ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YURT ÇIKMAYAN 648 ÜNİVERSİTELİYİ SÜREKSİZ BARINMA KONUTLARINA YERLEŞTİRDİ
NURDAĞI’NDA, KONUTUNUN “AĞIR HASARLI” OLDUĞU GEREKÇESİYLE YIKILDIĞINI SÖYLEYEN DEPREMZEDE: “DEPREMDEN BİRKAÇ GÜN SONRA MESKENE BİR LEVHA ASTILAR. İTİRAZI BEKLEMEDEN, BİR GÜN SONRA HABERSİZ YIKTILAR. EŞYALARIMIZ, HEPSİ EVDEYDİ”
Haber: EMRE SERCAN İKE / Kamera: DURSUN ALKAYA
Depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Bahçelievler mahallesinde 3 katlı meskeninin ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle kendilerine haber verilmeden yıkıldığını söyleyen Sultan Kök, “Çöp bile alamadık içinden, yazmamı bile alamadım. Hepsi yıkıldı, gitti… Habersiz yıktılar. 35 bireydik. Hepimiz burada oturuyorduk. Ufak ufak çocuklar var, rezil olduk” dedi. Yılmaz Kök ise “Depremden birkaç gün sonra konuta bir levha astılar. Dediler ki, ‘üç gün sonra itiraz edebilirsiniz.’ Bu itirazı beklemeden, bir gün sonra habersiz konutu yıktılar. Eşyalarımız, bütün şeylerimiz hepsi konuttaydı. Çağrımız var, devletten bize bir yardım etmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
Depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde, üç katlı konutunun “ağır hasarlı” olduğu gerekçesiyle, kendilerine haber verilmeden yıkıldığını belirten Sultan Kök, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. İtiraz için kendilerine üç gün tanındığını, fakat üç günlük sürenin dolması beklemeden meskenlerinin yıkıldığını belirten Kök, şunları söyledi:
“3 KATLI KONUTUMU İSTİYORUM”
“Biz burada çadırda oturuyorduk. Onlar gelmişler geriden, bize hiç haber vermeden, bir şeyimizi almadan öyle konutumuzu yıktılar. Artık ben burayı, meskenimi istiyorum. Yeni baştan, birebir 3 katlı konutumu istiyorum. 35 bireyiz bir aile, herkesin başka farklı konutları var. Oğullarım var 3 tane 3’ü de farklı başka konutlarda oturuyorlardı. Artık ben tıpkı konutumuzu istiyorum. Ağır hasarlı dediler ancak o kadar değildi. Yani direkleri falan sağlamdı. Güç yıktılar, 4 saatte yıktılar. Komşular da biliyor. Sıkıntı yıktılar. Yoksa benim meskenim, yaptırırdım ben yeni baştan çocuklarım otururdu böyle… Değil mi? Lakin bize haber vermeden yıktılar konutumuzu artık ben meskenimi istiyorum geri tıpkı arsamda istiyorum.
“YAZMAMI BİLE ALAMADIM HEPSİ YIKILDI GİTTİ”
Hepsi gitti, öylece gitti. Hiçbir çöp bile alamadık içinden, valla yazmamı bile alamadım. Hepsi yıkıldı gitti. Onlar yıktılar. Arttan gelmişler, habersiz yıktılar. Bize hiç haber vermedi. Artık meskenimiz de yıkıldı, ağladık, sızladık. Çok ağladık. 35 bireydik. Çoluğum çocuğum yani oğullarım, üç tane oğlum var. Torunları var benim torunlarım var. Hepimiz burada oturuyorduk, komşular da biliyor. Öyle geldiler, habersiz yıktılar evimizi… En önemlisi konutumu istiyorum. Ben 3 katlı meskenimi istiyorum. Çünkü çocuklarım rezil oldu. Ortada ufak ufak çocuklar var, rezil olduk. Bak çadırda duruyoruz. Allah razı olsun millet getirdi bize, yazmamıza kadar getirdi lakin konutumu istiyorum ben… Çok üzüldük konutumuza, ben onu istiyorum işte meskenimi istiyorum.”
“EŞYALARIMIZ HEPSİ EVDEYDİ”
Yılmaz Kök ise şunları söyledi:
“Depremden birkaç gün sonra konuta bir levha astılar. Dediler ki, ‘üç gün sonra itiraz edebilirsiniz’ bu itirazı beklemeden 1 gün sonra habersiz konutu yıktılar. Eşyalarımız, bütün şeylerimiz hepsi konuttaydı. Çağrımız var, devletten bize bir yardım etmelerini bekliyoruz.”
