Mahmut Tanal: Provokatörler, Partimizin Şanlıurfa’daki Seçim Ofisine Tehdit Ve Gözdağı Amaçlı Mermi Attı. Provokatörlere Ve Arkalarındaki Ağababalarına Pabuç Bırakmayız”
Murat Emir’den ”ayağa kalkma” eleştirilerine yanıt: “Buradan bir bölünmüşlük duygusu çıkartmayı insafsızlık olarak değerlendiririz”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM Genel Kurulu’na girişinde bazı CHP’li milletvekillerinin takındığı tutumu değerlendirirken, “CHP bir bütündür, birlik halindedir ve bu karanlığı ülkenin üstünden yırtıp atmak için çalışmaktadır. Ortada bir grup kararı olmadığı için bu inisiyatif milletvekillerine bırakılmıştır, kendi takdirleridir. Buradan bir bölünmüşlük duygusu çıkartmayı insafsızlık olarak değerlendiririz” dedi. ”Cumhurbaşkanı Meclis açılışındaki konuşmasında, ‘İsrail, Lübnan ve Filistin’i hallederse sıranın Türkiye’ye geleceğini, Türkiye ile savaşın olabileceğini’ söyledi” diyen Emir, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan randevu istediğini, yapılacak kapalı oturumda bu konuda bilgi isteyeceklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis açılış konuşmasındaki, ”İsrail’in Türkiye için de bir tehdit olduğuna” ilişkin sözleri nedeniyle TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan randevu istediğini ve kapalı oturumda bu konuda bilgi isteyeceklerini talep edeceklerini söyledi.
Murat Emir, şu ifadelere yer verdi:
“Bu Meclis’in gündemleri asla halktan kopuk, suni gündemler olamaz. Dün Meclis’imizi açtık, 599 milletvekili burada görevini yaptı ama bir milletvekili cezaevindeydi; Can Atalay. Can Atalay’ın milletvekili olduğu, milletvekili seçildikten sonra tutuklu kalmasının hukuka aykırı olduğu, cezaevinde tutuluyor olmasının fiilen olduğu üç kez Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Bu karara sadece mahkemeler meydan okumadı aynı zamanda Meclis Başkanı da kafasını kuma gömdü. Bir taraftan ‘tarafsız başkan’ görüntüsü vermeye çalışıyor ama bir milletvekilinin hala cezaevinde tutuluyor oluşuna kayıtsız kalmaya gayret etti. Buradan sesleniyorum; yeni anayasa diyorsunuz ama siz içtüzüğe dahi uymuyorsunuz. Dolayısıyla kimseye sivil, kuşatıcı, demokratik bir anayasa vaadetme imkanınız şu an itibarıyla kalmamıştır. Can Atalay’ın hapiste tutulmasını asla kabul etmiyoruz. Can Atalay Meclis’e gelmediği sürece bunu Meclis’e bir darbe olarak anlarız.
“Cumhurbaşkanı zaman zaman bir düşman bulur”
Cumhurbaşkanı Meclis açılışında bir konuşma yaptı ve konuşmasında şaşırdığımız belki de kaygılanacağımız noktalara işaret etti. ‘İsrail, Lübnan ve Filistin’i hallederse sıranın Türkiye’ye geleceğini, Türkiye ile savaşın olabileceğini söyledi. Bir Cumhurbaşkanı’nın görevi kısa, orta ve uzun vadeli riskleri görmek ve bunlara tedbir almaktır. Bunların hiçbirini yapmayıp ortada herhangi bir emare dahi yokken ‘İsrail bizimle savaşacak’ demek, savaş tamtamları çalmaktan farksızdır. Biz Cumhurbaşkanı’nı tanıyoruz; kendisi zaman zaman bir düşman bulur. Birgün Hollanda, birgün Amerika, birgün başka bir ülkedir. İsrail Ortadoğu’da saldırgan bir ülkedir, katil bir devlettir. Ama gerçekten bizim bilmediğimiz, farkedemeyeceğimiz, Cumhurbaşkanı’nın bildiği konular varsa bunların konuşulacağı yer TBMM çatısıdır. Burada bir kapalı oturum talep ediyoruz, Sayın Meclis Başkanı’ndan da bunun için randevu istedim.
“Kürecik üssü İsrail’i korumak için var”
İki konunun altını çizmek isterim; üç gün önce Azerbaycan’daki bir silah fuarında üç ana sponsor var. Birisi İsrail devletinin silah şirketi, diğeri Cumhurbaşkanı’nın damadının şirketi. Siz, size saldıracak bir ülkeyle yan yana, el ele bir fuara gidip sponsor olarak destek verirseniz sizi kimse ciddiye almaz. Siz, bir kavga görüntüsü verip içerdeki bütün tartışmaları bitirmek istiyorsunuz. Dolayısıyla ciddiyseniz bunun konuşulacağı yer Meclis’tir. Eğer İsrail bizim için bir tehditse, Kürecik üssü İsrail’i korumak için var. İran binlerce füze gönderiyor, 990 tanesini Kürecik’teki radar üssü tespit ediyor ve imha ediyor. Hani İsrail bizim potansiyel düşmanımızdı, savaşa giriyorduk? Ortadoğu yanıyorken iç politika düşünülerek bu konularda böyle dikkatsiz açıklamalar yapılamaz.
“Sinan Ateş davası eksik bir davadır”
Sayın Bahçeli dün hem Genel Başkanımızı hem de gazetecileri tehdit etti. Bu, gerçekle bir sorunu olmaktan kaynaklanıyor ortada açık bir gerçek var; Sinan Ateş Ankara’nın orta yerinde iki torbacı tarafından öldürüldü. O torbacıların eline silah verenler, onları koruyanlar, evinde saklayanlar, o emri verenler dosyada yok. 17 kişinin dosyası o mahkemede yok. O tetikçilerin azmettiricileri, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın aracına nasıl bindikeri, Olcay Kılavuz’un evinde nasıl saklandığı ortaya çıkmadan bu dava eksiktir. Sinan Ateş’in kanı hala yerdedir. Ancak sonrasında görülmüştür ki Bahçeli’de sınırı aştığını farketmiş olacak ki dün akşam Sayın Genel Başkanımızdan bir pişmanlık ifadesiyle bahsetti. Bundan da memnuniyetimizi ifade etmek isterim.
“CHP bir bütündür, birlik halindedir”
Meclis açılışı oturumunda Cumhurbaşkanı konuşma yapmak için kürsüye çıktığında bazı vekillerin ayağa kalması bazı vekillerin ise salon dışında kalarak ya da salonda ayağa kalkmayarak tepki göstermesine ilişkin de Emir, şunları söyledi:
“Zaman zaman milletvekilleri arasında kimi konular üzerinde fikir ayrılıkları olabilir. Burada önemli olan iki nokta var. Birincisi; CHP bir bütündür, birlik halindedir ve bu karanlığı ülkenin üstünden yırtıp atmak için çalışmaktadır. Ortada bir grup kararı olmadığı için bu insiyatif milletvekillerine bırakılmıştır, kendi takdirleridir. Buradan bir bölünmüşlük duygusu çıkartmayı insafsızlık olarak değerlendiririz. CHP’li milletvekillerinin hepsi vatansever ve milletperverdir. CHP’li milletvekilleri her yönüyle bu ülkeye, bu topraklara aşkla bağlıdır ve bütün emeklerini de bu AKP karanlığını biran evvel yıkmak, ülkemizi aydınlık bir geleceğe kavuşturmak için gece gündüz çalışmaktadır.”
Kaynak: FLASH HABER TV