25 Eylül 2024 Çarşamba

Mahmut Tanal’dan, Yargıtay’ın Can Atalay Kararına Tepki: “Yargıtay Böyle Bir Tespitte Bulunamaz, Asıl Yetki Aşımını Yapan Yargıtay’dır”

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin cezaevindeki Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımaması ve ihlal kararı yönünde oy kullanan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili; “Türk hukuk tarihinde bir ilki yaşıyoruz. Yargıtay Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ‘hak ihlali’ kararına imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yargıtay Anayasa Mahkemesi’ni Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını savundu. Yargıtay böyle bir tespitte bulunamaz, asıl yetki aşımını yapan Yargıtay’dır” açıklamasını yaptı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire aynı zamanda Atalay’ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı’na gönderdi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin cezaevindeki Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımaması ve ihlal kararı yönünde oy kullanan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi. Tanal, konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“YARGITAY BÖYLE BİR TESPİTTE BULUNAMAZ, ASIL YETKİ AŞIMINI YAPAN YARGITAY’DIR”

“Türk hukuk tarihinde bir ilki yaşıyoruz. Yargıtay Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ‘hak ihlali’ kararına imza atan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yargıtay Anayasa Mahkemesi’ni Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını savundu. Yargıtay böyle bir tespitte bulunamaz, asıl yetki aşımını yapan Yargıtay’dır. Mevcut olan Anayasa’mızın 6. maddesinin 2. fıkrası Anayasa’nın koyduğu esaslara göre ve yetkili organlar eliyle kullanılır. Anyasa’nın 11. maddesi ise; ‘Anayasa’nın hükümleri yasama, yürütme, yargı herkesi bağlar’ diyor. Anayasa’da, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’ni böyle denetleme hak ve yetkisi görevi verilmemiştir. Hak ihlali kararlarını vermeyle yetkili olan Anayasa Mahkemesi’dir. Anayasa Mahkemesi’nin görevleri Anayasa’nın 153. maddesinde yazılıdır. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar kesindir, kimse bunu tartışamaz, değiştiremez ve Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrası, ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararları; yasama, yürütme, herkesi bağlar’ ve Yargıtay’ın bu rest çekmesiyle Anayasa’yı ihlal suçunu işlemektedir ve yargıda bir kriz çıkarılmıştır. Yargıda bir restleşme vardır. Yargının bu restleşmesi Türkiye Cumhuriyeti’ni, devletini dünya ülkeleri arasında itibarsızlaştırmaktadır, yargıya olan güveni azaltmaktadır, hukuk güvenliğini tehlikeye düşürmektedir ve bu sebepten dolayı yerli ve yabancı yatırımcı ülkemize yatırım yapmaz. Ülkeye verilebilecek tahribatın en büyüğü verilmiştir.

Anayasa hukuku kitaplarında öğrencilere Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcı, kesin olduğu ve hiçbir kurumun bun değiştiremeyeceğini ve Yargıtay’ın bunu hak ve denetleme yetkisinin olmadığını öğrencilere ders kitabı olarak öğretilmektedir. Aslında bu kararı veren Yargıtay üyeleri Anayasa’da bir daha sınava girerlerse sınıfta kalırlar, bir daha dersi geçemezler.”

İlgili Haberler