23 Kasım 2024 Cumartesi

Maya Vakfı Başkanı, Hayvansever Mehmet Armağan Akçay’dan Sahipsiz Köpekler İçin Çağrı: “Ülke Çapında Yuvalandırmak İçin Projeler Üretmemiz Lazım”

Haber: MERVE GÜVEN Kamera: EYLEM LADİN DEĞER

Maya Kimsesiz Köpekleri Koruma Kurtarma ve Yuvalandırma Vakfı Başkanı Mehmet Armağan Akçay, Ankara’da sahipsiz köpekleri besliyor, sularını veriyor ve basit tedavilerini yapıyor. Sokakta kalamayacak kadar zor durumda olan köpekler için 9 yıl önce yaşam alanı oluşturduğunu belirten Akçay, “Devletin çok geniş imkanları var, talep ediyoruz Hazine arazilerinden bize büyük yerler tahsis edilmesi lazım. Dernekler, sosyal sorumluluk taşıyan diğer kişilerin olaya müdahil olması lazım. Onların sağlığına değer veren, onları da koruma altına almak isteyen belediyelerle köklü iş birliği içinde olmamız lazım. Ülke çapında yuvalandırmak için projeler üretmemiz lazım, bu ülkede 30 milyon hayvansever var, bunların harekete geçmesi lazım. Kurtulmak isteyenlerle kurtarmak isteyenlerin birlikte hareket etmesi… Onların da çıkarı burada, köpekleri yok ederek bu mümkün değil” dedi.

Maya Vakfı Başkanı, hayvansever Mehmet Armağan Akçay, Ankara’da yuvasız köpeklere sahip çıkıyor. 79 yaşındaki Akçay ve kurucusu olduğu vakfın gönüllüleri, sahipsiz köpekleri besliyor, su veriyor ve yaralarını sarıyor. Emekli olduktan sonra kendini sokak köpeklerine adadığını belirten Akçay, 15 yıldır kimsesiz köpeklerle ilgileniyor, 9 yıldır da kendi kurduğu yaşam alanında sokakta tek başına hayatta kalamayacak köpeklere ev sahipliği yapıyor.

Hayvansever Akçay, sokak köpekleri ile ilgili yaptığı faaliyetleri, projelerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Akçay, şunları söyledi.

BURADA 200’DEN FAZLA CANIMIZ VAR, SIK SIK GELİP AÇLIKLARINI GİDERİP SULARINI VERMEYE ÇALIŞIYORUZ, BASİT TEDAVİLERİNİ YAPIYORUZ”

“15 yıldır kimsesiz dediğimiz canlarımızı, köpeklerimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Bu amaca yönelik bir vakıf da kurduk, ismi Maya Kimsesiz Köpekleri Koruma Kurtarma ve Yuvalandırma Vakfı. Aktif çalışıyoruz, ilk önce sağlıkları, karınlarının doyması, sularının verilmesi gerekir. Bunun için de projeler geliştiriyoruz. Aklı başında, sağlıklı düşünen belediyelerle birlikte Ankara’daki ilk başta, tüm evsiz köpeklerimizi besleyip, doyurup, tedavisi gerekenlere de tedavi ettireceğiz. Şu anda Çankaya’ya 15 dakika mesafede bir bölgedeyiz, burnumuzun dibi. Burada da 200’den fazla doyurulması gereken canlarımız var, mümkün olduğu kadar sık gelip açlıklarını giderip, sularını vermeye çalışıyoruz. Hasta olanların da basit tedavilerini yerinde yapıyoruz, uyuz varsa ilaç veriyoruz.

YAŞAM ALANIMIZDA SOKAKTA YAPAMAYACAK OLANLARI ALIYORUZ, BAKIMINI YAPIYORUZ”

Koruyucu anne babalarımız var, kurtardığımız köpeklerimiz için 9 yıl önce büyükçe bir yaşam alanı yaptım. Sokakta yapamayacak olanları alıyoruz, onlar daha itinalı bakım istiyor, bakıcılarımız da var, onların nezaretinde ben de en az haftanın 3 günü giderim. Koruyucu anne babalarımız var, yurt dışından da var. Bir köpeğimizi beğeniyorlar, diyorlar ki biz bunun koruyucu anne babası olduk, bir paket mama alırlar ayda, bir miktar o şekilde karşılayabiliyoruz. Daha çoğalırlarsa daha çok köpeğimize destek olabiliriz.

DEVLETİN HAZİNE ARAZİLERİNDEN BİZE BÜYÜK YERLER TAHSİS EDİLMESİ LAZIM”

Seveni var sevmeyeni var, kurtarmak isteyeni var kurtulmak isteyeni var. Bu dengeyi çok iyi kurmak lazım. Şeyi ben normal karşılıyorum; sokakta gezerken korkan bir insanı veya bir çocuğun korunma altına alınması lazım. Bunun tek çıkar yolu sokaktaki hayvanlarımız kurtarabilmekten geçiyor. Devletin çok geniş imkanları var, talep ediyoruz Hazine arazilerinden bize büyük yerler tahsis edilmesi lazım. Dernekler, sosyal sorumluluk taşıyan diğer kişilerin olaya müdahil olması lazım. Onların sağlığına değer veren, onları da koruma altına almak isteyen belediyelerle köklü iş birliği içinde olmamız lazım. Tenkit ederek, ahlarla vahlarla olayı çözmemiz mümkün değil. Yaşam alanları çözümün bir parçasıdır, özellikle belediyelerin ilk başta kendi tesislerindeki köpeklere bakabilecek duruma gelmesi lazım.

ÜLKE ÇAPINDA YUVALANDIRMAK İÇİN PROJELER ÜRETMEMİZ LAZIM”

Ayrı bir projemiz var; Ankara’da şu anda 10 binden fazla fabrikamız var, biz onlarla, sanayi odalarıyla irtibat kurarak hayvanları seven fabrika sahiplerinin bahçelerine birer ikişer köpek koymak. Çok geniş alanları var o da artı bir çözümdür. Ama en önemli çözüm, ülke çapında yuvalandırmak için projeler üretmemiz lazım, bu ülkede 30 milyon hayvansever var, bunların harekete geçmesi lazım. Kurtulmak isteyenlerle kurtarmak isteyenlerin birlikte hareket etmesi… Onların da çıkarı burada, köpekleri yok ederek bu mümkün değil.

KURTARABİLİRİZ, 5 MİLYON CİVARINDA KİMSESİZ CAN VAR, 80 MİLYON ÜLKENİN İNSANI İSTERSE BUNU RAHATLIKLA BAŞARIR”

Osmanlı da o yükselme dönemlerinde hayvanlara korkunç saygılı davranılmış, yurt dışından gelen yabancılar bizlere hayran kalmış. Biz eğer atalarımıza saygılıysak onların yaptığını bugün yapmalıyız, madem kökümüz oradan geliyor. Kurtarabiliriz, 5 milyon civarında kimsesiz can var, 80 milyon ülkenin insanı isterse bunu rahatlıkla başarır. Yasaların sağlıklı olması lazım. Oyuncak gibi köpek sahiplenip, çocuklarını tatmin edip sokaklara terk eden bir zümre de var. Caydırıcı cezalar… Köylü işine yarayan köpeği alıyor diğerlerini atıyor bu da büyük sorun. Eğer biz kontrollü kısırlaştırma yapabilirsek zaten sayıları çok fazla artmayacak, bir taraftan da yuvalandırma yapacağız. İsterlerse çok kolay çözeriz.”

 

İlgili Haberler