İlay Aksoy, Türkiye’nin Kanser Haritasını Çıkardı: “Gazze’deki Kanser Hastalarını Getirmek, Kendi Vatandaşlarımızın Daha Da Mağdur Olması Demek”
LÖSEV LİDERİ DR. EZER, HATAY’DA ASBEST TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ: “BİR AY ÖNCESİNDEN BAŞLAYARAK ÖNÜMÜZDEKİ 50 YIL İÇERİSİNDE BURADA KANSER PATLAYACAK”
Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Yönetim Konseyi Lideri Dr. Üstün Ezer, Hatay’da rastgele bir müdafaa olmadan moloz taşınmasıyla ilgili “Bütün iş makineleri tozları kaldırarak çalışıyorlar ve döküm yerleri dere yatakları ve Asi’nin bütün kollarının içine dökülüyor molozlar. Bu demektir ki bir ay öncesinden başlayarak önümüzdeki 50 yıl içerisinde burada kanser patlayacak. Bir kanser fırtınası esiyor ve buna aldırış eden yok. Buna önlem alınmasını istiyoruz, bu gördüğünüz çocuklarımızı daha fazla feda etmeyelim. Yeni çocukları kanser ve lösemi yapmayalım” dedi.
LÖSEV Yönetim Konseyi Lideri Dr. Üstün Ezer, Hatay Ortak Sorunumuz (HOME) Kurulu çağrısıyla dün Antakya’da “Kültürel Mirasımız Koruyoruz” diyerek oluşturulan insan zinciri alanında konuştu. LÖSEV Lideri Ezer, afet bölgesindeki taşınan molozlardaki asbest tehlikesine karşı ihtar yaptığı konuşmasında şunları lisana getirdi:
“BİR AY ÖNCESİNDEN BAŞLAYARAK ÖNÜMÜZDEKİ 50 YIL İÇERİSİNDE BURADA KANSER PATLAYACAK”
“Antakya Antakyalılarındır, bunu kimse göz arkası etmesin ve öteki plan ve programlar, projeler üzerinde ilerlenmesin. Biz 1936’da verdiğimiz kurtuluş mücadelesini bugün de veririz. Üzülerek gördüm ki burada lösemili çocuklarımız da var. Bütün kamyonları çekebilirsiniz üstleri moloz dolu ve onlar bizim tarihimiz, hayatımız. O molozların üstünü bir kapama, branda ile örtme zahmetine bile katlanmıyorlar. Bütün iş makineleri tozları kaldırarak çalışıyorlar ve döküm yerleri dere yatakları ve Asi’nin bütün kollarının içine dökülüyor molozlar. Bu demektir ki bir ay öncesinden başlayarak önümüzdeki 50 yıl içerisinde burada kanser patlayacak. Bir kanser fırtınası esiyor ve buna aldırış eden yok. Bütün yer altı sularına iniyor bu asbest.
“YENİ ÇOCUKLARI KANSER VE LÖSEMİ YAPMAYALIM. BU İŞE BİR DUR DİYELİM”
Biz tıp fakültesine girdiğimizde bize birinci öğretilen şey asbest eşittir kanserdir. Bu kadar asbest yüküyle bu toplumu, toprakları kirletemezsiniz. Buradan elde edilen her şeyin, içilen suyun, solunan havanın içerisinde asbest olacaktır. Bu da eşittir ki önümüzdeki yıllarda bütün sarsıntı bölgelerinde sonsuz artış göstererek bir kanser hadiseleri ile karşı karşıya kalacağız. Buna önlem alınmasını istiyoruz, bu gördüğünüz çocuklarımızı daha fazla feda etmeyelim. Yeni çocukları kanser ve lösemi yapmayalım. Bu işe bir dur diyelim. Kanser hepimizin ortak problemi, Hatay hepimizin acil ve ortak sıkıntısı. Bu hususta sivil toplum kuruluşlarını, insanları Antakyalıları, çocukları yok sayamazsınız. Herkesi aklı selim içerisinde davranmaya davet ediyorum.”