orası da ayrıca görülecek…”

Exit mobile version