MUSTAFA ADIGÜZEL: O VERİLEN PARA, 21 LİRA, YALNIZCA İKİ OCAĞA GÜBRE ATMAYA YETİYOR
KILIÇDAROĞLU’NA DERT YANAN GİRESUNLU BALIKÇI: “SEZONDA 400-450 TON MAZOT YAKIYORUZ. MALİYET ÇOK ARTTI. GEÇEN SENE TANKERİNİ 52 LİRAYLA BAŞLADIK, BU SENE 500-600 LİRA OLDU”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun’da Küçüklü Köyü Su Ürünleri Kooperatifi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na dert yanan bir balıkçı, “Mazotta büyük sıkıntımız var. Şu an 24 ton mazot aldım. Çünkü gecede bir tekne 3-4 bin litre mazot yakıyor. Sezonda 400-450 ton mazot yakıyoruz. Maliyet çok arttı. Geçen sene tankerini 52 lirayla başladık, bu sene 500-600 lira oldu. Her aldığımız malzeme pahalandı. Siz de takip ediyorsunuz, biz de takip ediyoruz. İnşallah bir şeyler olacak, bakalım” dedi. Kılıçdaroğlu ise balıkçıya hak vererek, “ÖTV’siz ve KDV’siz mazot olması lazım” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısı için bugün geldiği Giresun’da, Küçüklü Köyü Su Ürünleri Kooperatifi’nde balıkçılarla bir araya geldi. Kullandıkları maliyetlerdeki fiyat artışlarına dikkat çeken bir balıkçı, Kılıçdaroğlu’na, “Mazotta büyük sıkıntımız var. Şu an 24 ton mazot aldım. Geçen sene tankerini 52 liraya alıyorduk. Çünkü gecede bir tekne 3-4 bin litre mazot yakıyor. Tekneler büyük, içinde yaşam var. Sezonda 400-450 ton mazot yakıyoruz. Maliyet çok arttı. Geçen sene tankerini 52 lirayla başladık, bu sene 500-600 lira oldu. Bunun büyük bir sıkıntısı var. Burası da komple potansiyel balıkçı. Her aldığımız malzeme pahalandı. Siz de takip ediyorsunuz, biz de takip ediyoruz. İnşallah bir şeyler olacak, bakalım” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun “Barış Bey’in verdiği rapordan sonra balıkçıların sorunlarının Türkiye genelinde aynı olmadığını, farklı bölgelerde farklı sorunlar yaşadıklarını gördük” değerlendirmesi üzerine Giresunlu balıkçı, “Evet, bu bir gerçek. Bizim ekolojik yapımızla Samandağ’ın ekolojik yapısı bir değil. Bizim denizimizle oranın sahası bir değil” diye cevap verdi.
“MİSİNA AĞI SAĞLIKLI VE YIPRANMIYOR. ADAM ONLA BİR AY EVİNİ GEÇİNDİREBİLİYOR”
Giresunlu balıkçı, yaşadıkları sorunları anlatmaya şöyle devam etti:
“Balık çiftlikleri de burada ufak, yöresel balıkçıyı bitiriyor. Bunlar bulunsun ama nasıl bulunsun? Açık sulara çıksınlar ya da balıkçının kullandığı alan olmayan yerler var. Burada da kooperatifler, sivil kuruluşlar var. Yöre halkına sorun, izleyin. Kimseye bir şey sorma yok. Burada da bir sürü balıkçılar, avcılar var. Her sabah 7’de çıkıp 10-11’de dönen ufak balıkçılar var. 10-15 kilo mezgit tutuyor. Bu meralara herkese gidiyor. Nasıl koyun meraları var, aynı denizde de öyle meralar var. Bir bakıyorsunuz ki bakanlık sitelerinden açıklamış. Madem, burada balıkçıya yer verin. O da yok. Belirli şirketler, 5-6 şirket, başka yok. Yani 5-6 şirket var, onların ismini biliyorlar. Balıkçı için misina ağıyla avcılık daha kolay, yıpranmıyor. Ama bir anda ince balık sarıyor. Misina ağı olsa sarmıyor. Mesela mezgit, barbun avcıları var, misina ağı yıpranmıyor. Öbür ağ, denize bir atıyorsun, yıpranıyor. Misina ağı sağlıklı ve yıpranmıyor. Adam onla bir ay evini geçindirebiliyor.”
Kılıçdaroğlu, Giresunlu balıkçıya, balık ağlarını kastederek “Aradaki fark ne” diye sordu. Giresunlu balıkçı ise şu cevabı verdi:
“Aradaki fark şu: Misina ağı, denizin dibinde pislikler olsa da yıpranmıyor. Ama iplik ağ, ilk sefer vuruyor, sabah bakıyorsun paramparça. Artı olarak kapalı deniz, akarsu, göllerde serbest. Ya bu deniz koca deniz, burada yasak. Bunun anlamını veremedik. Kaç kere yazısını da yazdık ama bir sonucunu alamadık.”
“ŞİMDİ BİR PAKET MEZGİT AĞI 300 LİRA OLDU. ÖNCEDEN 50-60 LİRAYDI”
Giresunlu balıkçı sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi bir de şu oldu. Türkiye’de ağ fabrikaları, üretici birliği kurdu. Üretici birliği kurunca da fiyatları standart yaptılar. Bu sefer, misina ağı daha ucuzdu önceden, balıkçının işine geliyordu, şimdi bir paket mezgit ağı 300 lira oldu. Önceden 50-60 liraydı. Birden bu sene takla attı. Bu seneki olaylardan dolayı biliyorsunuz. Ufak balıkçı, malzeme bulma konusunda çok mağdur. Şimdi misina ağını da kayıtta bulunduramıyorsun. Balıkçılarında da bulunduramıyorsun, büyük cezası var. Bir de büyük teknelerde şu sorunumuz var. Bizim 15 günde bir, atık su problemimiz vardı, boşaltıyorduk. Şimdi 24 saatte bir oluyor. 24 saatte hiçbir balıkçı gelip onu boşaltamaz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yazdık. Geçen sene uzattık ama bu sene yine aynı sorunu yaşıyoruz.”
Kılıçdaroğlu, atık su problemine değinerek Giresunlu balıkçıya, “O zaman sürekli gidip geleceksiniz” dedi. Balıkçı ise “Gidemiyoruz ki. Denize gittiğimizde 12 saatte bir gelemeyiz ki. Çıktı mı adam açılıyor. 15 günde bir onu yaptırıyorduk” diye cevap verdi.
“ÖTV’SİZ VE KDV’SİZ MAZOT OLMASI LAZIM”
Giresunlu balıkçı, en büyük sorunlarından birinin balıkçı barınaklarındaki kiralama sözleşmeleri olduğuna değindi. “Balıkçının bu sene balık olmazsa işi çok zor” diyen balıkçı, “Mazotumuz biraz düşseydi, çok pahalı” diye sözlerine devam etti. Kılıçdaroğlu, Giresunlu balıkçının mazot fiyatlarındaki yakınmasına, “ÖTV’siz ve KDV’siz mazot olması lazım” diyerek destek verdi.
Giresunlu balıkçı, “Önceden biz şöyle yapıyorduk. Mazot 10 liraysa yarısını alıyorduk, 5 liraya. Aradaki mesafe 2-3 liraya düştü. 27 lirayken mazot aldım ben, 24’e aldım. Balıkçının en büyük sıkıntısı bu. Bizim burada kendi derelerimiz var. Yağmur yağınca oluşuyor. Şimdi akarsulardan su akmıyor, her tarafta HES. Denize platform gelmiyor. Önceden ırmaklar aktı mı bir, iki ay bulanık olurdu, orada balıklar platform sayesinde denizden besin alıyordu. Şimdi ne oldu? Her tarafta HES’ler kuruldu, bitti. Denize akarsu akmıyor. Deniz suyu 29-30 derece şu an. Burada deniz suyunun bu ayda 17-18 derece olması lazım. İklimin etkisi var” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iklim değişikliğinin altını çizerek balıkçıya, “Fındık da ekemeyeceksiniz. Kıyıya yakın yerlerde birkaç sene sonra fındık da olmayacak. Daha yukarılarda olacak mecburen” diye yanıt verdi.