Çiftçinin Küresel Hareketi La Via Campesina, 8. Konferansını “Savaşa Karşı Gıda Egemenliği” Temasıyla Kolombiya’da Yaptı
Komisyoncu Sistemi Çiftçiyi de Tüketiciyi de Mağdur Ediyor
Antalya’da eşine ait arazide 2016 yılında çiftçiliğe başlayan emekli Doktor İbrahim Bodur, 90 dönüm arazide ektiği ürünlere komisyoncular düşük fiyat verince belediyelere yarı fiyatına satma pahasına teklif götürdü.
Belediyelerden de olumlu cevap alamayan Bodur, ürünleri kökleyerek üretime ve severek yaptığı çiftçiliğe son vermeye hazırlanıyor. Bodur, “Ben bu işi epey inceledim, gelenlerin hepsi birbirleriyle irtibatlı. Bir müddet sonra bu meyve ne olacak elimde kalacak düşüncesiyle ucuz pahalı demeden veriyorsunuz, nitekim öyle yaptım. Topladım baktım ki hiçbir şey olduğu yok, ürününüzü belli bir değerde satamıyorsanız ve bu sistem böyle olmayı bir türlü değiştiremiyorsa; o zaman dayanma gücünüzün sonuna gelmişsiniz demektir” dedi.
Antalya’da Korkuteli ilçesi Kargın Mahallesi’ne eşine ait araziyi değerlendiren emekli Dr. İbrahim Bodur, tarım alanına Antalya’nın coğrafi işaretli Korkuteli Karyağdı Armudu, karpuz, salçalık domates ve biber ekti. Ürünlerin ekim yerinin planlaması için büyük çaba harcadığını anlatan Bodur, emek verdiği tarım sektöründe maddi karşılık bulamayınca, seraları sürmek için kullandığı iki buçuk milyon değerindeki traktör ve makineleri de elinden çıkarmaya hazırlanıyor.
“Üretim sonuca ulaştırmadı”
Bodur, “Eşime ait buralar, 7 seneyi aşkın zamandır bu işi yapıyorum. Eşim pek ilgilenemiyordu, ben ilgileneyim istedim, o sırada da yönetimin ‘Tarlalarınızla ilgilenin’ tavsiyesi üzerine bir şeyler yapalım diye başladık. Buraya yerleşme anlamında kanunların izin verdiği bir yapılanma yaptık, sonra bu bahçeyi revize ettik, tek tek ne ekelim diye karar verdik, burada ekili olan ağaçlar Ankara armudu eski adıyla karyağdı armudu. Bütün ağaçların yerlerini tek tek haritacıya tespit ettirdim, aralıkları bellidir. Onları tek tek usulüne uygun ektirdim. Beş sene boyunca bunlar zaten meyve vermiyor, aynı çocuk gibi büyütüyorsunuz, her sene ilaçlıyorsunuz, her senenin sonunda buduyorsunuz, bunların hepsi büyük bir maliyet, beş sene sonra ufak ufak meyve vermeye başlıyor. 7 ila onuncu sene arası asıl meyveyi vermeye başladığı zaman, 7-8 sene hiç verim almadan yapabileceği zor bir iş. Ama yedinci senede de görüyorsunuz ki siz ne üretirseniz üretin sonuca varamıyorsunuz” diye konuştu.
Komisyoncular masrafın yarısını teklif etmedi
Ektiği ürünler tarım arazisinde yetişmeye başlayınca haldeki komisyonculara götürdüğünü fakat gıdaları değerinde satamadığını söyleyen Bodur, alıcıların çok düşük fiyat teklif ettiğini belirtti. Bodur, “Geçtiğimiz yıl buradaki bütün meyveleri usulüne uygun topladık, onlar traktörle soğuk hava depolarına taşındı, orada beklemeye başladık, görücüye çıkıyor, alıcılar masrafının yarısını bile vermiyor. Ben bu işi epey inceledim, gelenlerin hepsi birbirleriyle irtibatlı. Bir müddet sonra bu meyve ne olacak elimde kalacak düşüncesiyle ucuz pahalı demeden veriyorsunuz, nitekim öyle yaptım. Topladım baktım ki hiçbir şey olduğu yok, ürününüzü belli bir değerde satamıyorsanız ve bu sistem böyle olmayı bir türlü değiştiremiyorsa; o zaman dayanma gücünüzün sonuna gelmişsiniz demektir” dedi.
Kaynak: FLASH HABER TV